67.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚

19.4K 870 103
                                    

Mardin'in sokaklarında konağa doğru yürüdüm. Devran'ı o günden sonra kimse Mardin de görmemişti. Amcam ve Devrim de onunla alakalı hiç bir sohbete eşlik etmemişti. Babam Meriç'in acısından çevresinde olan olaylara ses çıkarmıyordu.

Mirto ve Bora evliliklerinin tatlı anları ile hayatı yaşıyordu. Cihangir ile yaptığım bir kaç görüşmede  Gül'ü sorduğum zaman daha fazla sessizleştiğini söylemişti. Artık onlara da gelmiyormuş çoğu vaktini lokantada koşturarak geçirdiğini söylemişti. Kartal ile görüştüğüm zaman ikisinin de artık tek derdini çocuklar olduğunu belirtmişti. Gül ona hiç gelmemişti, Kartal da bunun farkındaydı. Devran konusunu onda gizlediğim için bana gönül koymamasını istedim. Önemli değil artık dedi. Her gün Gül'ü aradığım zaman telefonunu açıp sadece ve sadece benim özürlerimi dinliyordu ben kapatana kadar telefonu kapatmıyordu. Bir kaç kez hıçkırık sesleri duyuyordum.

Bu akşam bir haftalığına İstanbul'a gidecektim artık kafama koymuştum. Beyaz'a anlattığım zaman kafasını sallamıştı. Gül'ün yanına gidip karşısına geçerek ondan af dilmem gerekiyordu..

Yanından geçtiğim çocukların şen şakrak sesleri dudaklarım kıvrıldı.  Keşke Mardin'i çocuklar yönetseydi. Belki buz kesmiş yüreklere ılık sevecen yürekleri ile buzu çözerlerdi. 

Elimi cebime koyarak Mardin'in sokaklarında yürümeye devam ettim. Yanımda yavaşlayan araba ile bakışlarımı yerden çekerek arabaya çevirdim.

"Kolay gelsin, Memo Dayı'nın konağına nasıl giderim?", dedi kadın açtığı camdan kafasını çıkarıp bana baktı.

"Aşağı sokakta kalıyor. Geldiğiniz yoldan geri giderseniz sol tarafınızda kalıyor.", dedim tekrar bakışlarımı  yola çevirerek yürümeme devam ettim.

"Teşekkür ederim yakışıklı bayım.", dedi kadın. Buruşturduğum yüzüm ile arkamı döndüm. Çattığım kaşlarım ile ona doğru dönerek omuzumun üstünden baktım.

"Yakışıklı olduğumun farkındayım. Karımda öyle der.", dedim tekrar önüme dönüp arkada yüzünü asan kızı umursamadan konağa doğru yürüdüm. Önünden geçtiğim  dükkana durup baktım. Dışarı da gördüğüm şey ile tebessüm ettim. Dükkana girdim, selam verdim Beyhan nine yüzünde ki tebessümle bana baktı.

"Hoş geldin Kara oğlan.", dedi  elini öpüp alnıma koydum.

"Nasılsın Ninem, halin vaktin nasıldır?", dedim biraz sohbet ettik. Torunlarından anlatmaya başladı, bağladığım burs için hayır dualarını aldım. Dışardaki ürünü gösterdim.

"Nine satılık mı o yoksa süs olsun diye mi koydun?", dedim Beyhan Nine gözlerini gösterdiğim şeye çevirdi. Güldü önce sonra bana döndü.

"Bir tek sana satılık olur.", dedi güldüm.

"Alayım ben onu o zaman. Birde Zambaklarından bir demet alırım. Malum Harirem onları çok seviyor.", dedim dışardaki güzel ürünü alıp hediye paketi yapması için çalışan elemana verdim.

"Birde bizim konağa Nizo hanımağamıza şöyle güzelinden bir demet gül yolla çıkarla Ninem.", dedim, Beyhan Ninem kafasını salladı. Sonunda hazırlanan hediyelerimin parasını ödeyerek dükkandan çıktım. Harirem mutlu olacaktı annemin de biraz yüzü gülerdi.

Konağın önüne gelince kapının önünde ki korumaların kaçamak bakışları bana döndü.

"Bakıyorsanız bir şeyler öğrenin. Akşam eve giderken evli olanlar karılarına bekar olanlarda annelerine çiçek götürsün.", dedim kadınlar naifti.

KARA AĞA |Mardin SERİSİ 1,2| TAMAMLANDI Where stories live. Discover now