10| İkarus'un Düşüşü

859 65 9
                                    

Cassandra'nın karşısında gördüğü kişi kesinlikle fiziksel olarak Samuel'di. Ama gözleri çok farklı bakıyordu. Dahası ne zaman hastane kanadından çıkmıştı? Cassandra oldukça hızlı adımlarla Samuel'in yanına yürüdü. Aklına ona hastane kanadında dokunduğu zaman gelince ürperdi.

"Samuel? Sen iyi misin?" Söyleyebildiği tek kelimeler bunlar olmuştu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Samuel? Sen iyi misin?" Söyleyebildiği tek kelimeler bunlar olmuştu. Mavi gözleri heyecanla açılırken Samuel'in kehribar gözleri ise olabildiğince donuk bir ifadeyle bakıyordu. "İyiyim, saman nezlesi olmuştum o yüz.." Cassandra elini Samuel'in koluna koydu. Üzerinde gryffindor kazağı olmasına rağmen soğuk olduğunu hissedebiliyordu. "Ben biliyorum, sana birşeylerin saldırdığını."

Samuel etrafta yatakhanelerine çıkan öğrencilere baktı. Etraf yavaş yavaş boşalıyordu. "Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum Cassandra, iyi geceler. " Samuel kendi yatakhanesine giden merdivenlere yürürken Cassandra şüpheli bakışlarla onu izledi. Aklını milyon zaten soru dolduruyordu bir süre daha Samuel'in arkasından bakakaldı. Hemen sonra aklina gelen Natalie ile hızlıca merdivenlere yöneldi. Yedinci katın yatakhanesine geldiğinde nefes nefese kalmıştı.

Tahmin edildiği üzere Natalie yatağının üzerinde yüzükoyun bir şekilde ağlıyordu. Ophelia, Diana, Sevilla ve diğer sınıf arkadaşları ise kendi yataklarına oturmuş Natalie'i izliyorlardı. Kimse yanına yaklaşamıyordu çünkü kızgın bir Natalie oldukça tehlikeli olabilirdi. Diana, Cassandra'nin geldiğini görünce bir şeyler geveledi ama genç kız onu duymadı.

"Natalie, çiçeğim?" Cassandra yavaş hareketlerle kızın yatağına oturup onun sırtını sıvazladı. Natalie yatakta dogrulurken bir taraftan da gözlerini siliyordu. Açık kahve gözleri yaşlarla doluydu ki bu Cassandra'nin içini eziyordu. Arkadaşına sarıldı. "Haydi Lie, şöminenin yanına gidelim." Genç kız onaylar şekilde kafasını salladiginda Cassandra ona sanki küçük bir çocukmuş gibi elini beline atıp merdivenlere yöneldi. Hızlı çıktığı merdivenleri şimdi Natalie ile birlikte yavaşça indiler.

Şöminenin başına geldiğinde Natalie hemen kanepeye oturdu. Bacaklarını kendine doğru çekti. Genç kız üzgün olduğunda hep böyle yapardı Cassandra arkadasini çok iyi tanıyordu. "Fazla tepki verdim." Dedi çatallı bir sesle. Cassandra kafasını salladı. Sahiden de fazla bir tepki vermişti. "Ama haklıydım, Adela ile olması sinirlerimi çok ama çok bozuyor!" Eliyle başını tutup Cassandra'ya bakmaya başladı. Cassandra onu sinirlendirmemek istercesine konuştu. "Lie,seninle bu mevzuyu konuşmuştuk çiçeğim. Sana ona hislerini anlatman gerektiğini söylemiştim." Natalie sinirle arkadaşına baktı.

"Sanki kolay Cassie, Steven ile ne zamandır birbirimizi tanıyoruz. Onunla bunu paylaşmak kolay değil." " Elbette biliyorum" dedi Cassandra bal gibi bir sesle. "Ama herkesin içinde onu maçta bilerek kötü oynamakla suçladın. Bu kabul edilemez özellikle Steven için." Natalie az önce söylediği kelimeleri tekrar hatırlarken çenesi titriyordu. "Uzun bir süre ne onu ne de Adela'i görmek istiyorum." Cassandra kolunu okşadı. "Yarın derste beraber olacağız Lie, bunu biliyorsun." Natalie gözlerini yumdu. Derin bir nefes aldı. "Farkındayım ama onunla konuşmayacağım kalbim ne denli kırık bilmiyorsun Cassandra" Cassandra bir şey demedi. Ilerleyen günlerin herkes için zor olacağını fark ediyordu.

Karanlıktan AydınlığaWhere stories live. Discover now