41. Acı, Aşk, Vazgeçiş

8.8K 470 195
                                    

Merhaba tatlı okuyucularım
Finalden önceki son bölümdü. Bu bölüm neler çekti elimden neler çekmedi. Vallahi bölümü anca yazabildim. Çünkü çok garip bir hayatım var ve bu aralar sonbahar telaşı derken anca yazabildim.

Neyse hadi finalden önce son kez satır aralarını doldurun da boş bol yorumları okuyayım.

Keyifli okumalar ❤️

Annem'in eli tekrar saçlarıma çıktığında sadece tebessüm ederek, kafasıyla onaylamıştı. Onunla aynı anda tedavi olacağımız fikri beni heyecanlandırırken kapının açılmasıyla heyecanım keskin bir kılıç tarafından ortadan kesilerek oluk oluk akan kanlar yüzüme sıçradı.

Karşımdaki, siyah gözlü, yaşına rağmen hâlâ çok güzel olan kadın Sedef Korhan, yani beş yaşımda beni bırakıp giden annemden başka biri değildi. Adımları sağlam ve baskındı. Odadan içeriye girdiğinde arkasında on dokuz yaşlarında beyaz tenli, siyah küçük gözlü ve dolgun dudaklara sahip, siyah saçlı orta boylardaki genç kız göründü. Sanırım bu kız Demir'in kardeşi Deniz'di.

Annemin bacaklarından kalkarak doğruldum. Ama ayağa kalkmadım. Kaşlarım mümkünmüş gibi daha bi çatıldı ve sinirle odaya giren kadın ile kızına baktım. Beni bırakıp giden annem önce gerçek anneme, ardından bana bakarken Deniz içeri girerek kapıyı kapattı.

"Biraz konuşalım mı?" diye sorduğunda, sesindeki çekingen dikenler odaya yayılarak duvarlara saplandı. Bu akşam herkesle yüzleşecek ve konuyu kapatacaktım ama sanırım beni bırakıp giden annemle şimdi yüzleşmem gerekiyordu.

Ayağa kalktığımda, üstümü düzelterek, önce Deniz'e ardından ise Sedef Korhan'a bakarak tek kaşımı kaldırdım. "Fazla uzamasın... Malum beynimde her an patlamaya hazır bir bomba taşıyorum. Fazla şişirirsen patlarım." Ses tonumdaki alay bir anlığına her şeyi çok basitmiş gibi gösterdiğini fark ettim. Tıpkı ölüm gibi.

Ona kızgın olmaktan çık kırgındım. Bir anne bu kadar acıması olabilir mi gerçekten? Annelik duygusunu tatmış biri ardından kanından bile olmasa nasıl masum bir çocuğu bile bile ölüme sürüklenmesine göz yumar?

"Züleyha ile konuşmak istiyorum," bakışlarını bir zamanlar en yakın arkadaşı olan kadına yani anneme çektiğinde annem arkadaşına hüzünle bakıyordu. "Yalnız lütfen. Sonra seninle de konuşmak istiyorum." Anneme baktığımda gözlerini kapatıp açarak kafasıyla onayladı.

Züleyha Hanım, yani henüz durumu tam kavrayamadığım ama benim annem konuşabiliyordu artık. Son zamanlarda konuşması daha iyiye gittiğini bu sabah Asuman Hanım'dan öğrenmiştim. Sadece fazlasıyla içine kapanmaya başladığını ve bunu benim sayemde düzeleceğini de söylemişti.

Henüz kendime nasıl iyi geleceğimi çözememişken başkasına iyi gelemeyecek durumdaydım. Birkaç saniyeye sağ çıkar mıyım onu bile bilmiyorken hiç kimseye şifa olamazdım. Elimden gelen tek şey onunla birlikte tedavi olmam ve son nefeslerimi verirken bile yanında olmaktan başka hiçbir şey gelemezdi artık.

Onları yalnız bırakmayı istemesem bile istemeye istemeye odadan çıkarak salona geçtim. Aslı ile Asuman Hanım merakla bana bakarken arkamdan Deniz'in beni takip ettiğinin farkındaydım.

Zümra 15 Mayıs'ta kaldırılacakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin