Bolum 5: Sadik Beyle Tanisma

46 15 28
                                    

     BÖLÜM 5: SADIK BEY'LE TANIŞMA

     Emel'in hemşire odasında ve hastane kreşinde oyunlar oynayarak geçirdiği bir günün ardından Mina, ertesi gün veli toplantısı olduğunu söyleyerek izin aldı. Emel'le birlikte hastaneden ayrılarak eve geldiler.

     Veli toplantısı ertesi gün öğleye doğru yapılacaktı. Mina, yanına Emel'i de alarak doğru okula gitti. Veli toplantısının yapılacağı salona girerek beklemeye başladı. Öğretmenlerin biri dışında hepsini de tanıyordu. Mina için en gerekli olan da bu öğretmendi işte. Efe'nin bahsettiği psikoloji dersinin öğretmeni. Daha adını bile bilmiyordu ama tanıştığı zaman öğrenecekti nasılsa. Biraz sonra velilerle birlikte öğretmenler tek tek salona girmeye başladılar. Efe'nin okuldaki durumundan ve defalarca yapılan şikayetlerden dolayı tüm veliler ve öğretmenler Mina'yı çok iyi tanıyorlardı. Efe'nin tarif ettiği gözlüklü, boylu-poslu, yakışıklı öğretmen de girerek ön sıralardan birine oturdu.

     Hem veliler hem öğretmenler Mina'ya soğuk davranıyorlar, bazıları görmezliğe geliyorlardı. Belli ki yine bir şikâyetleri vardı Efe'den. Ya da önceki olayları hatırladıkları için böyle bakıyorlardı. Neyse ki öğretmenler de veliler de Mina'ya Efe konusunda hiçbir şikâyette bulunmadılar. Müdür Bey'in kürsüde mikrofonla yaptığı kısa bir konuşmadan sonra her öğretmen bir masaya oturarak ikişer-üçer velilerle görüşmeye başladılar. Psikoloji öğretmeninin olduğu masaya hiç kimse gelmemişti. Mina, bunu fırsat bilerek hemen Emel'in eline yapışıp onun yanına gitti ve masanın önündeki sandalyeye oturarak selam verdi.

     - Öğretmenim, merhaba. Ben Mina Dom. Seymen ve Efe'nin velisiyim. Hastanede çalışıyorum, onların ablasıyım. Siz de yeni başlamışsınız okulumuza, hayırlı olsun.

     - Çok memnun oldum Mina Hanım. Ben de onların psikoloji öğretmeni Sadık Kaytan. Efe'yi de Seymen'i de tanıyorum. Özellikle Efe'yi herkes tanır zaten biliyorsunuz.

     - Biliyorum öğretmenim, biliyorum. Hem mahallede hem de burada herkese defalarca mahcup oldum onun yüzünden. Abisi olmasa bu okulda okuyamazdı bile. Bir sene özellikle sınıfta kaldı abisi, bir yaş büyüktür Efe'den.

     - Evet, en çok takdir edip değer verdiğim öğrencimdir Seymen. Dersleri de, sınav sonuçları da çok iyi. Benim dersime de özel ilgi gösteriyor. Üniversite sınavlarında da başarılı olacağına eminim.

     - Seymen evde de öyledir. Bana çok yardımcı olur, evi siler süpürür, yemek yapar, bulaşık yıkar, her sözümü dinler benim.

     Sadık Bey'in gözü Mina'nın yanındaki küçük kıza takldı.

     - Mina Hanım, bir de küçük kızınız var demek ki. Okula gidiyor mu?

     - Hayır, Emel benim kızım değil. Kimsesi yok, ailesini arıyoruz, tesadüfen evimin olduğu yerde karşılaştık ve hastaneye götürdüm. İki gün yoğun bakımda kaldı ama hafızasını kaybetmiş. Hiçbir şey hatırlamıyor geçmişe ait. Kendi adını bile bilmiyor, ona Emel diyoruz şimdilik.

     - Anladım Mina Hanım. Öncelikle ona psikolojik bir tedavi uygulanması gerekiyor. Hastanede yok mu psikolog ya da psikiyatr doktor?

     - Öğretmenim, hastanede var ama hem işlerinde çok iyi değiller hem de her şeyi resmiyete dökmek isterler. Bu çocuğun özel bir durumu var. Sizin bir şey yapmanız mümkün olur mu acaba?

     - Ben bu konularda yetkili değilim ama uygun bir yer ve zamanda ona küçük bir konsültasyon yapabilirim sanıyorum. Hafıza kaybı neden oluşmuş, beyinde bir travma etkisi var mı, geçmişteki önemli bir olayın etkisi var mı, bunları ortaya çıkartmamız lazım.

Mina Domun ZombileriWhere stories live. Discover now