3: led zeppelin sorunsalı

1K 136 100
                                    

greek god - conan gray

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

greek god - conan gray

Sakin geçmesini umduğum bir hafta sonuydu. Hafta içi yaşadığım şanssızlıklar ve beni geren şeyler yüzünden cumartesi günümü pinekleyerek geçirmek istemiştim. Yatağımdan çıkmak hiç cazip gelmemişti ama yapmam gereken proje maketleri falan vardı. Okul işi yani. Son ana da bırakabilirdim. Ama o zaman da  göt korkusuyla sabahlara kadar uyanık kalacaktım, biliyorum. Uykusuz kaldığımda göz altlarım sanki biri yumruk atmış gibi mosmor oluyordu ve gerçekten bir korkuluğa benziyordum.

Örtüyü kafama çekmiş bir şekilde yatağın içinde yuvarlanırken, mesaj sesi dikkatimi çekmişti. Normalde olsa bakmak için kafamı örtüden çıkarmazdım ama ben uyanalı ne kadar olmuştu, bir-iki saat? O kadar zamandır yataktan kalkmamıştım işte ve sıkılmıştım biraz da. Telefonumu elime aldım ve bildirime tıkladım. Ne ummuştum bilmiyorum. Arkadaşlarımın 'hadi dışarı çıkalım' mesajlarını? Eski sevgilimin 'seni özledim' mesajını? Hocamın 'dersten geçtin projeyi yapma' mesajını?

Hayır.

Gelen mesaj saçma reklam mesajlarından biriydi. Gerçekten o kadar umutsuz vakaydım ki yakında reklam operatörleriyle bile flört etmeye kalkacaktım, gerçekten.

Sinirle üstümdeki örtüyü tekmeledim. Yine bir bildirim sesi geldiğinde sinirim tepeme çıkmıştı. "Tanrı aşkına bu reklam şeyleri numaramı nasıl buluyorlar?"

Mesajı silmek için kilit ekranını tekrardan açtığımda mesajın gerçek birine ait olduğunu gördüm. Joohyuk'a. O konuda da biraz şanssız çıkmıştım. Asistan Namjoon'un kardeşi olması pek problem değildi. Belki bana torpil bile geçerdi? Haha hiç sanmıyorum. Ama sandığım kadar fena bir durum değildi. Tek problem, aslında en büyük problem neydi biliyor musunuz? Led Zeppelin.

Böyle diyince kulağa garip geliyor biliyorum. Ben, Park Jimin, böyle şarkılarla büyümüştüm. Küçükken babamın ful ses The Beatles dinlediğini falan anımsıyorum. Geçenlerde ise Joohyuk ile kampüste o meşhur çimenliklerde sohbet etmiştik. Konu dinlediğimiz müziklere geldiğinde ben Led Zeppelin'e ne kadar ayılıp bayıldığımı anlatırken düz, dümdüz bir suratla bana baktı ve ciddi bir ses tonuyla dedi ki: "O kim?"

İnanabiliyor musunuz?

Gerçekten Joohyuk'a olan bakış açım dönüp dolaşıp değişmeyi başarmıştı.

Sadece seks hayatım değil, aşk hayatım da olaylıdır genelde zaten. Bu huyumdan nefret ediyordum aslında. İnsanların dedikleri ufacık bir şey ya da yaptıkları bir hareket, hemen soğumama neden olabiliyordu. Yine de bu sefer kendimi zorlayacaktım. Alt tarafı müzik zevkiniz iki uçta, çok önemli değil diyordum kendi kendime.

there's something burning inside Where stories live. Discover now