Bolum 27: Nisan Nikah Dugun

27 11 2
                                    

BÖLÜM 27: NİŞAN, NİKÂH, DÜĞÜN

Ertesi gün Doğan Bey ve Mürüvvet Eskişehir'e dönmek istediklerini söyleyerek izin istediler. Sabah kahvaltısından sonra yine geldikleri gibi kimseye görünmeden tarifesiz uçuşla (!) Eskişehir'e döndüler. Korkut Bey ve eşi Seher Hanım ise birkaç gün daha kaldılar ve Antalya'nın tadını çıkarttılar, sonra da İstanbul'a döndüler. Birkaç gün sonra da Sadık Bey'in ablası gitmek istediklerini söyleyerek vedalaştılar. Sadık uzun yolculukta sıkışmasınlar diye üç kişilik bilet alarak onları Mina ve Ece ile birlikte Antalya otogarından Erzurum'a uğurladı.

Söz yüzükleri takılınca artık her şey bir başka olmuştu. Sadık ve Mina eskisinden daha çok birlikte oluyorlardı. Sadık her gün Mina'ya geliyor, bazen de evine davet ediyordu. Ece hep yanlarındaydı, arada bir de Sevilay gelerek genç çifti yalnız bırakmıyordu.

Hep birlikte hafta sonları yine pikniğe gidiyorlar, yaz günlerinin tadını doyasıya çıkartıyorlardı. Mürüvvet ve Doğan Bey'in daveti üzerine Eskişehir'e de gitmişler, Mürüvvet ve Ece ile birlikte Porsuk'ta gondol sefası yapmışlardı. Büyük parkları ve müzeleri de gezmişler ve bu güzel şehre hayran kalmışlardı.

Yaz sonuna doğru nişan yüzüklerini yine aynı kişilerle düzenledikleri bir sade törenle taktılar ve iki ay sonra da aile arasında nikâh ve düğünleri oldu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yaz sonuna doğru nişan yüzüklerini yine aynı kişilerle düzenledikleri bir sade törenle taktılar ve iki ay sonra da aile arasında nikâh ve düğünleri oldu. Düğün salonu kiralamaya gerek görmediler ve nişan törenindekine benzer bir tören yapıldı. Sadık Bey, evini boşaltarak Mina'nın evine taşındı. Kirada oturduğu ve evi küçük olduğu için pek eşyası yoktu. Fazla eşyaları da ikinci el eşya alıp satan birine satarak düğün masrafları için bir kenara koymuştu. Elbiselerini ve kitaplarını alarak kendi arabasıyla tek seferde getirdi, evlilikten sonra anlaştıkları üzere Mina'nın evinde kalmaya başladılar.

Düğünden sonra Sadık, Mina'ya bir hafta balayına çıkmayı teklif etti. Mina bunu gereksiz görse de güzel bir otelde bir haftalığına yer ayırtıldığı ve ücretin bir kısmı da ödendiği için hayır diyemedi. Ancak Ece'yi yalnız bırakmak istemediler. Önce Sevilay'a ya da Seymen ve Efe'ye bırakmak isteseler de Doğan Bey ve Mürüvvet onları sıkıntıdan kurtarmıştı. Balayından dönünceye kadar Mina'nın evinde kalacaklar, Ece'ye bakacaklardı. Böylece Mina ve Sadık gönül rahatlığı ile balayına çıktılar.

Mina ve Sadık, elbiselerini ve özel eşyalarını alarak doğruca Lara'daki beş yıldızlı, her şey dâhil birkaç bin liraya kalacakları otele geldiler ve odalarına çıkıp dinlendiler. Yakın bir arkadaşlarının tanıdığı kişilere ait olan otelde her şey vardı. Açık ve kapalı yüzme havuzları, plaj, spor salonu, jakuzi, sağlık ve yaşam merkezi, koşu parkuru gibi imkânlardan faydalanmayı ihmal etmediler. Balayında oldukları için kimse onları rahatsız etmese de onlar Ece'yi ve kardeşlerini her gün arıyorlardı.

Bu arada Seymen ve Efe de Ece'yi yalnız bırakmamak için sık sık eve uğruyorlar, ihtiyacı varsa gideriyorlardı. Birkaç günde bir de Sevilay geliyor, en iyi bildiği iş olan evin temizliğini yapıyordu. Onlar olmadığı zamanlarda ise Ece, Mürüvvet'ten bazı özel sihirbazlık ve cadılık numaraları öğreniyordu. Ece'nin kendisi de bazı sihir ve göz aldanması numaraları icat etmiş, nasıl yapıldığını Mürüvvet'e öğretmişti. Mürüvvet ve Doğan Bey ilerlemiş yaşlarına rağmen bunları gördükçe şaşırıyorlar ve hemen nasıl yapıldığını öğrenmek istiyorlardı. Her gün Antalya'yı geziyorlar, dışarıda birşeyler yiyip içerek alışveriş yapıyorlardı. Mina'nın talimatı üzere evin eşyalarının yerini değiştirmiyorlar, ortalığı dağıtıp kirletmemeye özen gösteriyorlardı.

Mina Domun ZombileriWhere stories live. Discover now