1.4

1K 96 37
                                    

Ayran

Hardal * Nasıl Ne Zaman

Vakit, dikenli bir böceğin gözlerinde saklı akmaktaydı. Kan kızıllığına mahsus bakış açısının yoğunluğu içinde bu böcek, kendisinden başka binlerce dikenli böceğin olduğu bilinciyle ilerliyor, her ilerlediği noktada dikenlerinin battığı ince tabakayı deliyordu. Şüphesiz, nerede olduğunu bilmek için dikenlerini bir noktada toplayarak büyük bir oluk açsa kendisine yeryüzünde Mehmet denilen ve mesleği Gazetecilik olan hüzünlü bir adamın bedeninin içinde gezmekte olduğunu anlardı. Kendisi gibi binlerce böceğin gezindiği deri içinde, kanla beraber usulca yürümekte olan bu böceğe diyecek bir şey yoktu yazık ki, denilse dikenlerini bir süre kendi kabuğuna gömmesi söylenebilirdi ancak. Onun gibi binlercesinin olduğu yüreğin aşağılarında dolanmakla öyle meşguldü ki Gazeteci Mehmet'in "Yüreğimdeki bu hal, derinlerimi inleten, beni acılar içinde bırakan bu hal nedir?" diyerek kıvrandığı hiçbir söz kulağına çalınmıyordu. Genç adamın, mağaranın taş zemininde uzanarak Hasan'ı düşlediği sıralarda elinde tuttuğu defter olmasa içindeki bu kan revan durumdan dolayı acı içinde yüzecekti. 

Elinde tuttuğu defteri Hasan gittiğinden beri çeşitli kelimelerle doldurmuş Gazeteci, bu çirkin sayfaları eliyle çeviriyor, hiçbir kelimeye gözlerini değdirmeden ilerlemesine rağmen eline bulaşmış mürekkep lekelerini görüyordu. Parmaklarının ucuna yayılmış bu lekelere baktıkça "Sanki..." diyordu, "Sanki sadece parmaklarımın ucunda değil bu lekeler. Sanki kayıyorlar her an ve kaydıkça yüreğimi boyuyorlar siyaha." Derinlerinde büyüyen bir ur olup kesiliyordu sonra mürekkebin siyahı ve Gazeteci öyle sanıyordu ki, ur bir Hasan olup çıkıyordu ortaya. Bir tek Meczup kesilmiyordu Hasan'lar, ölmekte olanlar kesiliyordu ve yeniden doğanlar. Öyle ki içinde binlerce Hasan'ı barındırıyordu Mehmet ve eliyle hepsini es geçse de bir tek Meczup'ta takılı kalıyordu avuç içi. İlkin ardını görüyordu Meczup'un Mehmet, iki terli avuç içiyle kuvvetle çeviriyordu ve bir bakıyordu ki, sakalları ağarmış, gözleri yuvalarında bir kor halini almış yaşlıca bir adam kendisine hüzünle bakıyordu. "Neyin var Hasan?" diyordu Gazeteci. "Unuttun mu, ben Hasan değilim. Ben Mehmet'im." cevabını alınca korkuyla geriliyordu. İnkar edecek oluyordu fakat önünde küçülen yaşlı adam birden kendi çocukluğu kesilince kuvvetsizce çöküyordu. 

"Sahi..." dedi Mehmet bu düşün arasında. "Ben Hasan'ım, Hasan ise Ali..."

Sesinin tonu öyle zayıftı ki mağaralar kendi aralarında sadece 's' harfini yaymakla yetinmek zorunda kaldılar. Bu duruma canları pek sıkılmış gibi uzun bir yılan tıslamasını andıran harfi Mehmet'in kulağına doldurdular. Öyle ki henüz alışık olmadığı bu dağ yaşamının içinde irkilerek doğruldu Gazeteci Mehmet. Yattığı yerden kalkarak etrafına göz attı; bir yılanın kıvrak, kaygan görüntüsüne denk gelmek amacıyla bir tur attı çevresinde. Bu eylem öyle hoşnut etti ki onu bir tur daha atmaktan kendini alıkoyamadı zira ilk defa kendi zihninin dışından çıkabilmiş ve bu ona birkaç saniyeyle kısıtlı rahatlığı sunmuştu. Fakat önünde duran yırtık bir pabuçla edimine son verdi. Nesnelerin aynı devinimlerle sağdan sola kaydığı baş dönmesinin arasından Meczup'u seçti gözleri. Az evvel yapmakta olduğu harekete bu yitik adamın şahit olduğunu bilir gibi boynuna değin kızardı. Öyle ki yüreğindeki böcekler bile kendi kabuklarına çekildiler. Artık delinmeyen yüreğiyle Mehmet, Hasan'ı görür görmez rahatladı. 

Önünde gezinen tüm görüntülerin eski rollerine kavuşmasıyla Gazeteci Mehmet, Meczup Hasan'ı netçe seçti. Derin bir soluğu ciğerlerine doldururken dudakları huzurlu bir gülümsemeye ev sahipliği yaptı. Hasan'ın gözlerinde görmeye alışık olduğu hüzün, bu gülümsemeyle bir an dağılır oldu fakat başını eğdiğini gören Gazeteci, buna şahit olamadı. Elinde tuttuğu defterin kapağını kapatarak gömleğinin iç cebine yerleştirdi. Bunu öyle mühim bir iş gibi yapmıştı ki Hasan, ister istemez meraklandı. Yıllardır ne bir kelime görmüştü, ne bir kalem fakat bu merakının hızla geçmesi, gözlerini defterden çabuk alabilmesine yaramıştı. 

Meczup Ali (Gay) •Tamamlandı•Where stories live. Discover now