otuz üç, final

1.9K 150 38
                                    

AY BAYILICAM HEYECANDAN BÖLÜM AŞIRI UZUN OLDU SİNDİREREK OKUYUN TAMAM MI

VE FİNAL OLDUĞU İÇİN SATIR ARASI YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN LÜTFEN, BU BÖLÜM BENİM İÇİN ÇOK ÇOK ÖNEMLİ.

BİR DE HEMEN KIZMAYIN OLUR MU

HADİ İYİ OKUMALAR ASKLARIM<3

Silena merdivenleri çıkarken adımlarını hızlandırdı.

Zindandan gelen tartışmaları duyabiliyordu ve bu sefer kelimeleri görmezden gelebilmek için durmadan gevezelik yapan Walter'dan daha fazlasına ihtiyacı vardı.

"Kendini düşünmelisin, Silena." Silena, ancak Walter onun ismini söylediğinde ciddi olduğunu anlayabiliyordu ve bu da o nadir anlardan biriydi.

"Beni asla affetmezler." diye yanıt verdi. "Etmemeliler de zaten, hepsi benim suçumdu."

O hızla koridordan geçip odaya geri dönerken Walter hüzünlü bir surat ifadesiyle yanında süzüldü. "Hiçbiri senin suçun değil, nereden bilebilirdin ki?"

"Annabeth o mektubu yazarken onu durdurabilirdim ve kimse buraya gelmemiş olurdu."

"Olan oldu ve bunun için endişelenmekle zaman harcaman hiçbir şeyi düzeltmeyecek." Silena onun haklı olduğunu bilerek başını salladı.

"Bunun yerine planımıza odaklanalım," Walter sırıtarak ona göz kırptı ve Silena ona katılmaya çalışarak hafifçe gülümsedi. "Son bir kez üzerinden geçebiliriz sanırım."

Odaya girdiklerinde Walter kapıyı sertçe kapadı ve kimsenin dinlemediğine emin olabilmek için Silena'nın güçlü bir büyü yapmasını izledi.

•••

Sirius o gün üçüncü kez Remus'a yanaşıp çenesinin altındaki morluğu Madam Pomfrey'e göstermeleri gerektiğini söylediğinde Remus başını sallayıp ellerini tuttu ve ondan uzağa çekerek cevap vermekle yetindi. O evden ayrıldıklarından beri neredeyse hiç konuşmamıştı ve bu Sirius için normalde olduğundan daha rahatsız edici bir hale gelmişti.

Durduk yere ona sarılamayacağı ya da fiziksel olarak destek gösteremeyeceğini bildiğinden elinden geleni yapıyordu ama Remus her hamlesini karşılıksız bıraktığından umudu yavaşça kırılmaya başlamıştı.

Sonunda ondan uzaklaşıp James'in yanına ilerledi ve arkadaşının şakaklarındaki ufak yaraya bakıp sordu. "Şimdi ne yapacağız?"

James omuz silkmekle yetindi ve Remus onu duymuşa bile benzemiyordu. Jason zaten onlardan uzakta yürüdüğünden aralarında dönen sohbete pek de hakim sayılmazdı.

Üçü de Peter'ın yokluğunu iliklerine kadar hissediyorlardı ve Sirius elinden geldiğince bunu doldurmaya çalışıyorduysa da başarısız olduğu açıkça ortadaydı.

Silena gerçekten arkadaşlarını gözünü bile kırpmadan öldürmüştü ve 'affedersiniz' bile dememişti.

Kızın başındaki belanın akıllarının almayacağı kadar büyük olduğunu biliyor olsa da nasıl birkaç gecede bu kadar değişmiş olabileceğini düşünürken kafayı yiyecekti.

Silena'nın Peter'ı öldürdükten sonra söylediklerini düşündü ama aralarındaki en zararsız kişi Peter iken ona nasıl 'hain' derdi ki?

İç çekip karşılarındaki okula baktı. Bunları birilerine anlatmak zorunda kalacaklardı. Dumbledore en iyi seçenekti muhtemelen, belki yerlerini söylerlerse Karanlık Lord'u alt edebilirdi bile.

AUGUST-JAMES POTTER [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now