Uzun sarı saçlar, parlayan mavi gözler, ellerine bulanan kan ve yoğun acı...
Cassandra'nın zihnini saran görüntüler bunlardı. Hepsi kesik kesikti. Karanlık onu yutmadan önce aklında canlanıveren bir kaç görüntü. "Cassandra, Merlin adına uyan lüfen." Ağlamaklı ses ona yalvarıyordu. Birisinin alnına ellerini koyduğunu hissetti Cassandra, oldukça soğuk elli birisi. Yüzünü buruşturmuş olacak ki bir ses daha duydu. "Kendine geldi sanırım!" heyecanlı bir erkek sesiydi buda. "Ama gözlerini niye açmıyor?" Ağlamaklı ses tekrar konuştu.
"Natalie Cassandra'nın üzerine kara büyü yapılmış gibi davranmayı bırak lütfen."
"Keşke peşinden gitseydik." diye diretti kız.
"Gittik zaten, biraz daha geç kalsaydık.." Derin bir iç geçirme sesi duydu Cassandra. "Sus Steven devamını duymak istemiyorum."
"Biraz sessiz olun!" Kalın erkek sesi ikisini de bastırdı. Cassandra inatla aklına hakim olup ayağa kalkmayı istiyordu. Ama zihni sis bulutlarıyla kaplıydı.
Uzun sarı saçlar, parlayan mavi gözler, ellerine bulanan kan ve yoğun acı...
"Açılın bakalım, Sessiz olun!" Gittikçe yaklaşan cırtlak sesli bir kadın sesi duyuldu. Cassandra burnuna koklatılan yoğun baharatlı koku yüzünden hapşurmamak için kendini zor tutu. Ve bingo! Gözleri anında açılmıştı.
Görüşü netlik kazanırken beyaz kıvırcık saçlı bir kadının kendisine eğildiğini gördü. Kendini toparlayıp oturur pozisyona geçerken, Natalie hızlıca kızın yanına gelip elinden tuttu. "Cassandra iyisin değil mi?" Bu soru karşısında Cassandra başını salladı. Sadece başı ağrıyordu, sanırım sert düşmüş olmalıydı. Yaşlı kadın, kızın iyi olduğundan emin olduktan sonra ayağa kalkıp meraklı kalabalığa seslendi. "Pekala! Haydi herkes kompartımanına. Hogwarts'a az kaldı, acele edin. Haydi!" Kalabalık son kez Cassandra'ya bakıp dağılırken, genç kızın kulağına tanıdık bir ses geldi. "Ucube, korkak!" Adela'nın sesiydi bu, nefretle bakışlarını ona çevirirken Darius ve Adela'nın yanından çoktan ayrıldığını gördü.
"Haydi kompartımana gidelim, yürüyebileceksin değil mi?" Weaver endişeyle genç kıza baktı. "Evet." dedi Cassandra ve sinirle ayağa kalktı. Küçük bir çocuk gibi bayılmak onu sinirlendirmişti. Üstelik yanında asası olduğu halde neden o ruh emiciyi aklayamamıştı ki yine kendine kızdı. Oysa basit bir büyü ile(yıllardır öğrenip, uygulayabildiği) bunu yapabileceğini biliyordu.
YOU ARE READING
Karanlıktan Aydınlığa
General Fiction"Hogwarts'da profesör olacağım hiç aklıma gelmezdi!" Sirius, varitaserum sayesinde Azkabanda 12 yıl kalmaktan kurtulur. İçinde öfke ve üzüntü ile yaşamaya başlarken Albus Dumbledore sayesinde tekrar Hogwarts'da bulur kendini. Üstelik bu sefer kutsal...