1. |𝔸Ğ𝕀𝕋 |

85.5K 2.3K 109
                                    


 @ozlem_okatan

" Bir ağıt düştü yere. "

1.BÖLÜM|𝔸Ğ𝕀𝕋 |


Yanağımdan akan taşı sildim elimin tersiyle. Ne çok alışmıştı göz yaşı yüzüme. Yuvası bellemişti göz pınarlarımı. Derin bir iç çekerek tekrar dizlerime sarıldım kafamı dizlerimin üstüne koyarak konağın kapalı kapısına bakmaya devam ettim. 

Baktım.

Gözümü kırptım. Sesler tekrar geldi kulağıma.

Gözlerimi açtım.

Yutkundum derince bileğimi tuttum hala ordaydı eli.

Bu konak mıydı beni üzen, bir çiçek gibi yavaş yavaş solmama neden olan, yoksa babam mıydı? Babam değil miydi zaten beni gaddar, sevgisiz , sert ve soğuk bir yüreğe sahip olan adam ile evlendiren. Koskoca bir sene yaprağını döken çiçek gibi, günlerde aynı öyle yaprağından koparak düşmüştü, öyle öyle bitmişti bir sene. Kara Ağa ile bir seneyi devirmiştim. Kaç mevsim , kaç güz geçti bazen hesaplayamadım çünkü ben mevsim yazken kışın ayazında hapsolup kalmıştım bu taştan duvarlar arasında. Gelen baharların bana gelmediğini biliyordum bu yüzde beklemiyordum duvarlar arasında tomurcukların açmasını. Açsa da ne olabilirdi ki şu yaşadığım dünyada bu konakta bu duvarlar arasında beni sevmeyen bir kocayla.. O tomurcuklara çok bel bağlamak benim için faydasızdı. Hayat'ın benim önüme kırmızı halı sereceği falan yoktu. Kefenim beni beklerken.. Daha dün gibi babamın getirip beni zalimin önüne atışı. Oğlu için beni gözden çıkarmıştı! Hani nerde hangi mısralarda yazıyordu şair, kız çocuğun bir nimet olduğuna dair şiirler. Babam da anlamıştı bir gün benim bir nimet olduğumu. Anlamıştı da ondan kolumdan durup beni Mardin'in tozlu yollarında sürükleyerek getirmişti aşiretin önüne.. Şu günlerde tek düşündüğüm güneşin ufuktan erken doğup erken batması. Hayata karşı keyifsizdim. Hayallerimi kaybetmiştim ben; hayallerini kaybeden bir insanın elinde değerli hiç bir şeyi yokmuş meğerse. Hele birde kız çocuğunun elini tutması gereken babası bileğini sıkı sıkı tutuyorsa  işte o zaman hepten elinde değerli bir şey yoktur.


Flash Back..

Kolumdaki ellerden kurtulmak isterken mücadele veriyor bir yandan da dil döküyordum.

"Baba bırak, Allah için bırak beni. " Bende isterdim korkunca babama sığınmak. En azından arkamda olduğunu bilmekte yeterdi bana. Çok şey istemezdim ki. Mesela kızlar annelerinden çok şey isterler ama Babaları için öyle midir?

Hayır!

Liste yapalım mesela önümüze aldığımız defterin sayfasını ikiye bölsek, isteklerimizi yazsak annelerimizden istediğimiz isteklerimiz için eminim sayfanın arkasına geçeriz ama babalarımız için çoğunlukla iki tane istek olurdu. Yeni bir sayfaya ihtiyacımız olmazdı.

Bir babam beni koşulsuz sevsin. İki sevmezse de arkamda dursun. Boynumu bükük koymasın.. Korkmayın koca dünya karşısında.

Dursun ki korkmayım ben, korkutmasın kimse beni, tehlikeler karşısında göğsümü gere gere küçük bir aslan gibi dikileyim karşılarına çünkü bileyim arkamda aslan gibi babam var! Yere düşsem üzülmeyim arkamda babam var diyebileyim yüreğime, gelir beni omzumdan tutup o kaldırır, annemde yarama bakar sarıp sarmalar  iyileştirir beni...

Diyebilsem keşke

Olmaz mıydı?

İkisi de olmadı.

KARA AĞA |Mardin SERİSİ 1,2| TAMAMLANDI Where stories live. Discover now