Bolum 34: Isabellanin Daveti ve Eve Donus

25 11 1
                                    

BÖLÜM 34: ISABELLA'NIN DAVETİ VE EVE DÖNÜŞ

İsabella, dönüş zamanının geldiğini söyleyen Mina'ya birkaç gün daha kalmayı teklif etti. Mina, rahatsızlık verdiği düşüncesiyle bunu kabul etmek istemese de İsabella'nın samimi ısrarlarına dayanamadı, Sadık Bey'le ve kardeşleriyle göz göze geldikten sonra birkaç gün daha kalmayı kabul etti. İsabella, ertesi akşam da Kont Carlino Giordano ve eşi Gönül Öğretmen'le birlikte onların oğlu Roberto, gelini Ayten Hanım ve torunu Seren'i yemeğe davet etti. Hemen mutfaktan aşçıyı çağırtarak yarın akşam için hazırlık yapılmasını istedi.

Akşam çocuklarla birlikte eve dönen Tamer Bey de bu habere çok sevinmişti. Özellikle çok sevdiği Gönül Öğretmen'i göreceği için çok mutluydu. İsabella, yemekte bugün gittikleri yerleri eşi Tamer Bey'e söyleyemediği için konuyu değiştirmek istedi, yalan söylemek zorunda kalmak bile hiç hoş değildi çünkü. Söyleyemediği bu gerçek dışında Tamer Bey'e bu güne kadar asla yalan söylememiş, hiçbir şey saklamamıştı. Tamer Bey de ondan hiçbir şey saklamaz, üzüleceğini bilse de gerçekleri olduğu gibi, hatta bazen patavatsızca söyleyiverirdi. İsabella da Mina gibi evde kesinlikle büyü ve sihir gibi şeyler yapmıyor, kendi işlerini yaparken bile zevkini çıkartarak, uğraşarak, emek vererek yapmak istiyordu. Mina ile bu konudaki benzerlikleri ikisinin de daha fazla samimi olmalarına, birbirlerinden hoşlanmalarına ve sevmelerine yol açmıştı. Ece de ikisinin arasında kalıyor, Mina kadar olmasa da çok sevdiği İsabella ile birçok konuda çok iyi anlaşıyordu.

Ertesi gün gelecek konuklar için sabahtan temizlik yapıldı, sonra da İsabella ile Mina birlikte mutfağa girerek yemeklerin hazırlanmasına yardımcı oldular. Bu arada Mina, İsabella'dan bazı İtalyan yemeklerinin tarifini aldı. Ece ve Mürüvvet İsabella'nın çocukları Özgür ve Utku ile ilgilendi, onlarla oyunlar oynayıp çeşitli masallar anlattılar. Efe ve Seymen, İsabella'nın onlara verdiği antik ve klasik İtalyan kitaplarına gömülmüşler, tam öğrenemedikleri İtalyanca ile anlamaya çalışıyorlardı. Sadık Bey ve Tamer Bey de akşama kadar birkaç el tavla oynadılar ama hepsini de Sadık Bey kazandı. Sonra bahçeye çıkarak dolaştılar, Tamer Bey Eskişehirli olduğunu söyleyince, Sadık Bey Eskişehir'de iki yıl öğretmen olarak görev yaptığını ve çok sevdiğini anlattı. Birkaç ortak tanıdıkları ve öğretmenleri de çıkınca sohbetin tadına doyum olmaz bir hal almıştı.

Tamer Bey Sadık Öğretmen'e, Kont Carlino ve eşi Gönül Öğretmen hakkında bilgi verdi, yaşadıkları aile dramlarından söz etti. Roberto ve Ayten İtalya'da tanışmışlar ve âşık olmuşlar ama yıllarca çocukları olmamıştı. Eskişehir'deki Ayten'in ikiz kardeşi üçüz doğurunca birini alarak evlat edinmişlerdi ve hiç kimseye bu konudan söz etmemişlerdi. Sadece kendileri biliyor, çocuklardan bile gizliyorlardı. Ancak 18 yaşına geldikleri gün çocukların bundan haberleri olmuş, yıllarca üçüncü çocuğunu görüp sarılamayan Ayten'in ikiz kardeşinin gözyaşlarını dindirmek için çeşitli yollar bulmuşlar ve Seren Roma'da kalıp Beren'i sonunda Eskişehir'e göndermişlerdi. Ancak bu kez durumun farkına varan Ayten ağlamaya başlamış ve onu da alarak Eskişehir'e gitmişlerdi. Sonunda iki kardeş barışarak anlaşmış, Ayten de bebekliğinden beri bakıp evlat edindiği "Mavi Bezli Bebeği" Beren'i Eskişehir'de bırakıp Seren'i alarak üniversite okutmak üzere İtalya'ya getirmişti.

Bunları duyan Sadık Bey'in gözleri yaşardı, ağlayacak gibi oldu. Ne kadar üzücü bir aile dramıydı ama neyse ki mutlu sonla bitmişti. Bunda İsabella ve Gönül Öğretmen'in payı çok büyüktü.

Tamer Bey daha sonra da Gönül öğretmenin hikâyesini ve Kont Carlino Giordano ile tanışarak evlenmesini anlattı. Bu hikâye de oldukça ilgi çekiciydi ve Sadık Bey'in çok hoşuna gitti, İsabella'ya bu konuda da çok büyük iş düşmüş, çeşitli planlarla bu işi de başarmıştı. Sadık Bey, İsabella'ya bir kat daha saygı duymaktan kendini alamadı.

Mina Domun ZombileriWhere stories live. Discover now