Yoruldum

3.2K 192 75
                                    

İpek'in evine gelmemiz ile Demir kapıyı çalmadan cebinden çıkardığı anahtar ile eve girdi.

"Beraber mi yaşıyorsunuz?" diye sordum merakla.

"İpek normalde ailesi ile yaşıyor ama onlar sık sık iş seyahatine gittiği için ne olur ne olmaz diye yedek anahtar bende var." dedi Demir.

"Anladım." diye mırıldandım içeri geçerken.

"Demir sen mi geldin?" diye içeriden bağıran İpek ile Demir "Evet güzelim. Bizimkiler de yanımda." diye cevap verdi.

Demir sessiz birisiydi ama çok düzgün birisi olduğu belliydi.

"Biz yanınızda olmasaydık farklı bir şeyler mi yapacaktınız?" diye sordu Taha sırıtarak.

"Kapa çeneni Taha." dedi Demir. Taha ağzına hayali bir fermuar çekerken salona girdik.

"Sana işimiz düştü." dedi Enes.

"İş nedir?" diye soran İpek ile "On yedi, on sekiz yıl önce kullanılan bir rehberin içinden birisini bulacağız." dedim.

"Numarasını biliyor musun?" diye sordu İpek.

"Rehberine bakacağımız kişinin numarasını biliyorum." dedim.

İpek masasının üstündeki bilgisayarını açtı ve kendince bir şey yapmaya başladı.

Yarım saat geçmişti ki tüm umudum kesilmeye başlamıştı.

"Numarayı söyler misin?" demesiyle numarayı söyledim.

"Siz kendinize göre takılın bu işlem en az iki saat sürer." demesi ile ofladım. Sabırsız bir kişiliğim olduğundan dolayı beklemek bana göre değildi.

"Bahçeye çıkmak ister misin?" diye soran Enes ile "Olur." dedim.

Enesle birlikte bahçeye çıkınca derin bir nefes aldım.

"Yoruldum." dedim sessizce.

"Bu birkaç günün çok hareketli ve karışık geçti. Yorulman normal." dedi Enes.

"Babamın ölümünden sonra onun arkasından yapılması gerekenler, annemi teselli edip sakinleştirmek, Selim Şekerci, birde şu öz baba mevzusu var. Ne kadar dik durmaya çalışsam da hem bıktım hem yoruldum." dedim.

İstemsizce gözlerim dolmuştu. Herkesin yanında güçlü durmaya çalışmaktan kendi acımı tam olarak yaşayamamıştım.

"Dik durma o zaman." diyen Enes ile "Nasıl? Ben dik durmazsam bu kadar işi kim, nasıl yapar?" diye sordum.

"O işleri yaparken dik durma. Evet dik durmak güzel bir şey ama yoruluyorsan, bu seni kötü etkiliyorsa dik durma. Yorulduğunu, bıktığını, üzüldüğünü de belli ederek işlerini halledebilirsin.
Hem böylece insanlar senin neler çektiğini daha iyi anlayıp yardımcı da olur." dedi.

"Tavsiye için teşekkürler. Bunu denemeye çalışacağım." dedim.

"Birisine sarılmak da yorgunluğu alırmış, mutlu olunurmuş öyle." diyen Enes ile gülerek onda sarıldım.

Boy farkından dolayı sarıldığımda kafam göğsüne denk gelmişti.

Aslında haklıydı. Birisine sarılmak insanın hem yorgunluğunu alıyordu hem de mutlu ediyordu.

Silah TaciriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin