yirmi altı

1.7K 202 26
                                    

"Hayır," Silena, kucağındaki kitapları daha sıkı kavrayarak yürümeye devam etti. Bir yandan da başını iki yana sallayıp arkasındaki adamı geçiştirmeye çalışıyordu.

"Sadece birkaç saatliğine!" diye ısrar etti adam. Onu bunun tehlikeli olduğuna ikna etmek düşündüğünden de zor gidiyordu, kararına saygı duyup kendi köşesine geri çekilen Celestria'nın aksine başına ölümden daha beterinin gelemeyeceğini savunmayı tercih etmişti.

Silena İksir sınıfına yürümeye devam ederken göz ucuyla karnındaki kurşun deliklerine baktı. "Bu halde birine yakalansak ne olur biliyor musun? Beni Azkaban'a atarlar."

Adam duraksayıp kaşlarını çattı. "O ne bilmediğim için sözüne güvenmemeyi seçiyorum."

Silena bıkkın bir nefes verdi. "Hayır, Walter. Seni bizim dünyamıza çekmeyeceğim ve bunu son kez söylüyorum. Tamamen yalnız kalmak istemiyorsan çeneni kapa ve ben de yeniden deli damgası yemeyeyim."

Walter "Sanki beni bırakabilirsin de." diye homurdandığında Silena omuz silkmekle yetindi.

Walter yirmilerinin başında genç bir adamdı ve Silena onunla dolunaydan sonra tanışmıştı. Sabah uyandığında tepesinde dikiliyordu ve son iki gündür de nereye gitse takip etmişti. Başta görmezden gelmeye çalıştıysa da banyoya gelmemesi için gücünü kullanmak zorunda kalınca kızmıştı. Ölülerin ihtiyaçları yoktu ve bu adam ne yapıyorsa sırf sinirini bozmak için yapıyordu.

"Zamanını okulla harcıyor olman kötü değil mi? Sonuçta sen de öleceksin."

Silena burnunu kırıştırıp cevap vermek için birkaç kişinin uzaklaşmasını bekledi. "Hatırlatma için teşekkürler, Walter. Rahatlatıcı bir bilgiydi."

Walter şapkasını çıkartıp önünde eğildi ama Silena onu beklemeden içinden geçip gidince kızdı. "Ölü olmam sınırlarımın olmaması anlamına gelmiyor."

"Senin yüzünden derse geç kaldım, konuşma."

"Ama balım, konuşmazsam değerli arkadaşlığımızı nasıl sürdürebiliriz ki?"

Silena bu sefer yanıt vermedi. Profesör Slughorn dersine geç kalınmasından hiç hoşlanmazdı. Bu yüzden sınıfın kapısını çalmadan önce binasından kesilecek beş ya da on puanı çoktan göz önünde bulundurmuştu.

İçeri gelmesi istenildiğinde özür dileyerek yerine geçti ve Walter omuzunun üzerinden eğilip fısıldarken gözlerini sınıfta gezdirdi. Gryffindor ile birkaç ortak derslerinden biri İksir olduğundan James'i görebilmeyi umuyordu.

"Burada tam olarak ne yapıyorsunuz? Ayinler falan mı?"

Silena James'i görür görmez başını hafifçe yana çevirdi, Walter bir muggle olduğundan bu okulda neler döndüğü hakkında hiçbir fikri yoktu. Ama her şeyi sorduğundan ilgisini çektiği anlaşılıyordu.

"Biz büyücüyüz, Walter, deli değil." Üzerine alındığını belirten bir hareket yaptığında biri içinden geçti ve Silena elinde olmadan irkildi.

James'e bakıp "Kaba." diye mırıldanarak diğer yanına geçti Walter.

"Eşim olmak ister misin?"

Silena kaşlarını çattı. "Efendim?"

"Sirius, Remus ile ilgileniyor ve Peter da Mary'yi benim yerime tercih etti. Eşim olmak ister misin?"

Walter kollarını göğsünde kavuşturup ağırlığını bir bacağına vererek durdu. "Bu kadar kaba birine evet dersen kırılacağım."

Silena, ona aldırmadan yanıtladı. "Olur."

AUGUST-JAMES POTTER [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now