32: dudaklarınla sarhoş olmak istedim

570 72 10
                                    

you right - doja cat

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

you right - doja cat

Ambulansın yanıp sönen ışıkları. Gözlerimi rahatsız eden ışığın kaynağı buydu. Soğuk hava tenime çarparken hissettiğim adrenalinle birlikte düşüncelerimin yavaş yavaş ayılmaya başladığını hissediyordum. Gerçi her şey yaşanırken zihnim oldukça berraktı. Oturduğum kaldırım taşının soğuğu içimi titretirken yanımda oturan Jungkook'un koluna sarılarak başımı omzuna yasladım. "İyi misin?" dedi başını benden tarafa çevirerek.

"İyiyim."

Gözlerimi birkaç saniyeliğine kapatıp açtım. Hala kalbim küt küt atmaya devam ediyordu aslında. Göz yaşlarım yanaklarımda kuruyup kalmıştı. "Onu görebiliyor musun?" diye sordum. Bakışlarımı ambulansa çevirmek istemiyordum.

"O iyi." Dudakları arasından çıkan tek şey bu olmuştu. Biz oturmaya devam ederken bir sağlık çalışanı yanımıza geldi. "Bir şeyi yok, ancak yine de kontrol amaçlı hastaneye götürmek zorundayız."

Derin bir nefes aldım. "Jungkook, sen ambulansla git ben taksiyle geleceğim."

"Hyung -"

"Lütfen, ısrar etme."

Ayağa kalkarak görevliyi takip etmeden önce son kez bana döndü. "İyi olacak mısın?"

"İyiyim. Git hadi." Sonra da ambulansın yavaşça uzaklaşmasını izledim.

Bardan çıktığımızda hepimiz sarhoştuk ancak Taehyung'un benden kat kat sarhoş olduğu ortadaydı. Sürekli saçma sapan şarkı söylüyor, sırnaşıp öpmeye çalışıyor ve düz yürüyemiyordu. Hatırladığım tek şey karşı yola geçerken kolumu tutmayı bırakması ve karşıdan gelen arabaydı.

Aslında hiçbir şey olmamıştı, araba Taehyung'u neyseki son anda fark etmiş ve hafifçe çarpmıştı. Yine de Taehyung'un burnu bile kanamamıştı şükürler olsun. Ama benim yüreğim ağzıma gelmişti. Çok korkmuştum, tamam mı? Hayatımda hiç bu kadar korktuğumu hatırlamıyordum ve onun iyi olduğunu öğrendikten sonra hissegtiğim tek şey öfkeydi. Kendime ve ona eşit öfkeliydim. Yine sarhoş olmuştuk işte, ne yaparsam yapayım geceyi uçuk kafayla bitirmekten bıkmıştım ve benim nasıl bir alkolik olduğumu bilmesine rağmen bana gram engel olmamış, aksine kendisi de dağıtmıştı. Bunu kaldıramamıştım işte. Bir gün için fazla duygu karmaşasıydı ve yanlız kalmaya ihtiyacım vardı. Çünkü Taehyung karşımda olursa kalbini kıracak sözler söyleyeceğimi biliyordum, tüm suç onda olmamasına rağmen. Ondan çıkaracaktım öfkemi eminim. Bu yüzden Jungkook'u yollamıştım onun yanında.

Rüzgarın şiddetini arttırmasıyla beraber bulduğum ilk taksiye binerek hastaneye geldim, yakındı zaten. İçeriye girdiğimde danışmanın yan tarafındaki sandalyelerde oturan Jungkook'u gördüm. Yanına ilerledim hemen. "Bir şeyi var mıymış?"

there's something burning inside Where stories live. Discover now