19: çarpan kapıların ardında kalan kırmızı yanaklar

927 124 113
                                    

your power - billie eilish

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

your power - billie eilish

Paniklemiştim, sanki çok sakinmişim gibi. Ryujin ve Jungkook benimle öyle bir konuşmuşlardı ki, istemsizce gerilmiştim. Nereye kaybolmuştu o özgüven dolu adımları atan Jimin? Neredeydi cesur cümler kuran o adam? Ayrıca esmer tenli bu adama bu kadar çabuk yenilmem ne kadar doğruydu?

Taehyung yanımızdan ayrıldıktan sonra ve kısa çaplı bir kaos yaşadıktan sonra barın yakınlarına geçmiştik. Sarhoş olmak, şu an istediğim son şeydi.  Bu yüzden yanımdaki iki arkadaşımı da tembihlemiştim, sarhoş olmak yoktu bu gece. Ryujin her ne kadar mızmızlansa da, bir şekilde dediklerimin mantıklı olduğunu biliyordu. Bu yüzden birayla sınırlıydık bu gece, fazlasına gerek yoktu.

Ortamda çalan çok sesli olmayan şarkıyı dinlemeye dalmışken, yanımda duran bedenlerin sohbetinden kopmuştum. Etrafı incelerken, mavi saçlı adamın tekrardan yanımıza doğru geldiğini fark etmiştim, bakışlarımı ona çevirdim. Mekan kalabalıklaşmaya başlamıştı bile. "Şey, birazdan başlayacağız, daha da kalabalık olmadan isterseniz sahneye doğru gelin." Zaten başka bir şey demesine kalmadan tekrardan sahne arkasına koşmuştu. Dediği gibi ön tarafa doğru yürümeye başladık insanlara çarpa çarpa. Sonunda duvar kenarında ama sahneye oldukça yakın bir yer bulduğumuzda elimdeki biradan bir yudum daha aldım. Çok değil, kısa bir süre sonra hepsi sahneye çıkmışlardı. Arkadan alkışlayan birkaç kişiyi duymuştum ama genel olarak insanların grubu dinlemek için değil, içmek için geldikleri çok belliydi.

Anladığım kadarıyla Taehyung ana vokal değildi, sahnenin ortasında, merkezde durmuyordu. Birkaç dakikanın ardından hepsi hazır olduğunda grubun solisti hoş geldiniz tarzı şeyler söyledikten sonra ilk şarkıya giriş yapmışlardı. Tanıdık melodi ile yüzüme bir gülümseme yerleşirken gözlerim Taehyung'un gitar üstünde hareket eden parmaklarındaydı. Çaldıkları, en sevdiğim şarkılardan biriydi. Another one bites the dust. Taehyung da bu şarkıyı sevdiğimi bildiğinden olsa gerek, gözleri saniyelik de olda gözlerimle buluşmuştu. Genel tarzları eski rock şarkılarıydı. Sevdiğim, dinlediğim şarkılardı. Bu yüzden eşlik ederken oldukça keyif almıştım.

İlk şarkılarda Taehyung'un sesini duyma şansım olmamıştı çok fazla. Ancak ortalara doğru, bir şarkıyı tamamen, tek başına söylediğinde... Tam anlamışla düştüm. Ciddiyim, şokla bakakalmıştım ve Jungkook arkamda olmasaydı muhtemelen gerçekten düşebilirdim, o derece. Bence Taehyung'un solist olması gerekiyordu??!? Kalın sesine rağmen ince notalara çıkması-

Tamam, Taehyung'u daha fazla övmeyeceğim, hayır.

Eğlenceli geçen dakikalar sonunda bitmişti konser. Biz kendimizi kaptırmış, şarkılara eşlik edip dans ederken mekanın daha da kalabalık olduğunu fark etmemiştik. Amacım Taehyung'un yanına gitmekti ancak bir anda gözden kaybolmuştu. "Bir şey diyeyim mi?" diye fısıldadı kulağıma Ryujin. "Taehyung'a kapılmakta çok haklısın."

there's something burning inside Where stories live. Discover now