YILLAR SONRA 23

1.4K 130 21
                                    

Selaaam^^

İyi okumalar ^^

.
.
.
.

Merida Evranla evlerine geçmişti. Alaz'ın konuşmalarıyla sakinleşmiş kendini biraz daha iyi hissetmeye başlamıştı. Bahçeye çıkıp salıncağa oturdu. Eli karnına gittiğinde aklındaki düşüncelerle başa çıkamayacağını anlıyordu.

"Biliyor musun Eva, babanı yeni anlıyorum."

Evran'ın bir tarafın daha fazla sevdiğini dile getirmesini anlıyordu. Gözlerini kısıp derin bir iç çekti.

"Sevgi şekli farklıdır belki miktar meselesi değildir bilemiyorum."

"O bizim için her şeyi, herkesi bırakabilir ama ben yapamam mesela."

"Bu benim onu daha az sevdiğim anlamına gelmez."

Bir süre sustu. Sessizlik gerçekten de insanı delirtebilirdi. Cevap verdiğini hayal etti tıpkı rüyasında olduğu gibi. Muzipçe güldü.

"Biliyorum adın Eva değil."

O hastanede ölümle yaşam arasında bir yerdeyken Seher'i, kızını görmüştü. Orada söylemişti kızı adının Eva olmadığını hatta Evran bile biliyordu.

"Bizden gidecek misin?"

Gözlerini kapadı Merida. Evranla nasıl konuşacağını bilmiyordu.

"Babanı arayalım mı?"

Telefonunu eline aldı. Evran'ı ararken düşünüyordu. Çok üzülecekti belki bir süre kendine gelemeyecekti, ne tepki vereceğini kestiremiyordu. Telefon meşgule düştüğünde kapıda Evran'ı gördü. Ayağa tereddütle kalktı.

Bakışları Evran'ın onu arayan gözleriyle buluştu. Derince yutkundu, kalbindeki ağırlık git gide büyüyordu. Evran hızlı adımlarla gelip sarıldı Meridasına. Saçlarını derince kokladı her zaman yaptığı gibi. Kulağına fısıldarken Merida ufacık da olsa gülümsemişti.

"Özür dilerim güzelim, çok özür dilerim. Sen bunları yaşayacağımızı biliyordun, istemiyordun. Seni seviyorum, seni çok seviyorum."

Evran'ın onu her şeyden öne koymasının önemini şimdi daha iyi anlıyordu Merida. Ayrıldıklarında Evreninin yüzüne baktı. Gözlerindeki hüznü izledi bir süre. Elini yanağına koydu, dudaklarını uzunca öptü. İyi olsun, iyi hissetsin istiyordu. Evran onun kalbiydi, ruhuydu. İyi olmazsa tüm iyilikler düşman kesilirdi ruhuna.

"Veda etmek ister misin?"

Evran hüzünle gülümserken gözünden düşen tek damla yaşa mani olamamıştı. Elinden tuttu sevdiğinin. Beraber uzandılar yere. Gökyüzüne baktılar. Evran biliyordu ki Merida ölenlerin gökyüzünde olduğuna inanıyordu, inanmak istiyordu. Elini karnına koydu Merida istemsizce. Evran elini, Merida'nın elinin üzerine koydu. Orada bir can vardı, ikisinden bir parça vardı. Ona veda etmek zorunda olmaları Evran'ı kahrediyordu ama biliyordu ki Merida iyi olacaktı. Yanında olacaktı.

Belinden kendine çekti uzunca sarıldı. Kokusunu derin derin soludu. Merida gökyüzünü izledi, izledi. Seher'in yanında daha mutlu olurdu çocuğu belki de.

"Merhaba kızım."

Evran'ın konuşmasıyla gözleri doldu. Yan yana nasıl dururlardı bilmiyordu. Hayal etmesi zordu. Şu an nasıl veda edecek, bu veda yetecek mi bilmiyordu. Gerçekler zordu.

"Seher'in yanında dünyadan çok daha güzel bir yerde çok mutlu olacaksın."

Eva demek kolaydı Merida için ama kızım demek çok zordu. Sahiplenememişti o kadar. İçindeki suçlulukla yerinde kıpırdanırken Evran'ın kendine bastırmasıyla durulmuştu.

Yeni Bir Sayfa|Feza AnkaWhere stories live. Discover now