40, özel: hayatın ilerleyen patikaları

450 28 6
                                    

Merhaba,

Öncelikle hepimize geçmiş olsun. Çok zor günler atlatıyoruz, özellikle depremden bizzat etkilenenleri tahmin edemiyorum. Umarım herkes iyidir, umarım iyi kalırsınız. Bu süreçte bir şeyler yayınlamayı planlamıyordum, zaten bir süredir burada da aktif değildim. Ancak bir şeyler okumak, dikkati başka yere vermek gerçekten bazen acıyı birkaç saniye de olsa azaltabiliyor. Benim böyle bir iddiam yok ama umarım okurken biraz da olsa iyi hissedersiniz. İyi okumalar diliyorum. Tekrardan geçmiş olsun. 💜

golden hour - jvke

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

golden hour - jvke

Hayatımdaki bazı şeyler son birkaç yılda çok değişmişti. Bundan yıllar önce, henüz eşimle bir ilişkiye başlamadan önce, değişimin beni ne kadar korkuttuğundan bahsetmiştim. Yıllar içinde elbette çok şey değişti, bu korkum bile. Şimdi bir şeyleri değiştirmek isteyen bendim, hayatımın gidişatından epey memnun olsam bile bazı değişimler istiyordu insan.

Zaman gerçekten çabuk geçiyordu ve bunu bir şeyleri eskisi gibi yapamayana kadar anlayamıyordunuz. Bedenim eskisi kadar dinç değildi, o kadar enerjik değildim. Her hafta sahneye çıkmak, sürekli şehirden şehire gitmek artık bünyemin kaldıramadığı bir şeydi. Bu günün sonunda geleceğini biliyordum. Otuz iki yaşındaydım ve her ne kadar kendime iyi bakarsam bakayım bir şekilde yaşlandığımı ve eskisi kadar formda olmadığımı hissediyordum.

"Jimin-ah!"

İşten geldiğim gibi kendimi kanepeye bırakmıştım ve kesinlikle kalkmak gibi bir planım yoktu. Ancak benim aksime bugün oldukça enerjik olan sevgili eşim Taehyung, beni bir yerlere sürüklemeye kararlıydı. Birkaç gündür bir sanat sergisine gitmek istediğinden bahsediyordu zaten ama gerçekten hiç halim yoktu. "Rahat bırak beni!" diye bağırdım olduğum yere biraz daha sinerek. Sonra adım seslerinin yaklaştığını duydum ve görüş alanıma girdi Taehyung. "Bana sürekli 'hip mişgilsin Tihying, hiç dişiri çikmiyiriz Tihying' diyip duruyorsun sonra da asla benle bir yerlere gelmiyorsun." Bacaklarımın dibine oturup somurttu. Böyle yapınca o kadar tatlı oluyordu ki! Ama zaman içinde nasıl o, ona 'seni seviyorum' diyerek her şeyi yaptırdığımı fark ettiyse ben de bu yüz ifadesini yaptığında irademi korumayı öğrenmiştim.

"Aşkım yorgunluktan üstümü değiştirecek halim yok. Gitmek istemediğimden değil ki..." Bana gelmesi için kollarımı açtım. Sıcak bir sarılma ve tatlı öpücükler moduma çok iyi gelecek şeylerdi. Yoksa tepemdeki kara bulut şehirdeki herkesin gününü zehir edebilirdi.

"Of..." Sıkıntılı bir nefes verdikten sonra yanımda kalan boşluğa uzandı ve başını omzuma yaslayarak yarı sarılır bir pozisyona geçti. Beni zorla bir yerlere götüremeyeceğini anlamış olmalıydı ki iyice yerleşti ve kendine çekti beni. "Gömleğimi de yeni ütülemiştim oysa."

there's something burning inside Where stories live. Discover now