Mina Domun Zombileri

Bolum 6: Sadik Beyin Teshisi

     BÖLÜM 6: SADIK BEY'İN TEŞHİSİ

     Mina, Emel'le birlikte odasına girerken Sadık Bey de onları takip etti. Mina bir sandalye çekerek Sadık Bey'i oturttu, Emel de yatağa oturdu. Kısa bir rahatlatıcı sohbetten sonra Sadık Bey elindeki zinciri sallayarak Emel'i uyuttu. Ayakta bekleyen Mina, başı ağırlaşarak gözleri kapanan Emel'i son anda tutup yatağa sırt üstü yatırdı. Sadık Bey de sandalyesini yatağa daha da yaklaştırarak Emel'e ince ve tatlı bir sesle sorular sormaya başladı.

     Önce bir karşılık alamayan Sadık Bey, Mina'nın odadan çıkmasını başıyla rica ettikten sonra Mina odadan çıkarak kapıyı kapattı. Yaklaşık yarım saat sonra kapı açıldı ve Sadık Bey ile Emel el ele odadan çıktılar. Emel'in yüzünde tatlı bir gülümseme vardı ancak Sadık Bey'in yüzü sanki kireç gibi bembeyazdı. Mina, zombiler konusundaki gerçekleri öğrendiği için Sadık Bey'in yüzünün rengini normal karşıladı ancak Sadık Bey için çok daha fazlası söz konusuydu. Biraz sonra Mina'nın yüzü de kireç gibi bembeyaz kalacaktı.

     Mina, Emel'in elinden tutarak onu salona götürdü, Seymen ve Efe'nin yanına oturtarak abileriyle sohbet etmesini istedi. Emel "Peki Mina abla" deyince Mina, Sadık Bey'le birlikte tekrar odaya girerek kapıyı hafif aralık bırakıp olanları anlamaya çalıştı ancak Sadık Bey kekeliyor, nasıl söyleyeceğini bilemiyordu. Neden sonra Mina sordu:

     - Sadık Bey, neler öğrendiniz? Bize anlattıkları şeyler doğru muymuş?

     - Şey, Mina Hanım. Nasıl söylesem bilemiyorum ama başlangıç olarak onun adının Emel olmadığını söyleyebilirim. Adı Emel değil Ece'ymiş.

     - Bu çok iyi oldu, Emel ismini ben de pek yakıştıramamıştım doğrusu ama yaklaşmışız yine de. Başka neler öğrendiniz geçmişiyle ilgili?

     - İki defa uyutup uyandırdım, sağlamasını yaptım. İkisinde de aynı şeyleri söyledi. Ben şunu kesinlikle söyleyebilirim ki bu çocuk hiç de normal bir çocuk değil.

     - Normal olmadığını ben de biliyorum Sadık Bey. Hatta bu konuda sizi de uyarmıştım biliyorsunuz. Şaşırmayın, ani tepki vermeyin diye, hatırladınız mı?

     - Evet Mina Hanım. Ama sizin bilmediğiniz başka gerçekler de var. Ben inanmak istemedim ama belki siz de inanmayacaksınız.

     - Sadık Bey, doğrusu ben bu kızın ölülerle mezarda yaşadığını biliyordum, oradan çekip aldım zaten ben bunu. Aylardır mezarın içinde yaşıyormuş, toprak yiyormuş bu çocuk. Çıkartınca oksijen çarpmasından bayıldı, hastaneye götürdüm ve iki gün yoğun bakımda kaldı.

     Sadık Bey buna pek de şaşırmış görünmüyordu. Anlaşılan daha şaşırtıcı gerçekler de vardı. Belki Sadık Bey'in de zombilerle ilgili bilgisi ya da geçmişte yaşadığı bazı şeyler vardı. Mina bunu normal karşılamış görünmesine şaşırsa da asıl şaşırtıcı olan gerçeklerin neler olduğunu kendisi de merak ediyordu.

     - Mina Hanım, ben birkaç yıl önce zombileri gördüm, ilk önce korkmuştum ama zararsız varlıklar olduğunu anladığımda artık korkmamaya başladım. Ancak şimdi söyleyeceklerim sizi daha da korkutabilir, endişelendirebilir.

     - Sadık Bey, madem zombileri biliyorsunuz, daha şaşırtıcı ve olağanüstü ne olabilir ki?

     - Bakın Mina Hanım. Bu kızın yani Ece'nin annesi bir cadıymış. Hem de gerçek bir cadı, kötü büyü yapanlardan yani.

     - Aman Tanrım, zombilikten sonra bir de cadılık mı var yoksa Ece'de?

     - Evet, kanında cadılık da var muhtemelen ve annesinden yarım kan cadıymış bu kız. Bir şey daha var söylemek istediğim...