14| Açığa Çıkan Duygular

804 75 38
                                    

•2 saat önce•

Cassandra yavaş adımlarla koridordan geçerken zihni öylesine karışıktı ki... Aklı Sirius ile yaptığı konuşmadaydı. Ne hissediyordu ona karşı Cassandra? Öfke mi, kin mi? Buna hakkı olmadığını iyi biliyordu. Bu düşünceler ile yüzünde buruk bir gülümseme oldu genç kızın. Hala seviyordu Sirius'u. Üstelik bu Sirius'un düşündüğü gibi de değildi. Biliyordu bunu Cassandra. İlk gördüğü günden beri içinde oluşan duygularını iyi biliyordu. Üzüntüyle çevresine bakındı. Yemek saati geldiği için koridorlarda fazla öğrenci yoktu. Zihnini boşaltmak için derin bir nefes aldı. Ama işe yaramamıştı. İlk defa imkânsızı istemişti Cassandra. Ellerini ilk defa ateşe uzatmıştı ama faydası yoktu işte. Her zaman uysal, ağırbaşlı biri olmuştu, kuralları bilen, uygulayan biri. Ama bu durum, içinde bulunduğu durum, onun tüm bildiği duvarları yıkıp bambaşka duvarlar inşa etmesine sebep oluyordu.

Kendisine seslenen cılız sesle düşüncelerinden ayrıldı Cassandra. Samuel yüzünde oldukça donuk bir ifade ile kendisine bakıyordu. Şaşkınlığı gözlerinden okunan Cassandra onun bu halini görünce ürkmüştü. "Samuel?" Samuel etrafına bakındıktan sonra genç kızın yanına sokuldu. "Cassandra seninle konuşmam gerekiyor. "Peki." dedi Cassandra şüpheli bir sesle. "Konuşalım." Karşısında duran bu donuk bakışlı çocuk onunla ne konuşacaktı merak ediyordu. Samuel kafasını salladı. "Burada olmaz, söyleyeceklerim çok önemli. Lütfen güneş batarken yasak ormana gel. Başımdan geçenleri sana anlatmalıyım." Cassandra ne söylemesi gerektiğini bilmiyordu. Merak duygusu kabarmıştı. Yasak ormana gitmek istemese de kafasını salladı. Samuel'in yüzünde belirli bir gülümseme oldu sonra da koridorda kayboldu.

 Samuel'in yüzünde belirli bir gülümseme oldu sonra da koridorda kayboldu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Cassandra güneş batarken heyecanla ormana doğru yola koyuldu. Filch'e yakalanmaktan oldukça çekiniyordu. Sessiz olmaya özen göstererek kuleden çıktı. Asasını dik bir şekilde tutarak ormana geldi Cassandra. Ağaçların arasında bir suilet görünce bunun Samuel olduğunu anladı. "Samuel" dedi fısıltıyla. Samuel donuk gözlerle ona döndü. Ama konuşmamıştı. Cassandra korkuyla etrafına bakıp konuştu. "Pekâlâ, seni dinliyorum çabuk olmalısın. Filch'e yakalanmak istemeyiz." Cassandra bunları söylerken, Samuel'in yüzünde bir değişiklik belirmedi. Sonra aynı donuk ifade ile konuştu. "Ben ne anlatacağımı bilmiyorum Cassandra." Cassandra şüpheyle geri çekildi. Sesi şimdi daha yüksek çıkıyordu. "Bu ne demek Samuel? Beni buraya sen çağırdın, başından geçenleri anlatmak için!" Samuel kafasını salladı. "Evet, seni çağırdım bunu yapmak zorundaydım. Ama sonrası yok, ne anlatacağımı bilmiyorum." Dedi donuk sesiyle. Cassandra şüpheyle Samuel'e bakarken, Samuel tekrar konuştu. "Özür dilerim Cassandra." Sonrası Cassandra için tamamen karanlıktı.

➸➸➸➸➸

Cassandra burnuna dolan yoğun lavanta kokusu ile gözlerini açtı. Zihni öyle bulanıktı ki hiç bir şey hatırlayamıyordu. Midesi bulanıyordu. Görüşü netlik kazanırken bir odada olduğunu fark etti. Oldukça geniş, ferah bir odadaydı. Duvarlar krem rengindeydi. Çeşitli tablolar duvarları süslüyordu. Tam karşısında oldukça büyük bir masa vardı. Masanın üzerinde her çeşit tatlı ve yemek duruyordu. Yanı başında gümüş şamdanlar ve bir bardak su duruyordu. Cassandra zorlukla ayağa kalkmaya çalıştı ama başı hala fena halde dönüyordu. Ona ne olmuştu hatırlayamıyordu.

Karanlıktan AydınlığaWhere stories live. Discover now