13: yangına körükle gitmek yerine kendini ateşe atan bir adam

865 128 66
                                    

you make me - day6

Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.

you make me - day6

Hala şok içindeydim. Zihnimin içi sanki bir karnavala dönmüştü. Bir yandan elimde duran maskeye bakıyor, bir yandan karşımdaki beti benzi atmış adama bakıyordum. Hiç kendimi hatırlamaya zorlamadığım anılar, birden tetiklenmişti ve ani bir baş ağrısı hissetmiştim. İçimdeki yangına rağmen, sesimin nasıl bu kadar sakin çıktığına ben bile anlam verememiştim. "Biliyordun," dedim. "Hepsini biliyordun ve hiçbir şey olmamış gibi benle oynamaya devam ettin."

"Jimin." dedi. Tek dediği şey bu oldu. Cümlelerini toparlamaya çalışıyor gibi bir hali vardı. Ona zaman tanıdım, bu sırada da kendimi arkamdaki yeşil koltuğa attım. Dizlerim titriyordu, ayakta duramayacak gibi hissetmiştim.

"Jimin, ben... Ben bunu hatırlayalı çok olmadı."

"Ne zamandan beri?"

O da kendini karşımdaki koltuğa attı benim gibi ve öne doğru eğilerek parmaklarını saçlarından geçirdi. "Partinin ertesi günü karşılaştığımızda boynun... Kafamda bir şeyleri çağrıştırdı ama asla emin değildim."

Derin bir nefes alıp verdim. "Ne zamandan beri, Taehyung?"

"Joohyukla görüştüğümüz günün akşamı, elini tuttuğumda. O zaman emin oldum, o zaman yapboz tamamlandı."

Başımı koltuğun arkasına yaslayarak gözlerimi kapattım. Resmen zihinsel hazımsızlık yaşıyordum. Anlamsızdı, o kadar anlamsızdı ki. Neden o olduğunu anlamamıştım mesela? Sarhoştum, tamam kabul. Peki nasıl olmuştu da, koskocaman partide biz birbirimizi bulmuştuk? Ne olmuştu da öpmüştük birbirimizi, deliler gibi? Neden her açtığım kapı ona çıkıyordu?

"O kadar ileriye gitmedik," dedi sonra. Kaşlarımı çattım. "Maskeni çıkardığımda, şaşırdığımı hatırlıyorum. Sonrasını abimden dinledim ben de. Onu aramışım, bizi gelip almış. Sen geveleyerek de olsa evinin nerede olduğunu anlatmışsın, o da seni eve bırakmış."

"Yani," Doğruldum oturduğum yerde. "Aramızda bir şey olmadı?"

"Hayır, Jimin. Olmadı."

Derin bir nefes alarak arkama yaslandım. İçim rahatlamıştı. Ancak yine de o yabancının Taehyung olduğunu bilmek... Garip hissettirmişti. Çünkü o geceye dair tek hatırladığım şey, ne kadar iyi hissettirdiğiydi.

Şaka gibi... Resmen bir hafta boyunca boynumda bu adamın izlerini taşımıştım.

"Neden bana söylemedin, Taehyung?"

"Ne diyebilirdim ki amına koyayım? Jimin, partide az kalsın sevişiyorduk, mu?"

Güldüm, sinirden. "Neden her taşın altından sen çıkıyorsun ya? Ne zaman peşimi bırakacaksın?"

there's something burning inside Kde žijí příběhy. Začni objevovat