18.BÖLÜM

110 90 0
                                    

Keyifli okumalar💚

Üçümüz aynı kabus'un içindeydik. Kumsal ne kadar beni istemesede. Ama sanki şu an burada olmamdan memnundu. Çünkü yardıma ihtiyacı vardı.

Ona rağmen konuşmama ya ve göz göze gelememeye dikkat ediyordu. Ona baktığımı fark ettiği an gözlerini kaçırıyordu. Fazlasıyla utangaçtı. İkimizde oturmuş, ambulansın gelmesini bekliyoruz.

Kumsal, benim karşımda oturuyordu.

Yüzünü net görebiliyordum. Bu zamana kadar hiç yanımda durmayıp kaçıp gittiği için böyle inceleyememiştim. Şimdi karşımdaydı. Ama hiç iyi bir hâlde değil.

Ağladığı için gözleri kıpkırmızı olmuş. Hatta hafif şişmiş bile diyebilirdim. Nasıl korktuğu yüzünden belli. Gizem'i çok seviyor demek ki. Ve hattâ o çığlığı da içeri girdiğinde gördüğü manzara sonucu atmıştı. Aslında haksız da değildi.  çünkü gizem hiç iyi bir hâlde değildi.

O haplar konusunda gizem'e çok kızgındım. Çünkü onu uyarmıştım. Ama demekki beni ciddiye almamıştı. 

Kendine neden bu kötülüğü yapardı ki? Anlamıyorum. Hem çevresinde, en yakınında kumsal gibi bir arkadaşı varken. Kumsalın böyle işlerle alakası olacağını düşünmüyorum.

karşımda oturan kumsal, ellerini sıkıyordu. İçinde çok fazla korku olduğunu biliyorum. Ama sanki başka bir şey de varmış gibi duruyordu. Farklı bir şey vardı kumsalda.
Onun konuşmaya niyeti yok gibiydi. Ona doğru eğilerek gözlerine bakmayı denedim. Ama o bana dönmüyordu bile.
Sonunda yüzünü bana çevirerek,

"yukarı gelirken evde birini gördün mü?"
Diye sordu.

"hayır görmedim."

Kimden bahsediyordu, evde başka birileri de mi vardı? Yani normal olan buydu. Koca evde tek başına yaşayamazdı. Bir ailesi vardı belkide. Ve peki şuan neredeydiler. ve en önemlisi kumsal neden bunu sormuştu.

Bu soruyu sorma ihtiyacı duymuştu. Ailesini aramamız gerekiyordu. Kızlarından haberi olması en doğal haklarıydı. Bunu onlardan saklayamazdık. Kumsala dönüp onu teselli etmek istiyordum. Ama buna müsaade etmiyordu.

Konuşma fikrinden vazgeçip, bende olduğum yerde sadece bekleyecektim. Sonunda ambulans'ın sokağa girdiğinde siren sesini duyan kumsal oturduğu yerden resmen sıçradı. Bana dönerek sonunda geldiler bakışını attı.
Ona dönerek,

"Sen in kapıyı aç, bende gizem'i alıp geleyim." Dedim

"Tamam."

İtiraz etmeden dediğimi yaptı.

Dediğim gibi kumsal aşağıya indi. Bende gizem'i sırtlandım. Merdivene doğru ilerledim. Kumsal aşağıda kapıyı açmış. Bizi bekliyordu. Merdivenlerde adımlarken kumsal ile göz göze geldik.

Teşekkür edercesine bakışları vardı. Tebessüm ederek cevap verdim. Merdivenleri tamamen indiğinde karşımda görevliler belirdi. tabi bizi böyle görünce şaşırdılar. Gizem sırtımdaydı. koşarak ambulans arabasına gidip, bir sedye alıp geri döndüler.

Hızlı olmaları iyiydi. Çünkü sırtımda gizemle bekliyordum. Sedye geldi ve gizem'i sedye'ye yatırdık. Bir an sanki gücüm kalmamış gibi hissettim Kendimi. Çünkü kumsal beni alt üst etmişti. Kapının kenarında küçük çocuk gibi bakıyordu. Korkuyordu. Ama söyleyemiyordu.

Sadece o dolu gözlerle bakıyordu. Ambulans görevlisi bize dönerek,
"Ne oldu hastaya?"

Diye sorunca ikimizde birbirimize döndük. Göz göze geldik ama bir cevap yoktu. En sonunda kumsal,

"biz geldiğimizde bu haldeydi."
Kumsalın bu cevabı üzerine dikkatleri artık tamamen kumsalın üzerindeydi.

Görevlinin saçma bir şekilde şüphesi vardı. Tamam durum ilginçti.

Ama kendisi sadece bir sağlık görevlisiydi.

"Hasta bu evde tek mi yaşıyor?"
"Hayır annesiyle beraber yaşıyor."

Demek kumsal'ın bana evde birini gördün mü diye sorduğu annesiydi
Peki şimdi neredeydi.

Sağlık görevlisi, bizi baya zorluyordu. Resmen sorguya çekiliyorduk. Benim gözlerimin içine bakıyor. Ama ben hiçbir şey bilmiyorum ki daha hayatlarına gireli üç gün olmuştu. Ne cevap vereceğimi bilmiyordum.
Sağlık görevlisi kumsal'dan olayı baştan anlatmasını istedi. Ve kumsal, içindeki korku ve hüzünle beraber anlatmaya başladı.

"Gizem bugün okula gelmedi. Telefonları mı da gün boyu açmadı. Bende çok merak ettim. Evine geldim. Ve geldiğimde bu haldeydi. Bizde sizi aradık."

Adam cevapla yarı tatmin olmamış bir şekilde;

"peki eve geldiğinizde annesi evde miydi?"
"Ben geldiğimde evdeydi. Ama sonrasında yoktu."

Görevli nasıl evde olmadığını çatık kaşlarla sorunca kumsal'ın daha da tedirgin olduğunu anlaşılıyordu.

"Bilmiyorum ben yukarı çıktıktan sonra gitmişti."

"Siz kapının sesini duymadınız mı?"

"hayır duymadım."

Görevli ikimizin de gözlerinin içine bakıyor. Bu çok sinir bozucuydu.

Sonrasında ise bahçeye giren polis arabası ile cinayet haberini aldık.

Daha neler olduğunu anlamadan birde bu haberi almak ikimiz için de iyi olmamıştı.


Görevliler gizem'i çoktan ambulans'a götürmüşlerdi.
Ve sonrasında gelen polis arabası ve beraber emniyete gidişimiz ve yol boyunca bakışmalarımız dışında çok bir şey konuşamamıştık.

Emniyetin önüne geldiğimizde sorgu için ayrılmıştık. İşte ondan sonra kumsal'ı bulamamıştım. Okula gitmiştim. Ama kumsal oraya gelmemişti.

HER ŞEY BİRAZ SENTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang