yirmi dokuz

16.7K 1K 238
                                    

Kötü bir haftaydı bitti tüm enerjim vallahi, ben de size geldim biraz mutluluk salgılayayım burada

Siz nasılsınız bakim?

Medyada Uras var, biraz gözümüz gönlümüz açılsın diye hfvwjldkşcisdfnbs

Bölüm Nil'in anlatımından...

İyi okumalar!

~~~

"Gelmiyoruz o zaman, bak son kararın mı?" Gözlerimi devirirken sesime bu tavrımı yansıtmamaya çabaladım. "Son kararım abi evet, uçağa binmeme 10 dakika kala neden fikir değiştireyim?"

"Belki kavga edersiniz son anda, arasana bi o herifi, belki sinirini bozar." Telefon hoparlörde olduğu için hepsinin sesi birbirine karışıyordu ama bu harika teklifin sahibi tabii ki Demir abimdi.

"Siz kapatmıyorsunuz ki arayayım ya, havaalanına bıraktırmadım ama maşallah taksiye bindiğimden beri konuşuyoruz."

"Alındık şu an, bir daha aramayız bak." Mert abim ağlak yapmaya çalıştığı sesiyle konuşurken muhtemelen ensesini kızartacak bir darbe almıştı, çıkan ses kulağımda yankılanmıştı çünkü.

"Ne demek aramayız lan? Her dakika arayabiliriz, sen tetikte bekle Peri. İkinci çalışta açılmazsa o sevgilin midir nedir ondan çıkartırım acısını."

"Oktay abim nerede ya? En normal olanınızı neden sakladınız?" Bu kez sesi ağlar gibi çıkan bendim. Biraz daha Demir-Mert Özkan ikilisine maruz kalırsam uçağa binemeden bayılacaktım.

"Tuna'yı uyutuyor, Tuna onu istedi yanında."

Bu bilgi dudaklarımın bükülmesine yol açtı. Kısa bir süreliğine de olsa Tuna'yı yalnız bırakıyor olmak canımı sıkmıyor değildi. Ama bir yandan da ben olmadan abimlerle vakit geçirmenin aralarındaki bağı kuvvetlendirmesi de bir gerçekti.

Uras'ın yanına gittiğimi öğrendiğinde benimle gelmek için direteceğini düşünmüştüm ama beni şaşırtarak abimlerle kalmayı kabul etmişti. Bu hale gelebilmeyi o kadar istemiş ve beklemiştim ki halen inanmakta güçlük çekiyordum.

"Ben olsam ben de Oktay abimi seçerdim, ablasının izinden gidiyor."

"Evet, küçükken ben ağlıyordum Demir abimle uyumak için her gece değil mi?" Mert abimin söylediklerinin ardından abimin gülüşünü duyduğumda ben de güldüm. "Çok iyi silah ama, her seferinde kıyamayıp yatıyordu yanıma."

Bu kez ikisi de güldü. Onları dinlerken aynı anda da kulağıma uçağımla ilgili anons dolduğunda ayaklandım. "Sohbetinize doyum olmuyor canım abilerim ama kapıya geçmem lazım artık. İnince yazarım."

Homurdanma kısmını atlattıklarında Demir abim konuştu. "O mu alacak seni havaalanından?"

"Evet, ben taksiyle gidecektim ama sülalesine sövmüşüm gibi davrandı. Kendi alacak yani." Abim bir kahkaha patlattığında sırıttım. "Tamam Peri'm, dikkat et."

İkisiyle de vedalaşıp telefonu kapattıktan sonra son kontrolden de geçip uçağa bindim.

Uras'ın bana ilk 'yanıma geliyorsun' teklifinin üzerinden yaklaşık bir hafta geçmişti. Ben yanına gitmeden önce sınavlarının bitmesini bekleme taraftarıydım ve bugün son sınavına girmişti.

Abimleri ikna etme kısmı zaten ömrümden tahmini birkaç yıl götürmüştü. Ama sonuç olarak yaklaşık bir saat sonra yanında olacaktım.

Uçuşun nasıl başlayıp bittiğini, zihnimden geçen binbir düşünce dolayısıyla anlayamamışken şimdi minik el valizimi bekliyordum.

Dert BebesiWhere stories live. Discover now