Bolum 14: Cadilar Gunu Gosteri Hazirliklari

36 13 9
                                    

     BÖLÜM 14: CADILAR GÜNÜ GÖSTERİ HAZIRLIKLARI

     Ertesi gün iş dönüşünde üçü birlikte Sadık Bey'in arabasıyla alışverişe çıktılar. Seymen ve Efe'nin yine halı saha maçı vardı. Artık halı sahada kavga ve gürültü sona ermiş, Seymen'e de Efe'ye de rakip takım oyuncuları faul bile yapmıyordu. Hem anne ve babalarının nasihati hem de göklerden gelen kuşlar bunda etkiliydi. Zaten olay çıksa bile Seymen ve Efe artık hem Uzakdoğu sporlarında Ece sayesinde kendilerini geliştirmişler, hem daha da güçlenmişlerdi. İkisi de en az beşer kişiyi dövebilecek kadar güçlüydü. Bu nedenle Mina onların yine halı saha maçlarına gitmelerine izin vermişti.

     Konyaaltı'ndaki AVM'nin park yerine arabayı park edip üçü birlikte AVM'ye girdiler. Ece'nin bir eli Mina ablasında, öbür eli de Sadık Bey'de idi. Onları görenler mutlu bir aile olduklarını sanıyorlar ve Ece'ye gülümsüyorlardı.

     İkinci el elbiseler satan bir mağazadan giysileri aldılar. Ece hepsini de dikkatle seçiyordu. Daha sonra peruk satan bir mağazaya girdiler. Önce Ece'ye daha sonra da zombilere uygun perukları da aldıktan sonra pelerin, cadı şapkası gibi şeyleri aradılar ve hemen bulup aldılar. Sadık Bey de elini cebine atıyor, bütün masrafı Mina'nın karşılamasını istemiyordu. Daha sonra mum malzemeleri ve tütsüler ile çeşitli kokular satan bir dükkâna girdiler. Oyuncak mağazasından altın renkli yıldızlar ve konfetilerle alışveriş listesi tamamlanmış oldu.

     Alışverişten sonra ellerindeki çantalarla üst kata çıkarak kumpir yediler. Daha sonra AVM'den çıkıp arabaya eşyaları koyarak eve geldiler. Mina hemen yorgunluk kahvesi yaparak Sadık Bey'e ikram etti. Sadık Bey de balkonda sigara içerek kahvenin keyfini çıkartırken yorgunluğundan eser kalmamıştı. Ece'nin sevinci bütün yorgunluğunu alıp götürmeye yetmişti zaten.

     Ece, yarın genel prova yapacağını söyleyerek onları zombilerin mekânına davet etti. Mina ve Sadık Bey de kabul edince elbiseler ve diğer aksesuarlarla birlikte ertesi gün üçü birlikte mezarlığa gittiler. Yanlarına aydınlatma için birkaç tane de ışıldak lamba almışlardı. Müzik için de Mina'nın cep telefonunu kullandılar. Önce zombilerin elbiselerini giydirdiler, şapka ve peruklarını takıp aksesuarları yerleştirdiler. Ece de kendi elbiselerini giydi, peruğunu ve cadı şapkasını başına taktı, pelerinini de ihmal etmedi.

     Her şey harika gidiyordu ama en çok Neandertal Zombi zorlanıyordu. Ece bunu sahnede nasıl çözebileceğini düşündü ve en sonunda kararını verdi. Neandertal Zombi'yi illüzyonla uyutacak ve tamamen kendisi yönlendirecekti. Herkese rezil olmak bir yana, izleyenler için oldukça tehlikeli de olabilirdi. En az üç yüz kiloluk bu dev adam yanlış bir adım bile atsa bir felakete yol açabilirdi.

     Provalar oldukça uzun sürdüğünden Mina ve Sadık Bey birkaç kez dışarı çıkıp temiz hava alıyorlar, sonra tekrar içeri giriyorlardı. Dışarı çıktıklarında üstlerinde eski beyaz çarşaflar vardı. Mezarlık görevlisi uzaktan da olsa sesleri duymuş, elindeki fenerle yanlarına geliyordu. Mina ve Sadık Bey birbirlerine bakarak ne yapacaklarını kararlaştırdılar. İkisi birden önceden konuşup anlaşmış gibi çarşafları kafalarına geçirdiler yavaş yavaş ayağa kalktılar. Sadık Bey gür ve titrek bir sesle bağırdı:

     - Ey faniiii, bizim işlerimize karışma. Hemen yerine dön ve bizi rahat bıraaakkk!..

     Mezarlık nöbetçisi elindeki feneri bıraktığı gibi arkasını dönüp koşar adımlarla uzaklaştı. Koşarken de bildiği duaları okuyor ve üflüyordu. Sabah olur olmaz istifasını vermeye ve bir daha burada çalışmamaya karar vermişti.

     Adam gittikten sonra Mina ve Sadık Bey, başlarından çarşafları çıkartarak birbirlerine bakıp gülüştüler, mandal ve maskelerini takarak tekrar aşağı indiler. Prova bitmek üzereydi, bittikten sonra ikisi birden alkışladılar ve zombilerle vedalaşarak Ece ile birlikte oradan ayrılıp eve döndüler.

Mina Domun ZombileriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin