2| Varitaserum

2.1K 116 14
                                    


Sirius Black köşeyi o kadar hızlı geçti ki hemen yanından yürüyen iki muggle arkasından küfür yağdırdı, ama o hiç birini umursamadı. Etraf da ilerleyen muggle'lar ona merakla bakıyorlardı. Ama Sirius hiç birini umursamadı. Tek düşündüğü, günlerdir tek arzuladığı şey Peter'ı yakalamaktı.

Güneşin yakıcı sıcaklığına aldırmadan koşmaya devam etti, bir taraftan da avazı çıktığı kadar bağırıyordu. "PETER, SENİ HAİN. SENİ ONUN BUNUN ÇOĞUNU, İT, LANET PETER KAÇMA!" Aklına gelen her türlü hareket kelimesini söyledikten sonra Pater'ın bi' ara duraksayıp arkasına baktığını gördü. Şişman, yuvarlak yüzünde ter damlaları birikmişti, gözleri korkuyla bakıyordu. Hantal bedeni daha fazla devam edemeyecek gibiydi. Ama Peter iyi biliyordu eğer bir an bile durursa Sirius ona hiç merhamet göstermezdi.

"JAMES VE LILY' i BEN ÖLDÜRMEDİM, HAİNLİK YAPMADIM!" Hırıltılı sesiyle dönüp bağırdığında Sirius iyice çileden çıktı. "SENİ S*KTİĞİMİN ÇOCUĞU, SUS! ONLARIN ADINI AĞZINA ALMA!" Sirius tüm okul yılları boyunca muggle doğumlu arkadaşlarından öğrendiği küfürleri yine saydırmaya başlamıştı ki Peter o sırada sokak satıcılarından birinin tezgâhını devirdi. Yaşlı adam Peter'ın arkasından bağırırken Sirius ile Peter çoktan ara sokağa sapmışlardı.

Brick Lane Sokağı daha sakin bir yerdi. Etraf da çok fazla muggle yoktu, bunu fırsat bilen Peter asasını çıkarmıştı.

"Stupefy!"

Peter'ın büyüsü Sirius'u havaya fırlattı, çığlık atan muggle'ların sesi kulaklarında yankılanıyordu. Birkaç çocuğun hayranlık dolu gözlerle Peter'a ve kendisine baktığını gördü. Elleriyle alkış tutuyorlardı. Sirius hızla ayağa kalkıp Peter'ın peşinden koşmaya devam etti. Sırtı feci ağrısa da umursamadı.

Az önce kendisine bakan çocuklar da peşine takılmıştı. Sirius, eğer şu an mugglelar arasında olmasa çoktan öldüren laneti Peter'a göndermişti.

"PETER, EĞER BİRAZ CESARETİN VARSA GEL, YÜZLEŞ BENİMLE SENİ KORKAK LAĞIM FARESİ!"

O an Peter Sirius'un sözleri ile duraksadı, Sirius onun kendisiyle yüzleşmeye hazır olduğunu düşündü. İki yanında ellerini yumruk yaptı ama Peter asasını çıkardığında olduğu yere mimlenmişti sanki. Her şey o kadar hızlı olmuştu ki Peter'ın asasından çıkan güçlü büyü muggle caddesini buldu. Asfalt, bin bir parçaya bölündü; caddenin üst tarafında bulunan küçük pastane yıkıldı. Pastanenin koca tabelası altında kalan üç muggle acı çığlıklar atmaya, etraf da bisikletlerini süren yolcular yerde uzanıyorlardı. Çok fazla ses ve kan vardı. Sirius kendisini takip eden çocukların korku dolu gözlerle saklanmaya çalıştıklarını görebildi.

Sözcükler, etrafı tararken ağzından inilti şeklinde çıktı. "Peter, sen sen ne yaptın?" Toz, duman görüş alanını kaplarken Peter'ın animagus formuna dönüşüp kanalizasyon borularından lağıma atladığını görebildi.

Cigerlerinde hava kalmaya kadar bağırdı Sirius, sesi yardım isteyen muggle'larınkine karışmıştı. Masum insanlar gözünün önünde ölürken Sirius hem kendisine hem Peter'a müthiş bir öfke duyuyordu. Adeta koşarcasına yıkılmış beton yığınlarının arasına ilerledi, yardım etmeliydi. Muggle'lar görmüşlerdi göreceklerini. Büyü kullanarak onlara yardım etmeliydi.

Ama tam önünde şak diye bir anda Sihir Bakanı ve dört seherbaz belirdiğinde Sirius öylece kalakaldı.

Millicent Bagnold hemen yanında Rufus Scrimgeour onun yanında adını bilmediği iki seherbaz duruyordu. Şaşkın bakışlar önce çevreyi taradı sonra da Sirius'u buldu. "Sen, çok büyük bir suç işledin Black! BAKANLIĞA DERHAL!" Bagnold'un boğuk sesiyle seherbazlar her iki koluna yapıştığında Sirius debelenmeye başladı. "Bırakın ben mas_" Cümlesini bitiremeden cisimlendiler.

Karanlıktan AydınlığaWhere stories live. Discover now