5

32.6K 1.7K 266
                                    

Ben tırnaklarımdaki ojeyi kemirirken annem akşam yemeği için direktifler veriyordu. Babam onun bu telaşına gülüyor, Enis ve Miraç ise sürekli ateşimi kontrol ediyorlardı.

Ferkan "Sakin mi olsan artık? Üstün başın oje oldu." dedi. Tartışma olmadan normal bir şekilde mi konuştu o?

"Hem ojeyi dişinle çıkarırken tırnakların ağzına giriyor. Hiç sağlıklı değil." dedi Andaç. Lan n'oluyor? Ben ölsem cenazeme Aleyna Tilki çağırıp konser verdirecek kişilersiniz siz. Kendinize gelin.

"Size ne be?" O neydi la öyle üff snne be slk .s.s deseydin keşke.

"Tartışma yoook." dedi babam. Zil çaldı. Geliyor gelmekte olan...

Annem kapıyı açtığında abim yanıma ışınlandı.

"Feza'm neyin var? Ne oldu da böyle oldun sen? Boğazın ağrıyor mu? Aç bakalım ağzını." Hem konuşup bir yandan da boğazıma bakıyor. Ateş ölçeri ayarlıyordu.

"Hayatım, yemin ederim iyiyim ben." dedim ama tabii ki kimseyi duymuyordu şu an. Ulan herhangi biri önünde gözünü çıkarsa tepki vermeyip işini yapacak adamı ne hale getirdin...

Annem ve babam onun endişe etmesiyle telaşlanırken. Abim "Ateşin biraz yüksek iğne yapmam lazım. Sonra hemen düşer zaten. Boğazın da iyi durumda." deyip sarıldı.

Kulağıma "Çok korktum Feza'm" derken ben de birazdan ağlayacaktım. Şu an patlayamazsın biraz daha tut.

"İyiyim abi." dedim çekilirken. Kucağına aldı. "Odanı göster, iğneyi yapayım bal kızım." derken bir yandan da getirdiği çantayı almayı unutmuştu.

Enis "Ben çantayı getiririm. Siz çıkın." dedi.

Çıkarken odaya göz attığımda. Herkesin şaşkın olduğunu gördüm. Ben demiştim abimi çağırmayalım diye. Son gördüğüm Ferkan'ın bahçeye çıkmasıydı.

Odaya çıktığımızda Enis çantayı bırakıp çıktı. Abim iğneyi vururken "Biraz yakacak Feza'm." dedi. Umrumda değildi iğne şu an tek istediğim abimle yaşamıma geri dönmekti. Onu bu kadar korkutmak ağır gelmişti.

Tamam her zaman benim için endişelenir üzerime titrerdi ama bu farklıydı. Sonuçta benden uzaktayken hasta olmuştum. İyi bok yedin. Kar kar dedin al sana kar.

"Bitti bebeğim. Gel hadi." dedi tekrar sarılırken. "Acıdı mı?"

"Hayır, güzel adam acımadı. Benim için endişelenme lütfen iyiyim ben. Hem aşağıdakiler de boşuna telaş yaptı." dedim yüzüne dokunurken.

"Gözüm hiçbir şeyi görmedi ki be Feza'm." dedi elimi tuttu. Aşağı indik beraber.

Babam ve annem hemen yanıma gelip sarıldı. "İyisin değil mi?" dediler.

Ben onlara gülümserken abim "İyi merak etmeyin ilaç iyi gelecek." dedi.

Annem "Hadi sofraya geçelim." dedi bizi yemek odasına götürürken Miraç'a "Ferkan'ı çağır oğlum." diyerek sofrada gözünü gezdirdi. Her şey güzel be annem.

Ferkan gelince herkes sofraya oturdu. Abim "Kusura bakmayın, sizi telaşlandırdım." dedi. Ya çen çok mu tatlısın acaba?

Annem "Yok oğlum asıl biz seni telaşlandırdık. Telefonda söylememeliydik belki de." dedi. Ee ben ne dedim?

Babam araya girerek "Neyse artık konuşmayalım tatsız şeyleri. Afiyet olsun herkese." dedi.

Abim bana çorba içirirken ben mutluydum. Çünkü eski günlerde ki gibi abim yemek yediriyordu. Ne çabuk eski günler oldu be?

Yeni Bir Sayfa|Feza AnkaKde žijí příběhy. Začni objevovat