"Sirius,
Nasılsın? Sana gönderemeyeceğim bir mektup daha yazıyorum. Yazmak iyi geliyor, sanki seninle konuşuyor gibiyim. Seni çok merak ediyorum. Ne yapıyorsun? Neredesin? Nerede uyuyorsun? Kimlerlesin? Hala nefes alıyor musun?
Ben mi? Ben aynıyım... İçimde sonsuz bir karanlık var, bir boşluk. Baktığım her yerde senin yokluğunu görüyorum. Bana, bir daha beni hiç görmeyeceksin demiştin anılarımı da silebilir misin? Çünkü her kafamı çevirdiğimde senin yüzün beliriyor sanki. Yine de mutluyum, çektiğim acı senin gerçekliğini, yaşadıklarımızı kanıtlıyor. Umarım her neredeysen senin içinde benimki gibi bir acı yoktur.
Fiziksel olarak hala yaşıyorum, konuşuyorum, yürüyorum ama bu yeni halim eski Cassandra'dan o kadar uzak ki, yokluğun canımı tahmin edemeyeceğin kadar çok yakıyor Sirius. Kendi halime gülüyorum, acınası bir haldeyim. Beni bırakan sendin... Belki de haya__"
"Cassandra?"
Genç kız aniden başını kaldırdı, ona seslenen kişi biricik dostu Natalie'idi. Natali üzerinde ince menekşe renkli bir bluz ve kızaran yanakları ile kendisine bakıyordu. Terleyen bedenini rahatlatmak için elleri ile siyah saçlarını topladı. "Ne yapıyorsun burada çiçeğim? Herkes gölün kenarında haydi sende gel."
Bir gün daha güneşi kara göle bakarak uğurlayacaklardı demek. Yüzüne zoraki bir gülümseme yerleştirdi. "McGonagall'ın verdiği notlara bakıyordum Lie," diyerek yalan söyledi. Natalie tatmin olmamıştı ki arkadaşının yanına geldi. "O ifrit Sirius Black'i düşünmüyordun yine değil mi?"
Natalie, kendisinin kuleye oldukça kötü ve kıpkırmızı gözlerle döndüğü günden beri Sirius'a ağza alınmayacak hakaretler etmekten çekinmiyordu. Cassandra o günü hatırladı yine. Sirius kendisine hoşça kal dedikten sonra hızlı adımlarla gidivermişti. Cassandra ise olduğu yerde kalmıştı, gittiğine inanamıyordu. Bütün her şeyin sona erdiğine inanamıyordu. Bir süre Sirius'un geri gelip kendisine sımsıkıca sarılacağını beklemişti ama gelmemişti.
O günün üzerinden neredeyse bir ay geçmişti ve hala Cassandra'ın içindeki ağrı geçmemişti. Ve geçmeyecekti de bunu biliyordu.
Tepkisiz kalınca Natalie sinirli bir sesle konuştu. "Cassandra lütfen kendine acı vermeyi bırak artık. Aptallığının cezasını ömrü boyunca çekecektir, seni üzgün görmeye dayanamıyorum ben." Genç kız zoraki bir şekilde gülümsedi arkadaşına. "E-evet sorun yok."
STAI LEGGENDO
Karanlıktan Aydınlığa
Narrativa generale"Hogwarts'da profesör olacağım hiç aklıma gelmezdi!" Sirius, varitaserum sayesinde Azkabanda 12 yıl kalmaktan kurtulur. İçinde öfke ve üzüntü ile yaşamaya başlarken Albus Dumbledore sayesinde tekrar Hogwarts'da bulur kendini. Üstelik bu sefer kutsal...