49⭕️ Final

383 41 53
                                    

Zamanın eskitemediği, yeni gelin gibi ürkek ve titrek pişmanlıklarımız için...

13 sene sonra 2030...

Tarık, yıllardır kendisi ile özdeşleşmiş olan sallanan sandalyesinde gazetesini okurken, artık soğumaya yüz tutmuş kahvesinden bir yudum daha aldı ve yüzünü buruşturdu. Hâlâ Türk kahvelerine alışamamıştı aslında. Yine de çok sevdiği eşi için katlanıyordu.
Nihayetinde Boşnaklar daha yumuşak ve daha naif tatlar severlerdi.

Okumaya devam ettiği parağrafının son cümlesini tamamlayacaktı ki bir çığlık koptu. İçeriye koşarak prenses görünümlü sapsarı saçları ve kocaman mavi gözleri olan bir kız çocuğu girdi. Bir prenses gibi giyinmişti.
Öyle de olması gerekiyordu zira, yaklaşık bir saat sonra prenses rolünü üstlenecekti anaokulunun kapanış gösterisinde.

Tarık kaşlarını kaldırarak "Yeşim kızım, ne oldu? Neden böyle streslisin?" diye sordu.

Küçük kız kanatlarını göstererek "Ne kadar yaparsam yapayım annem bir türlü beğenmiyor. Sanki kendisi daha önce prenses olmuş gibi davranıyor." diye tısladı.

Ne yapacağını ve ne diyeceğini bilemeyen Tarık, gazetesini toparlayarak küçük kızının kanatlarını ve elbisesini düzeltti o anda ayak sesleri duyulmaya başladı.

Küçük kız "Annem geliyor!" diye çığlık attı ve babasının kollarından kurtularak kaçmaya başladı.

Yüzünü ekşiltip dudağını dişlerinin arasına sıkıştıran Tarık, gözlerini kapatıp sevgili eşini beklemeye başladı. Zira bu kararlı, emin ve yüreklere durgunluk veren ayak sesleri ancak ona ait olabilirdi.

Gözlerini yanağına kondurulan bir öpücük ile açan Tarık, karşısında duran eşine gülümsemekte gecikmedi ve "Hayatım, Yeşim ile fazla..." diye devam edecekti ki "Hayır Tarık, bir işi yapacaksa insan, güzel yapmalı. Bu küçük bir çocuk olsan bile geçerli." deyip Tarık'ın laflarını ağzına tıktı.

Tıkılan lafları yutan Tarık, hayranlıkla gerçek bir prensese dönüşmüş olan eşini seyrediyordu. Küçük kızı Yeşim'e verdiği eğitimde haklıydı değerli eşi Hazal. O gerçek bir prensesti.

Hazal, küçük kızları Yeşim'in peşinden koşarak yakaladı ve "Her şeyi senin iyiliğin için istiyorum prensesim biliyorsun değil mi?" diye sordu.

Evet anlamında başını sallayan küçük kız
"İyi ama anne sanki gerçek bir prenses gibi konuşuyorsun!" deyince, ona gerçek bir prenses olduğunu söylemeyi düşündü bir an Hazal ancak hemen sonrasında da vazgeçti. Çocuk deyip geçmemek lazımdı, unutmaz ve yıllar sonda peşine düşerdi bu lafının. Küçük kızına başka bir şey söyleyen Hazal, eşi Tarık'a seslendi.

"Hayatım Selim için izin aldın mı okuldan? Kardeşinin gösterisine gelmeyi çok istiyordu." dedi.

Aynı ses tonu ile eşine seslenen Tarık "Merak etme canım şimdi okula giderken onu da alacağız, öğretmenininden izin aldım." dedi.

***
Küçük kızları Yeşim'in okuluna giderken, oğulları Selim'i de almışlardı. Beraberce kendilerine gösterilen yere oturup tüm gösteriyi heyecanla izlediler. Tüm çocuklar içlerinde de Yeşim Harika bir performans sergilemişlerdi.
Tüm aileler gibi Tarık, Hazal ve on üç yaşındaki oğulları Selim de, ailenin en küçük üyesi Yeşim'i heyecanla alkışlıyorlardı.

Selim annesine dönerek "Anne aynı senin hareketlerini yapıyor. Senden kaçsa da öğrenmiş." dedi.

Gülümseyen Hazal "Tıpkı bir prenses gibi olmuş." dedi ve eşine dönerek "Öyle değil mi Hayatım?" diye sordu.

MİLYONDA BİRWhere stories live. Discover now