Ece, okul açıldığında birinci sınıftaki dersler yanında üst sınıftan da dersler almaya başladı, sadece mesleki ve uygulamalı derslere katıldı. Onunla birlikte dört öğrenci daha küçük yaşta üniversite okuyordu ancak Ece kadar başarılı olamadılar. Aslında Ece dünyada ilk değildi ama Türkiye'de bir ilki gerçekleştiriyordu. 10 ve 11 yaşlarında üniversiteyi bitiren birçok öğrenci vardı. Söz gelimi Michael Kearney henüz 6 yaşında liseden mezun olup 10 yaşında lisans eğitimini tamamlamıştı. Yine Almanya'da Mert Açıkel adındaki Türk çocuğu 11 yaşında iki üniversite birden okuyordu.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Ece üniversiteye her gün Korkut Bey'le gidip geliyor, birinci ve ikinci sınıfı birden okuyordu. Ayda bir kez Doğan Bey 56 Şevrole arabasıyla Eskişehir'den gelip Antalya'ya götürüyor, bir gün sonra dönüyorlardı. Yine ayda bir de Mina ve Sadık Bey geliyor, onlarla birlikte İstanbul'u gezerek hasret gideriyorlardı. Seher Hanım ve Ceren de Ece ile ilgileniyor, özellikle Ceren dersler konusunda çok yardımcı oluyordu. Seher Hanım da Ece'nin beslenmesine dikkat ediyor, akşam yemeklerini hep aynı saatte yiyorlardı. Üstelik Ece geldi geleli Korkut Bey de onunla birlikte eve erken geldiğinden dolayı Seher Hanım Ece'yi bir kat daha seviyordu. Zaten evde hiçbir zorluğu yoktu. Kendi odasını ve yatağını her gün kendisi topluyor, akşam yemeğini yedikten sonra da izin isteyerek odasına kapanıyordu. Yemek esnasında da güzel sohbetler ediyorlar, kan bağı olmasa da bir aile gibi birbirlerine yakınlık duyuyorlardı.
Birinci dönem içinde Ceren'in Eskişehir'deki annesi Nurten Hanım ve kardeşi Beren bir kez İstanbul'a geldiler, bir kez de Ceren Eskişehir'e gitti. Ceren Eskişehir'e giderken Ece'yi de götürmek istedi ama Ece, Mina'ya telefon açması gerektiğini söyledi. Mina'nın izniyle birlikte Eskişehir'e gittiler. Eskişehir'de kaldıkları sırada Ceren, Mürüvvet'ten bahsetti ve onu ertesi gün evlerine davet etti. Kahvaltıdan sonra Mürüvvet geldi ve Ece ile ilk kez tanışıyormuş gibi yaptılar. Daha sonra Beren'i de alarak dördü birlikte Eskişehir'de gezdiler, Ceren'in annesinin pastanesinde oturup yorgunluklarını attıktan sonra da eve gelip sohbete başladılar. Beren de Eczacılık Fakültesi'nde okuyordu ve onlar sohbet ederken Beren'in sevgilisi ve yakın komşuları olan Cem de gelerek onların sohbetlerine katıldı. Cem de yine Beren'le birlikte Eczacılık okuyordu.
