22.BÖLÜM

111 93 0
                                    

Keyifli okumalar🤎

Az önce duyduğum ses gerçek miydi? Bir duyduğum ses bile nasıl etkilemişti beni. O derece hayatım değişmişti.

Mutluluktan ağlayabilirdim. Küçücük bir şey bile beni mutlu edebilirdi Şu durumda. Gizem buradaydı. Benim yan odamdaydı. Bulmuştum işte onu. Tam da yanına gelmiştim. Şimdi beraberdik.

Aramızda sadece bir duvar vardı. Ama illaki bizi buradan çıkaracaklardı. Peki ya neden hiç ses çıkarmamıştı. Burada olduğunu belli etmemişti. Benim demi sesimi duymamıştı. Sadece ağzından,

"Kumsal, kumsal!"

Sözcükleri çıkmıştı. Kısık bir şekilde sesi neden kısıktı ki. Gizem hep yüksek sesle konuşurdu. Şimdi neden kısıktı. Bir şey mi yapmışlardı yoksa? Nolur bir şey yapmamış olsunlar hastane'den çıkalı daha bir gün olmuştu. Bende artık şaşkınlığımı bir kenara atıp Gizem seslenmeliydim.

"Gizem iyi misin? korkma bende buradayım. Buradan çıkıp gideceğiz."

Gizem'den ses gelmiyordu. Neden konuşmadı. Benimle neden bir şey söylemedi.
"Gizem!"

"Gizem!"
"Beni duyuyor musun?"

"Gizem nolur tek bir şey söyle."
Nolur tek bir şey söyle. Beni ayakta tutmaya yarasın. Senin iyi olmam bana güç verecek gizem. Ne olur iyi ol. Ne olursun dayan ne kadar kaldı bilmiyorum. Ama dayan şuan yan odamdasın ama yanına gelemiyorum.

Sana sarılamıyorum. Bunun için çok özür dilerim. Ama en kısa zamanda eski hayatımıza devam edeceğiz. Nolur biraz daha dayan. Duvara sırtımı dayadım. Oturdum. Dizlerimi karnıma kadar çektim.

Kollarımla tüm bedenime sarıldım. Şuan biraz olsun iyiydim. Gizem'i bulmuştum. Arkamı yasladığım duvarın arkasındaydı. Ve en önemlisi yaşıyordu. Bir şey yaptılar mı bilmiyordum.

Ama şuan yanına gitmeyi çok istiyordum. Acaba buna müsaade ederler miydi? Yanına gitmeme izin verirler miydi? Denemekten bir şey kaybetmezdim.

"bakar mısınız?"
"çok önemli lütfen."
"çok önemli."
Cevap yoktu. Verselerdi şaşırırdım zaten.

"lavaboya gitmem gerek."
Buna da izin vermeyecek halleri yoktu. Duymuyorlar mı beni?
"ya kime diyorum! Lavaboya gitmem gerek. Hiç mi anlayış yok sizde." Bu kadar da olamazdı.

Gerçekten zorba ismini çok iyi hak ediyorlardı.

Sonunda sesimi duymuşlardı.

Lavaboya çıktıktan sonra gizem'in odasına nasıl girecektim.buna izin vermezlerdi.bir yolunu bulup girmem lazımdı. O diğer adam bu heybetli'ye göre daha merhametliye benziyordu.

Ona söylesem izin verir miydi? Çünkü o vizdansız zorba ona salak muamelesi yapıyordu. Ama içimden bir his o adamın kötü olmadığını söylüyordu.

Umarım bunda yanılmazdım. Çünkü o heybetli beni duyarsa iyi olmazdı. Sonunda kapı açıldı. Bu sefer kapıyı açan diğer adamdı. Bu sefer talih benden yanaydı. Bu sefer şanslıydım. Adam içeriye doğru bir adım atarak,

"lavabo ilerde sağda."
Diyerek parmağıyla koridoru gösterdi. Ama benim amacım lavaboya gitmek değildi.

"bir şey söylesem beni dinler misin? Sen diğeri gibi vizdanaız bir adama benzemiyorsun."

"ne söyleyeceksin?"
"yan oda da benim arkadaşım var demi?"
Cevap yoktu.

"Ya ne olursun cevap var yan odadaki Gizem değil mi?"
Yüzüme diğer adam gibi bakmıyordu. Daha yumuşaktı. Yani normaldi. Üzerime de yürümüyordu. En azından bana insan muamelesi yapıyordu.

HER ŞEY BİRAZ SENWhere stories live. Discover now