103

5.2K 591 427
                                    


Selaam^^

İyi okumalar^^

.
.
.

Duyduğum fısıltılarla gözlerimi açtım.

"Defol Evran! Gözüm görmesin seni!"

"Abartmadın mı biraz?"

"Hipokrat falan kalmadı bende biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum, bana bir şey kalmamış."

Abimle Evran'ın ne konuştuklarını asla anlamıyordum.

"Size de günaydın."

Abim bana bakıp gülümsedi.

"Feza Hanım, lütfen kalkmayın. Evran Beyle size yatağa kahvaltı getireceğim."

Dün beraber uyumuştuk. Yani ben uyumuştum o izlemişti. Abim odadan çıkarken konuştu.

"Bir daha seni bu odada görmeyeceğim!"

Evranla birbirimize baktık. Aynı anda gülümsediğimizde yanıma gelip alnımı uzunca öptü.

"Günaydın sevgilim."

Ona sıkıca sarıldım. "Günaydın Evren'im."

"Sesin ne büyük lütuf."

Ayrıldığımızda elimden tutup beni banyoya yönlendirdi. Yüzümü yıkayıp saçlarımı önümden çekti. Boynumu derince koklayıp öptü.

Kapı sesi geldiğinde oraya baktık. Ferkan abim kapının önünde bize bakıyordu. Evranla bir süre bakıştıktan sonra sorgularcasına tek kaşı kalkmıştı. Bu böyle sürecekti anlaşılan.

"Evran, bilekliğim arabanda mı düşmüş sevgilim?"

Evran bana döndüğünde şirince gülümsedim.

"Bi' bakar mısın, lütfen."

Kafasıyla onaylayıp çıktığında Ferkan abimin mırıldanmasını duyuyordum.

"Sevgilini..."

Yanına gidip sarıldım. Bugün abilerimi fazlasıyla kızdırmıştım.

"Günaydın en sevdiğim ikinci abim."

Saçlarımı öperken konuştu.

"Sen hiç abi dayağı yedin mi Esli'm?"

Yememiştim. Ondan ayrılıp kaşlarımı çattım. Ellerim yumruk olurken gülümseyip tuttu beni.

"Sana kıyabilir miyim küçük?"

Kıyamazdı biliyordum. Evran'a sinirlenmesini de anlıyordum. Yakın arkadaşlardı, kuzenlerdi. Beraber büyümüşlerdi. Bunun etkisiyle kabullenmek daha zordu. Kabullense bile kıskanacağını biliyordum. Kendimden.

"Hadi inelim."

Kafamla onaylarken aşağı indik. Hafta sonuydu okula gitmeyecektik.

Gençleştim resmen, bu kadar mı fark eder?

Kahvaltı masasında sadece biz vardık. Annem, babam, abilerim, Andaç ve Miraç.

Masaya oturdum. Abimin ve Ferkan abimin ortasına. En başta annem, onun yanında babam vardı. Karşımda Enis abim, onun yanında Miraç ve Andaç.

"Günaydın herkese!"

Herkes günaydın derken abimin mırıldanmasını duymuştum.

"Ne aydın ama!"

Hâlâ Evran'ın benimle uyumasını gördüğü için kızgındı. Koluna yaslandığımda beni göğsüne bastırdı.

"Bugün başıma bela almayı düşünüyorum."

Yeni Bir Sayfa|Feza AnkaWhere stories live. Discover now