23| Mürekkep Yürek

462 54 66
                                    

Her şeyi hatırlıyordu. Rüya gibiydi ama her şey o kadar net olmuştu ki, yüzünde korku ve heyecan ile bir süre tavanı izledi. Hafızasındaki tüm boşluklar doluvermişti. Hızlıca yatağından kalktı ve Natalie'nin yatağına ilerledi.

"Lie, kalk, Natalie uyanır mısın haydi!"

Natalie bir iki kere kımıldandı. Cassandra ise arkadaşını dürtüklemeye başlamıştı. En sonunda kızın  gözleri açıldığında boğuk sesiyle konuştu. "Cass neler oluyor?" Cassandra heyecanla yatağına oturup konuştu. "Her şeyi hatırlıyorum Lie, her şeyi." "Ne demek bu?" diye sordu Natalie hala uykuluydu ama gözleri açılmıştı. "Hani saman nezlesi olup hastane kanadında kalmıştım," Natalie kafasını salladı. "aslında saman nezlesi değildim, kaçırılmıştım ama hatırlayamıyordum. Ama şimdi hatırlıyorum işte!" Cassandra'nın heyecanlı anlatımı Natalie'nin sesli çığlığı ile yarıda kesildi. Cassandra birilerinin uyanmış olacağından korkarak etrafına bakındı neyseki Ophelia şöyle tek gözüyle onlara bir bakmış sonrada uyumaya devam etmişti. 

"İnanamıyorum Cassie, nasıl söylemezsin bunu!"

Natalie'nin sesi öyle sitemli çıkmıştı ki Cassandra bi' anlığına kendini kötü hissetti. Arkadaşının ellerini avuçladı. "Üzgünüm Lie, söyleyemezdim. Dumbledore ile konuşmuştuk." Natalie, yataktan adeta zıplar bir edayla kalktı. "Ee, ne hatırlıyorsun peki? Yaralanmış mıydın? Bunu kim yapmış? Nasıl yap_" Cassandra arkadaşını susturmak için eliyle işaret etti. "Dur Natalie sakin ol konuşuruz ama önce gidip Sirius'a anlatmalıyım." Natalie anında kaşlarını çattı. "Meraktan öürüm." dedi kızgınlıkla, Cassandra ise üzerine ilk bulduğu kıyafetlerini geçirirken arkadaşına cevap verdi. "Bekle biraz."

Sessiz adımlarla yatakhaneden ayrıldı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sessiz adımlarla yatakhaneden ayrıldı. Önce Sirius ile konuşmak istiyordu. Asasını alıp ışık oluşturmak maksadıyla doğrulttu. "Lumos" Küçük ışık gideceği yeri görmesini sağlamıştı. Sirius'un ofisine giderken heyecandan elleri titriyordu. Başına tüm bunların gelmiş olduğuna inanamıyordu. O yaşadığı yoğun acıyı, mavi gözlü adamın ona olan yardımını ve kolyenin gizemini tekrar tekrar zihninde oynatıyordu. Sis bulutu aralanıvermişti. Tüm parçalar yerli yerindeydi. 

Sirius odasının önüne geldiğinde tam kapıyı açacaktı ki kapının hemen üstünde büyülü bir şekilde uçan küçük bir kağıt parçasını gördü. Asasını doğrultup okumaya başladı.

"Ofisime geldiğinize göre önemli bir durum oldu. Ama maalasef ki şu an uzaklardayım, sonra konuşmak üzere.

 K.S.K.S profesörü Sirius."

Cassandra sıkıntıyla saçlarını karıştırdı. Sirius yine nerelere gitmişti? Niye haber vermemişti? Başı belada mıydı? O kadar merak etmişti ki kendi derdini unutuvermişti bi anda. Bir süre odanın önünde düşüncelerle boğuştuktan sonra  rotasını Dumbledore'un odasına doğru çevirdi.

Karanlıktan AydınlığaWhere stories live. Discover now