64.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚

12.7K 616 16
                                    

Amcamı hastaneye getirmiştim. Geçirdiği kalp krizi ile yoğun bakıma almışlardı. Yengem ve Devrim'in hastaneye gelmesinden sonra kendimi hastanenin bahçesine attım. Cenk'i çiftlikte Devran'ın başında bırakmıştım. Gecenin karanlığında  çalan telefonu ile cebimden çıkardığım telefonun ekranına baktım.

Harirem..

Gözlerimi yumarak okkalı bir küfür savurdum kendime. Olaylar yüzünden arayıp onu haberdar etmemiştim.

"Harirem kusura bakma burada olaylar birbirine girdi seni arayamadım. Korkma Gül ve Kartallara bir şey olmadı şuan İstanbul'a varmışlardır. Amcam rahatsızlandı ben onun yanındayım bir kaç saate eve gelirim. Sen uyu beni bekleme.", dedim  Beyaz kısık sesiyle konuşmaya başladı.

"Hayatım Gül burada ve hiç iyi gözükmüyor. Devran yaşıyor diye sayıklıyor.", dedi oturduğum banktan ayağa kalktım. 

"Kartal orada mı?", dedim hemen. Beyaz kısık sesiyle konuşmaya devam etti.

"Yok o çocuklar ile İstanbul'a gitmiş. Gül seni bekliyor haberin olsun. Kafam durdu resmen ne yapacağımı şaşırdım.", dedi. Ah harirem gel birde sen benim beynimin içini gör. Derin bir nefes aldım. Sanki Beyaz beni görüyormuş gibi kafamı salladım.

"Tamam harirem ben geliyorum.", dedim yorgun sesim ile artık kaçamazdım gerçeklerden Gül'e vereceğim bir hesap vardı. Telefonu kapatıp arabaya doğru yürüdüm. Devrim adamları hastanenin etrafına dizmişti. Babam ve kardeşlerimde buradaydı. 

Konağa gelince arabadan inip konağın içine girdim. İlk kez omuzlarımda ki ağırlığı hissettim, yorulmuştum. Arka bahçeden gelen Beyaz'ın sesi ile yavaşça oraya doğru yürüdüm.

"Gül yapma böyle o öldü.. Bak seni böyle görmek beni üzüyor.", dedi Gül'ün önünde yere oturmuş elleri arasına aldığı kardeşimin ellerini ısıtmaya çalışıyordu.

Adım seslerimi duyan Gül bakışlarını bana çevirdi. Yanaklarında ki yaşı silerek ayağa kalktı. Yanıma gelerek elimi tuttu.

"Bu sefer gerçekleri anlat bana.. Yıllardır sana duyduğum nefretin bir anlamı olduğunu söyle.. Abi, Devran nasıl yaşıyor olur? Bunu bildiğin halde bana hiç mi acımadın? Ben kaç kez ölmek için mücadele verirken Devran hayattaydı ve beni nasıl bir girdabın içine attığının farkında değil misin! Susma konuş abi! Kartal'ın elinde sevdiğim adamın kanı var diye ondan senelerce nefret ettim ben! Halbuki abimin elinde öldürdüğü ruhumun kanı varmış.. Hiç mi acımadın mı bana?".., dedi Gül. Ellerini çekti göğsüme yumruk yaptığı elleriyle vurdu.

"Beni yaşarken öldürdünüz.. Bunun sebebini bilmek hakkım?", dedi ağlamaktan kısılan sesi ile kafasını göğsüme koydu. Gözlerimi kırpıştırdım kardeşimin bu haline ağlamamak için yutkunarak konuşmaya başladım.

"Sen Devran'ı seviyordun.. Oda seni sevdi ama sonra ne olduysa saçma saçma konuşmaya başladı. Buradan gitmek istediğinden bahseder hale geldi. Sensiz, tek başına gitmek istiyordu uzaklara. Salak saçma fikirleri vardı aklında. En sonunda onu kenara çekip uyardım, git amcamla konuş aklında ne varsa ona anlat dedim sonra seninle de konuşması hakkında baskı  yaptım ama Devran değişmişti dediklerimi uygulamak yerine saçma planlarından birini uyguladı.. Devran kansere yakalanmıştı, buralardan gidip bir daha buralara dönmek istemiyordu. Ölmeyi bile bu topraklarda istemedi. Belki son günlerinde tek başına gezmek istiyordu bilmediği bir ülkede, bilmiyorum. Burada kalıp ölürse insanlara acı yaşatmak istemedi ama gittiği yerden de geri dönmesini bekleyen ne bir aile istedi arkasında nede seni.. Yalandan bir ölüm tiyatrosu hazırladı kendine, Kartal'ı da bu tiyatroda onu öldüren kişi yaptı. Ölmeden beş dakika önce attığı uzun mesaj sonunda amcamların konağa gittim. Herkes ağıta başlamıştı, Devran istediğini başardı, herkesin gözünde kendini öldürdü. Ben sadece mücadele etmek varken kaçıp gitmek isteyen bir insana farklı bir kimlik çıkartarak yurt dışına saldım.", dedim aklıma gelen tüm ayrıntıyı anlatmak istesem de başarabilmiş miydim, bilmiyorum.

KARA AĞA |Mardin SERİSİ 1,2| TAMAMLANDI Where stories live. Discover now