21. Geçmişin acı izleri

16.4K 1K 463
                                    

Merhaba ballarım.

Vote verip, bol bol yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Gerçekten okunmaya göre vote sayısı da yorum sayısı da çok kötü.

Keyifli okumalar:)

1 Temmuz 1998...

Hayat mucizelere gebedir.

Züleyha, Hastaneden heyecanla çıkarken, yıllar sonra kapısını çalan mucizeyi eşine söylemek için sabırsızca taksiye bindi.

"Merhaba efendim. Nereye gidelim?" Diye sordu özel koruması.

"Şirkete gidelim, Mustafa." Dedi Züleyha neşeyle ve ellerini uzun zamandır hayalini kurduğu karnının üstüne yerleştirip derin bir nefes aldı.

Karnındaki, küçük mucizenin varlığını hissetmek için sabırsızca iç çekti. Bebeğinin bir an büyüyüp, hayata doğmasını istedi.

"Yüzünüz ışık saçıyor efendim." Dedi Mustafa, dikiz aynasından Züleyha'ya bakarak.

"Bugün hava çok güzel değil mi? Hayat çok güzel Mustafa." Dedi tüm heyecanıyla.

Genç kadın bugün, yıllar sonra tekrar anneliğin heyecanını iliklerine kadar hissediyordu. Bir kere anne olmuştu ama o hep bir daha anne olmak istemişti. Ama hayat acımasızca bütün umutlarını kesmelerini ısrarla haykırmıştı. Züleyha ve Kenan çifti hayata karşı her zaman kulaklarını tıkayarak bu yola devam etmişlerdi ve sonunda bekledikleri haberi almıştı genç kadın.

Bugün üç aylık hamile olduğunu öğrenmişti. Genç kadın hamile olduğunu tahmin etmişti ama yine içini huzursuz eden hayal kırıklığından korktuğu için test yapmaktan çekinmişti. Ta ki dün akşam gördüğü rüyaya kadar.

Genç kadın rüyasında; Kucağında bütün dünyanın güzelliğini kalbinde taşıdığı küçük bir kız çocuğunu uyutuyordu ve bu rüyayı görür görmez soluğu hastanede almıştı.

Züleyha'nın rüyası ona mucizeyi, yani küçük bebeğini getirmişti ve şimdi ise bu güzel haberi vermek için kocasının yanına gidiyordu.

Araba ormanlık alandan geçerken, karışan yoldan dolayı, Mustafa arabayı durdurmuş ve karışıklığa bakmak için arabadan çıkmıştı. Züleyha, heyecanla Kenan'ı aramaya başladığında, çıkan kargaşa iyice karıştı ve bir anda ortalık savaş alanına döndü.

Züleyha, korku dolu bakışlarla arabadan çıktığında, arkasına dudaklarına kapanan el ile bir süre debelendi ama birkaç saniye sonra gözleri karardı ve karanlığa hapsoldu.

1 Ağustos 1998...

Günlerdir, güneşi görmeyen çocuk, kapının açılmasıyla hızla kollarını gözlerine siper edip, ışığın rahatsız ettiği gözlerini bir süre kapattı.

Bir aydır yanında olduğu adamın korkutucu sesiyle irkilirken, hızla kolunu gözlerinden çekip adama sinirle baktı.

"Sen! Beni takip et!" Diye bağırdı korkunç canavar.

"Annen ile birlikte küçük bir oyun oynayacağız." Dedi ve kahkaha atarak odadan çıktı. Çocuk ona sinirle bakıp onu küçük adımlarıyla takip etti. Üç gündür annesini görmüyordu ve onu özlemişti.

ZümraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin