26| Bir Zehirli Dost

437 45 38
                                    

Cassandra korkuyla karşısındaki adama bakıyordu. "Sen..."diyebildi zorla, bir iki adım gerilemek hatta kaçmak istiyordu ama adamın koyu mavi gözleri altında bu pek mümkün durmuyor gibiydi. Leonardo bunu hissetmişçesine ellerini havaya kaldırıp konuştu. "Sana zarar vermek gibi bir isteğim yok." dedi, gözleri heyecanla kocaman açılmıştı.

Genç kız sakin kalmaya özen göstererek adeta kükrer bir ifadeyle bağırdı. "Sen onlardansın!" Adam arkaya taranmış saçlarını gelişigüzel bir şekilde düzelttikten sonra konuştu. "Beni hatırladın demek, finalmente!" Cassandra kaşları çatık bir şekilde merakla karşısında dimdik duran adama baktı. Bir eli kendini korumak amacıyla havada duruyordu. Asasını almadığı için kendine lanetler savurmaya başladı içinden. Bir umut, tekrar arka cebini yokladı ama asası yoktu işte. Karşısındaki adam her hareketini dikkatle inceleyerek yarım ağız güldü. "Asanı almamış olman senin için üzücü oldu anlaşılan." Adamın sözleri genç kızı ürkütmüştü. "Zihin okumak da tapınağın verdiği yeteneklerden biri mi?" diye yutkunarak sordu genç kız. "Hayır," dedi adam hala gülümsüyordu. "Aslında tapınakla ilgili efsanelerin birçoğu yanlış. Özellikle onbeşinci yüzyılda yapıldığı kısım!" Cassandra sessizliğini koruyordu. "O tapınak çok daha eski. Ama biz o kadar da eski değiliz." Yüzündeki gülümseme silinmişti şimdi. "Biz ondokuzuncu yüzyılın başlarında o tapınağa mahkum edildik."

Büyücü bunları söyler söylemez pişman olmuş bir ifade ile başını yerden kaldırıp genç kıza baktı

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.

Büyücü bunları söyler söylemez pişman olmuş bir ifade ile başını yerden kaldırıp genç kıza baktı. "Resmi olarak tanışmadık. Ben Leonardo Casell." Nazik bir şekilde başıyla selam vermişti. Cassandra hala şaşkınlığını koruyup Leonardo'ya bakmayı sürdürüyordu. "Ve sende Cassandra Carrow'sun." dedi adam onun sessizliğini bozmak istercesine. Nihayet bunu başarabilmişti çünkü Cassandra aklını en çok kurcalayan sorulardan birini soruverdi. "Neden bana yardım ettin?" sesi titrek çıkmıştı ve bundan nefret etmişti. Leonardo bu soru üzerine kıza doğru bir adım attı ama Cassandra da aynı hızla geriye adım atınca eski yerine geri döndü. "Çünkü senin ölmeni istemedim. Yaşadığımız acılar senin suçun değildi Cassandra, senin omuzlarına bu yükün bindirilmesi hiç adil olmazdı."

Cassandra tatmin olmamış bir şekilde şüpheli bakışlarını sürdürüyordu. Leonardo hızla cebinden küçük bir mendil çıkartıp genç kıza uzattı. "Lütfen al bunu, kötü ıslanmışsın." dedi nazik ifadesini bozmadan ama Cassandra mendili almadı. Leonardo yavaşça mendili çıkardığı cebine geri soktu. "Cassandra," dedi en tok sesiyle, "anlaşılan seni oradan kurtarmakla iyi bir şey yapmamışım?" gülerek sorduğu soru karşısında genç kızın ciddi mimiklerini görünce hızla devam etti. "Demek istediğim, Lucille ve Freya biraz sert ve acımasızlardır. Ama sana bu şekilde yaklaşmaları kesinlikle kabul edilebilir değildi. Hem sana bir sır vereyim, unutturma büyüsünü yaparken bir gün hatırlayacağını biliyordum." Cassandra heyecanla atıldı. "Nasıl?" Leonardo ağacın dallarının birinden kopardığı bir yaprak ile oynamaya başlamıştı. Yaprakla ellerini o kadar hızlı ve zarif hareket ettiriyordu ki Cassandra buna hayret etti. "Büyülerim eskisi kadar kuvvetli değil, ama aslında şuan ki konumuz da değil bu." Sonra aceleyle iç cebinden bir kağıt parçası çıkardı. Cassandra merak ve korkuyla karşısındaki adamı inceliyordu.

Karanlıktan AydınlığaDove le storie prendono vita. Scoprilo ora