Silah Taciri

Tanıştırayım

Uyandığımda hiç bilmediğim bir yerdeydim.

Üstümdeki örtüyü hızla çektim ve ayağa kalktım.

Belimdeki silahı çıkardım ve evi incelemeye başladım.

Mutfaktan birkaç kişinin konuştuğunu duymam ile temkinlikle o tarafa doğru gittim.

Derin bir nefes aldım ve hızlıca mutfağa girdim ve silahı içeridekilere doğrulttum.
Bunlar Enes ve okulda gördüğüm üç kişiydi. Birinin adı İpek'ti.

"Kaçın, silahı var!" diye bağıran çocuk ile göz devirdim.

Silahımı geri belime yerleştirirken "Benim burada ne işim var?" diye sordum.

"Dün kayalıklarda uyuyakaldın. Bende seni buraya getirdim." diyen Enes ile "Niye getiriyorsun? Orada kalsaydım." dedim.

"Babam merak etmiştir. Gece eve gitmedim!" dedim endişeyle.

"Helin, baban." diye konuşmaya başlayan İpek ile "Alışkanlık." dedim ve derin bir nefes aldım. Onun eksikliğine alışmam gerekiyordu.

"Başın sağ olsun." demeleri ile "Sağ olun." dedim.

"Seni arkadaşlarım ile tanıştırayım." dedi Enes ve sırayla hepsini göstererek "İpek'i zaten müdürün odasından tanıyorsun. Demir, İpek'in sevgilisi ve silahı var kaçın diyen de Taha." dedi.

Kimseyle kaynaşıp arkadaş olma gibi bir isteğim yok.

"Saat kaç?" diye sordum.

"Ona geliyor." dedi Enes. Babamın cenazesine iki saat kalmıştı ve benim eve gitmem lazım.

"Benim eve gitmem lazım." dedim.

"Ben bırakayım." diyen Enes ile "Gerekmez." dedim.

"Ama Enes götürürdü. Böyle yalnız kalırdınız ve sen benim yengem olurdun." dedi Taha.

"Canını seviyorsan sus bence." dedim sertçe.

"Bir şey demedim." diyen Taha ile mutfaktan tam çıkıyordum ki kapı alıcaklı gibi çalmaya başladı.

Demir Enes'e "Birini mi bekliyordun?" diye sordu.

"Hayır." dedi Enes ve belinden silahını çıkardı.

Bende belimden çıkarırken "Hay neden beni o kayalıklarda bırkamadın?" diye söylendim.