19| Snape&(Lily)

646 59 50
                                    

Snape yüzünde alaylı bir gülümseme ile kendilerine bakıyordu. Cassandra korkuyla Sirius'un koluna tutundu. Kalbi boğazında atıyordu. Olabilecek en son kişi onları görmüştü. Snape ikiliye doğru bir adım atıp konuştu. "Doğrusu, Dumbledore ile konuşmuştum. Senin kesinlikle bir profesör olamayacağın konusunda. Bunu duyduğunda bana hak vermek zorunda kalacak."

 Dudakları zafer edasıyla gülümserken Cassandra üzerindeki şok etkisini atıp konuştu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Dudakları zafer edasıyla gülümserken Cassandra üzerindeki şok etkisini atıp konuştu. Sesi titriyordu. "K-kötü bir şey yapmadık biz." Diyebildi sadece, Snape hızla bakışlarını ona döndürürken, Sirius kızın zayıf halini farketmiş olacak ki diğer elini beline doladı. "Öyle mi Bayan Carrow, bakalım aileniz ne tepki verecek bir de onlara sorun isterseniz." Kısa bir süre gözlerini ikisinin üstünde gezdirdi. "Midemi bulandiriyorsunuz." bu cümleyi söyleyip geriye adım atmıştı ki Sirius'un sesi ile olduğu yere mühürlendi.

"Bütün bunlar Lily ile alakalı değil mi?"

Snape'in donuk gözleri şimdi alev alevdi. Aynı ses tonuyla devam etti. "Sen ne cür_" Cümlesini bitirememişti ki Sirius'un yüksek tondaki sesi odada yankılandı. "Tüm bu nefretin, aşka, sevgiye dair olan nefretin. Lily seni sevmediği için, James'i seçtiği için her şeyden bu kadar nefret ediyorsun! Simsiyah cübbenin içine girip diğerlerini aşağılamak, birbirlerine güzel sevgi dolu gözlerle bakan insanlara efeleniyorsun çünkü, sana göre hepsi birer tiksinç varlık!"

 Lily seni sevmediği için, James'i seçtiği için her şeyden bu kadar nefret ediyorsun! Simsiyah cübbenin içine girip diğerlerini aşağılamak, birbirlerine güzel sevgi dolu gözlerle bakan insanlara efeleniyorsun çünkü, sana göre hepsi birer tiksinç v...

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Cassandra yavaşça Sirius'a baktı ama onun gözlerinin dolu olduğunu görebildi sadece. Snape ise yüzünde tek bir mimik bile değişmeden onu dinliyordu. "Durma git, Dumbledore söyle, herkese yay! Umrumda değil. Görevimden ayrılmak zorunda kalırım, belki Cassandra'da okuldan atılır ya da son sınıf olduğu için tolerans gösterilir. Ben buradan aayrılınca da onu sevmeye devam edeceğim," bakışlarını kısa bir süreliğine Cassandra'ya çevirdi. "Sana acıyorum Snape, sen kimseyi sevemezsin kimse de seni sevmez." Cassandra korkuyla Snape'e bakmayı sürdürdü. Sirius'un söylediği kelimelerin onu alevlendireceğini düşünmüştü ama Snape sakin duruyordu. Öyle ki Sirius konuşmasını bitirince cübbesini savurarak odadan çıktı.

Cassandra donmuş gibiydi öyle ki Sirius onu kendine çevirene kadar tepki veremedi. Sonra da bi'anda söylenmeye başladı. "Hepsi benim suçum Sirius çok özür dilerim. Buraya gelmemeliydim Sirius ben çok üzg_" Tamamlamasına izin vermeden Sirius onu susturdu. "Hayır Cassandra senin suçun yok. Oldu artık tamam bitti." Cassandra ona hayretle bakıyordu. Nasıl böyle sakin kalabildiği hakkında hiç bir fikri yoktu. "Zamanı geriye alamayız," dedi fısıltıyla. Sonra derin bir iç çekti. "Keşke alabilsek..." Cassandra yine de onu duymadı çünkü başı stresten fena halde dönüyordu. Ama onu anlayabiliyordu, hayatında en kötü senaryoları gördüğü düşünülürse artık yaşanan olaylar için üzülmeyi bırakmış olmalıydı.

Karanlıktan AydınlığaWhere stories live. Discover now