iki

4.3K 332 62
                                    

  düzenlendi.



"Yazın nasıl geçti?" Natalie başını yana eğip bir eline dayadığında Silena duraksadı.

Üç ayını kocaman bir evde tek başına geçirmişti. Dahası, güvende olduğundan emin olabilmek için her gece evin etrafına koruma büyüleri yapmak zorundaydı ve buna rağmen onu dürten varlıklar yüzünden birkaç saatten fazla uyuyamıyordu.

Pratik yapmayı denemişti ama büyüsünü her kullandığında aralarındaki görünmez ipin gerilip kaçınılmazı kendine çektiğini düşünmeden edememişti. Bu nedenle iki hafta bile geçmeden pratik yapmayı bırakmış ve kendini okumaya vermişti. Üçüncü sınıftayken babası onun için bir kütüphane yarattığı için şanslıydı, en azından kendini oyalayabiliyordu.

"Her zamanki gibi." diye yanıt verdi arkadaşına. "Annemle Londra'ya geri döndük ve Ağustos ayını da babamla Amerika'da geçirdim." Konuşurken sesi hafifçe kısılmış olsa da Natalie fark edemeden kendini düzeltti.

"Hayatımın bu kadar monoton geçmesi beni rahatsız ediyor, son iki yılımız kaldı ve hala kayda değer bir şey yapamadım."

Silena bir elini koyduğu bankın kenarını sıkıca kavradı. Bu konular her açıldığında arkasına bile bakmadan kaçmak istiyordu ama bunun ona hiçbir yardımı dokunmayacağından bir bacağını diğerinin üzerine atmakla yetindi.

"Henüz iki yılın var." dedi gülümsemeye çalışarak. "Mutlaka bir şeyler olur."

Natalie, gözleri arkasında bir noktaya sabitlenmeden ve biri onun omuzuna dokunmadan önce konuştu. "Aklımda bir şeyler var ama önce cesaretimi toplamam gerek."

"Geç kaldın." Silena oturduğu bankta yan döndüğünde James'in nefes nefese kalmış olduğunu gördü. Her yere geç kaldığını bildiğinden bunu pek sıkıntı etmeyecekti ama öfkesini birinden çıkarması gerekiyordu.

"Quidditch antrenmanım vardı." Konuşurken öne doğru eğilince ıslak saçlarındaki su Silena'nın suratına damladığında suratını buruşturdu. "Görebiliyorum, saçlarını kurulamadın mı sen?"

"Geç kalmıştım."

"Ben de gidiyordum." Natalie ayağa kalkar kalkmaz James kendini boşalan yere bırakarak rahat bir nefes aldı. Yatakhaneden buraya kadar koşmuştu ve bundan önce de Sirius sahte ilişkilerine üçüncü tekerlek olmasın diye Remus'un onu oyalaması için yalvarmak zorunda kalmıştı. Remus her halükârda kabul ederdi ama arkadaşının burnu biraz sürtünce bundan keyif de alıyordu.

"Yemekte görüşürüz." Silena arkadaşına ufak bir gülümseme sundu ve onu okula girene kadar izledi.

"Lily'yi gördün mü?" James etrafına bakınmak için arkasını döner dönmez gözleri alev saçlı kızı anında yakalamıştı. Dudaklarına yerleşen aptalca bir gülümsemeyle onu izlerken kısa bir süreliğine Severus'un yanında oturmasını dert bile etmedi.

"Önüne dön Potter," James, Silena'ya dönmeden önce onu son bir kez dikkatle inceledi. Lily'den uzak durmak hayal ettiğinden daha zor olacaktı ama her şeyi aceleye getirip bozmak gibi bir niyeti olmadığından birkaç ay buna katlanmak zorundaydı. Sonunda elde edeceği zaferi göz önünde bulundurursa bununla başa çıkabilirdi.

Başını tekrar Silena'ya çevirmeden hemen önce sadece birkaç ay, diye hatırlattı kendine.

"Sümsükus'ta ne buluyor anlamıyorum." diye mırıldanmadan edemedi. Kendisi Quidditch takımının kaptanı, okuldaki birçok kızın gözdesi ve artı olarak harika bir kişiliğe sahipken Lily'nin onu seçmesi kulağa pek de doğru gelmiyordu.

AUGUST-JAMES POTTER [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin