Mina Domun Zombileri

Bolum 48: Selanorun Ziyareti

BÖLÜM 48: SELANOR'UN ZİYARETİ

Kral Or-Han önce Yüce Kraliçe Sera'yı arayarak teşekkür etti, daha sonra da Kraliçe Sude'ye haber verdi. Akşam Orman Perileri ülkesine gelen Sude ile birlikte yemek yerken çocuklarından konuştular. Her ikisi de Efe ve Seymen'i bir kez daha görebilmenin mutluluğunu yaşıyorlardı. Mina da gelebilseydi daha iyi olacaktı ama çalışması gerektiği için dünyada kalmayı tercih etmişti. Neyse ki iki ay daha Efe ve Seymen burada kalacaklar ve tekrar görüşme imkânları olacaktı.

Efe, Seymen, Ece ve Evindal, prenseslerle birlikte döndüğünde Ece'nin birinci sınıf sınavlarına hazırlanması gerekiyordu. Evindal'ı birkaç gün daha evlerinde konuk ederek Elfçe çalıştı, diğer derslerinde de yardımcı olmasını istedi. Efe ve Seymen ise kendi kitaplarını çoktan bitirmişlerdi ve öğrenmedikleri konu kalmamıştı. Sık sık Periler ülkesini gezerek prenseslerle birlikte güzelliklerin ve meyvelerin tadını çıkardılar, çok değişik ve güzel oyunlar oynayarak eğlendiler.

Ece sınavlara girerek başarılı oldu ama hedeflediği gibi sınıf birincisi olamamıştı. Ortalamanın üzerine çıkabildiği için Evindal ve diğerleri onu teselli etseler bile yine de kendi kendine hırs yaparak ikinci sınıfta daha başarılı olmaya azmetti ancak ikinci sınıfın dersleri çok daha ağırdı. Bu nedenle Evindal'ı sürekli evinde konuk olmaya razı etti, ona dünyadan ve insanlardan bahsetti. Evindal duyduğu birçok şeye inanamıyor, hepsine de şaşırıyordu. Okul bitince dünyaya birlikte giderek insanlarla tanışmaya söz verdi. Evindal, daha önce dünyaya hiç gitmemişti ve upuzun yaşamında ilk kez bir insanla karşılaşıyordu.

İkinci sınıfta ise, birinci sınıfta görmüş olduğu derslerin devamı işleniyordu. Konular daha karmaşık ve detaylı idi ve Ece bunları kavramakta gerçekten de zorlanmaya başlamıştı. Neyse ki Evindal ile birlikte Ayperi ve Gülperi de ders çalışırken yardımcı oluyorlar, sınavlardan başarıyla çıkmasını sağlıyorlardı. Fırsat buldukça, haftada bir de olsa Su Perileri ve Orman Perileri ülkelerini ziyaret ederek geziyorlar, yepyeni şeyler öğrenip eğleniyorlardı. Kraliçe Sude ve Kral Or-Han da onlar geldikçe seviniyorlar, ellerinden gelen her türlü ilgi ve yardımı yapıyorlar, özel sanat gösterileri düzenleyip hepsini de eğlendiriyorlardı.

Prenses Ayperi ve Prenses Gülperi de şimdiye kadarki monoton ve sıkıcı yaşantılarından kurtulmuşlar, her gün Efe ve Seymen'le birlikte gezip eğleniyorlardı. Onları bir arada gören bazı periler bu arkadaşlığa bir anlam veremiyorlardı çünkü perilerin başka cinslerle evlenmeleri yasaklanmıştı. Yüce Padişah Leon, kızlarının Elfler Kraliçesi Selanor'un oğullarıyla evlenmelerine bile karşı çıkmış, Selanor'u sarayından kovmuştu. Uzun yıllar dargın kalan Leon ve Selanor'u barıştıran da Yüce Kraliçe Sera olmuştu.

Elfler Kraliçesi Selanor'un iki oğlundan başka iki tane de çok güzel kızı vardı. Kocası ise uzun yıllar önce ölmüş, bir daha evlenmemişti. Oğullarının kızlarıyla evlenmelerine Leon karşı çıkmış olsa da Selanor bu fikrinden henüz tamamen vazgeçmiş değildi. Periler ülkesinde okuyan üç elf çocuğunun ailelerinden haberler alıyor, Gülperi ve Ayperi'nin dünyadan gelen iki gençle oldukça samimi olduklarını öğreniyordu. Kızlarını elflere bile vermeyen Leon, dünyalı insanlara asla vermezdi. Çünkü periler çok uzun yaşıyorlardı ama fani insanlar en fazla yüz yıl, insanüstü olanlarsa bin yıl kadar yaşayabiliyorlardı. Bu kısacık hayatları olan insanlar, peri kızlarına hiçbir şekilde layık değildi. Yine de aklına takılan bazı soruların karşılığını almak zorundaydı.

Bir gün elçi göndererek bir hafta sonra Periler ülkesini resmi olarak ziyaret edeceğini bildirdi. Çocuklarına da haber vererek en güzel elbise ve takılarını almalarını söyledi. Elçiler, Periler ülkesine vararak özel yazılmış mektubu Yüce Padişah Leon'a saygıyla takdim ettiler. Leon, eşi Yüce Kraliçe Sera ile birlikte mektubu açarak okuyunca ikisi de şaşırdı. Uzun yıllardır birbirlerinin ülkesine gitmemişler, resmi ziyaret bile yapmamışlardı. Sera, eskiden Selanor'la çok iyi dosttu ve onun geleceğini haber alınca sevinmekten kendini alamadı. Hemen elçilerle bir mektup göndererek Periler ülkesini ziyaret etmesinden memnunluk duyacaklarını resmi bir dille Kraliçe Selanor'a bildirdiler.