HER ŞEY BİRAZ SEN

49.BÖLÜM

Belki de şu an hayatımda bir ilki yaşayacaktım.

Çünkü birazdan rüzgarın annesi ile tanışacaktım.

Binanın girince ilerleyip rüzgarla beraber annesinin yanına gitmiştik.

Oldukça sıcak karşılaması ve samimi tavrı çok güzeldi.
En az rüzgar kadar çok sevmiştim.

Yemek boyunca sohbet etmiştik. Hattâ rüzgarın çocukluğundan bile konuşmuştuk.
Bu yüzden salonu kahkaha sesleri sarmıştı.
Bu sohbete devam etmek isterdim ama artık gitmemiz gerektiği için ayrılmak zorundaydık.

Ama geçirdiğim şu iki saatlik vakit çok değerliydi.

Binadan çıkarken aklıma gelen tek soru ben şimdi nereye gidecektim.

Gidecek bir yerim yoktu. Ve rüzgar da burada kalamayacağımı anlamıştı ki evden ayrılmıştık.

Bu benim tercih ettiğim bir şey değildi. Artık o eve dönemezdim.

Binalardan uzaklaştığımızda mağaza çalışanlamaya kızların kafenin bahçesinde oturduklarını aynı zamanda da rüzgara bakışkarını gördüm.

Ama bunu düşünecek hâlde olmadığım için başımı çevirip rüzgarla göz göze geldim.

"Hadi gidiyoruz." Dedi

Ama nereye gideceğimiz hakkında yine bir şey söylemedi.

"Nereye gidiyoruz? "Diye sordum.

Ama bunu cevabını alamayacağımı bilerek yapmıştım.

Gözlerimin içine"Sence ben buna cevap verecek miyim?" Dercesine baktı.

Artık bakışlarından dahi ne anlatmaya çalıştığını anlıyordum.

"Rüzgar, lüt..."dememe kalmadan baş parmağını dudağımın üzerine bastırarak beni susturdu.

"Artık çok mutlu olacağız sevgilim, birlikte mutlu olacağız."

Sesinin en sıcak hali ile kurduğu bu cümle iyi gelmişti ama ne yapmayı düşünüyordu anlamamıştım.

Ve birlikte sözcüğünün üzerine bastırarak söylemişti

𝙰𝚗𝚕𝚊𝚢𝚊𝚌𝚊ğız 𝚋𝚒𝚛𝚊𝚣𝚍𝚊𝚗.

İçimden geçirdiğim düşüncelere veda edip rüzgarı takip ettim.

Benden önce adım attığı için ben bir adım gerideydim.

Motorsiklete doğru gittiğimizi düşünüyordum ama motorsiklet park ettiğimiz yerde değildi.

Ve biz onu bıraktığımız yerde bekliyorduk.

İ𝚢𝚒 𝚍𝚎 𝚗𝚎𝚢𝚒 𝚋𝚎𝚔𝚕𝚒𝚢𝚘𝚛𝚍𝚞𝚔.

Diye sordum içimden ama cevabımı da almam geç olmadı.

Çünkü önümüzde duran arabadan inen adamı seyrederken anahtarı rüzgara vermesi bizim yolculuğa bu araba ile devam edeceğimizi ortaya koyuyordu.

Siyah ve oldukça pahalı ve lüks olan araba aslında rüzgarı yansıtıyordu.

Siyah olması zaten beni şaşırtmıyordu ama tarzı olarak da rüzgara uygundu.

𝚘𝚗𝚞𝚗 çı𝚕𝚐ı𝚗 𝚛𝚞𝚑𝚞 𝚒𝚕𝚎 𝚞𝚢𝚞𝚖𝚕𝚞𝚢𝚍𝚞.

Onun hızlı adımı ile arabaya geçmesini izlemek yerine bu sefer bende adım attım.
Ama tam binecekken eli ile bana yaptığı dur işareti ile durdum.