"Hogwarts'da profesör olacağım hiç aklıma gelmezdi!"
Sirius, varitaserum sayesinde Azkabanda 12 yıl kalmaktan kurtulur. İçinde öfke ve üzüntü ile yaşamaya başlarken Albus Dumbledore sayesinde tekrar Hogwarts'da bulur kendini. Üstelik bu sefer kutsal...
"Vay patlamalı pişti demek çok severim! Ama önce size anlatmam gereken bir şey var." Marlene kısık gözlerle etrafını süzüp Sirius'un yatağının kenarında yarım ay pozisyonu aldı.
"Marls kötü bir şey yok değil mi? Harry ile mi alakalı? Onu gördün değil mi?" Sirius tek bir nefeste aklına gelen soruları sıralayıvermişti. Marlene gözlerini devirdi. "Uf Sirius fazla paranoyak oldun. Harry iyi." Bu sefer nedensizce Cassandra'nın endişeleri gün yüzüne çıkmıştı. "Yeni saldırı mı olmuş?" Bi' anda gözünün önüne acı çeken ailesi ve arkadaşları gelivermişti ama Marlene yine sıkıntıyla nefes verdi.
"Bi' dinler misiniz beni!!" Bayan Muttheir aksırmaya başlamıştı. "Bir planım var yani planımız aslında. Biraz riskli ama bence işe yarayacak."
Sirius ve Cassandra şimdi merakla kızı dinlemeye koyuldular, Marlene'in sesi öyle kısık çıkıyordu ki Cassandra hasta yatağında yatan Sirius'un bunları duyup duymadığından emin olamadı. Kendisi bile neredeyse Marlene'e yapışacaktı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Aferin size, şimdi bizim bu saldırılardan büyücülük dünyasını haberdar etmemiz lazım." Marlene'nin sözünü Sirius çatık kaşlarla kesti. "Dur bir dakika ne saldırısı!"
"Marls anlatsana!" Sirius yatağında yarı oturur hale gelmiş, ağzı şaşkınlıkla aralanmıştı.
Marlene yine kısık gözlerle etrafına göz gezdirdi. "Kısaca St.Mungo'da yedikleri lanet yüzünden yatan çok fazla büyücü ve cadı var ama bakanlık bunları saklıyor."
Bu sefer konuşma sırası Cassandra'daydı, planı anlamıştı ve kesinlikle Marlene'nin zekâsı ile gurur duydu.
"Yarın ki kutlama çok kalabalık olacaktır, bunu açıklamak için daha iyi bir zaman bilemiyorum!"
Marlene Cassandra'ya soğuk da olsa gülümsedi. Kesinlikle!" Sonra Sirius'a döndü. "Ee ne diyorsun?" Sirius bir süre sessiz kaldı, düşünüyor gibiydi. "İlk sorum Marls bu berbat planı kimle düşündüğünüz!"
Sarışın cadının cevabı kısaydı. "Mundungus ile."
Sirius şimdi büsbütün çıldırmıştı. "İnanmıyorum Mundungus ile plan mı yapılır? Aklını mı kaçırdın?" Cassanra hararetli tartışmayı adeta bölmek istercesine yumuşakça sordu. "Mundungus kim?"
Sirius hala sinirli olsa da sevgilisine konuşurken sesini yumuşak çıkartabilmişti. "Mundungus yoldaşlıktan Lysa'm. İşin gerçeği ise hırsızdır." "Ayrıca," diye araya girdi Marlene gülümseyerek, "senin hayatını da kurtaran kişi unutma."
Sirius bunun üzerine sessiz kaldı belli ki yine düşünüyordu. Mimikleri düz bir hat almıştı. Cassandra'da düşünceliydi özellikle bir hırsızın nasıl yoldaşlıkta olabileceğini kestiremiyordu. Ama Marlene'in planı kulağa uygulanabilir geliyordu ki önemli olan da buydu. "Marlene," dedi Cassandra zihnini toparlayarak, "bakanlığa öylece giremeyiz girsek bile durun bir dakika bizi dinleyin bunlar hain bakanlık sizi kandırıyor diyemeyiz ki..." Sirius parmaklarını şaklattı. "Haklısın aşkım, ee Marlene Mundungus ile bunu da düşünmüşsünüzdür herhalde." Sesinde imayı sarışın cadıda hissetmişti ki Sirius'a alaylı bakışlar gönderdi.
