"Hogwarts'da profesör olacağım hiç aklıma gelmezdi!"
Sirius, varitaserum sayesinde Azkabanda 12 yıl kalmaktan kurtulur. İçinde öfke ve üzüntü ile yaşamaya başlarken Albus Dumbledore sayesinde tekrar Hogwarts'da bulur kendini. Üstelik bu sefer kutsal...
Gözüne dolabın kenarında duran siyah torba takıldı. Mundungus'un kendilerine birkaç gün kalmasını rica ettiği torbaydı bu. Cassandra torbanın içinde Borgin & Burkes dükkânından alma eşyalar olduğunu anımsadı. Sinirle torbayı eline alıp içini boşalttı. Sadece küçük siyah deri kaplı bir kitap ve eski bir vazo duruyordu. Genç kız merakla kitabı eline aldı, ilk sayfası boştu. Hızla sayfalara göz gezdirirken Leonardo yazılı sayfada durdu. Elini kabartmanın üstünde gezdirirken içini tuhaf bir his kaplamıştı. Boş sayfayı Leonardo Casell'in silueti doldurmaya başladı.
"Tekrar merhaba Cassandra."
Adamın kadife sesi zihninde yankılandı ve hızla geri çekildi. Elindeki kitap yere düşmüştü, bir iki saniye gözlerini hızla kırpıştırdı ama Leonardo'nun silueti hala yerdeki kitapta duruyordu. Kadife ses yine konuşmuştu.
"Mi dispiace Cassandra seni korkutmak istememiştim..." Büyücünün iri solgun mavi gözleri hala aynı bakıyordu. Genç kız Leonardo ile daha birkaç saat önce Amelia Bones olarak dans ettiğini anımsayınca yutkundu. Korkmaktan, korkak gibi davranmaktan nefret ediyordu ama şu an tek isteği avazı çıktığı kadar bağırmaktı. Belki Sirius gelip onu kurtarabilirdi.
Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.
"S-sen benden ne istiyorsun?" Sesi son derece sinirli çıkmıştı ve buna memnun oldu. Aklını başına al... Asası yatağın üzerindeydi, bir adımda ona ulaşabilir ve kendini savunabilirdi. Kitaptaki birine mi saldıracaksın?
Saman kâğıdına basılmış olan kitaptaki Leonardo yüzünü ciddileştirdi. Bir iki kere kafasını salladıktan sonra hızla ve alçak bir sesle konuşuverdi. "Cassandra Lysa karşılıklı isteklerimizi konuşacağız elbette ama burada değil. Çok vakit kaybettik, ne yazık... Yarın sabah seni Bay Black ile gittiğiniz kafede bekliyor olacağım. Ve lütfen signora bu kısa ve hoş konuşmamızın aramızda kalması gerektiğini unutma!" Hup diye bir ses çıktı ve büyücü gözden kayboldu. Kâğıtta sadece Leonardo yazısı kalmıştı.
Bir iki defa tekrar kitabı kurcaladı ve yazının olduğu sayfaya boş gözlerle bakındı. Az önce yaşadığı hangi ana daha çok şaşırmalıydı kestiremedi. Kitabı Leonardo'nun titrek siluetinin doldurduğuna mı, Leonardo'nun kendisini görüşmeye çağırmasına mı yoksa kendisine Lysa diye seslenmesi mi? Sinirle kitabı ve vazoyu torbaya sıkıştırıp poposunu sert zemine gömdü. Dizlerini kendine çekip düşünmeye başladı. Neler yaşamıştı bugün böyle? Her şey çok hızlı ve inanılmaz şekilde gerçekleşiyordu. Leonardo senden ne istiyor? Zihni bu soruya cevap aradı ama bulabildiği tek şey bugün Bakanlıkta yaşadığı olaylarla ilgiliydi. Sonra içini yine sonsuz bir korku kapladı. Ya Leonardo Lucille ve Freya ile kendisine tuzak kurduysa? Gerçi Cassandra nedensizce büyücüye güveniyordu. Seni bir kere kaçırdı, bir kere de hayatını kurtardı. Leonardo ona zarar vermek istese bunu Bakanlıkta kendini ifşalayarak yapabilirdi. Ama o sadece kendisini tehlikeye karşı uyarmıştı. Belki de daha başka planlar_
"Cassandra?" Sirius'un sesi ile olduğu yerde zıpladı. Sevgilisi endişeli gözlerle kendisine bakıyordu. Yüzünde sinirli bir ifade vardı. Genç kız yalpalayarak ayağa kalktı, ağrıyan bacağı pozisyonu yüzünden zonklamaya başlamıştı.
