Bolum 53: Sevilayin Korku Dolu Anlari

45 9 6
                                    

BÖLÜM 53: SEVİLAY'IN KORKU DOLU ANLARI

Korkut Bey İstanbul'da üç gündür Antalya'dan gelecek haberi bekliyordu. Cadılar Birliği'nin Türkiye'deki şubesinde boşalan yer için başka aday görünmediğinden dolayı Ece'yi bu göreve getirmeyi uygun görmüştü. İlk kez böyle bir görevi üstlenecek olsa da aklı ve zekasıyla kısa zamanda bu işi başaracağından ve her işin üstesinden geldiği gibi bunun da üstesinden geleceğinden emindi. Ayrıca eski dostu Periler Padişahı Leon da ona güvence vermiş, en güzel şekilde eğitimini tamamlayıp getireceğini söylemişti. Ama üç gündür kimseden bir haber alamamıştı.

Beklediği telefon akşam saatlerinde geldi. Tam Ümraniye Belediyesi'ndeki işinden ceketini giyip ayrılmak üzereydi ki cep telefonu çaldı. Arayana baktığında Mina'nın ismini ekranda görünce sevinmeden edemedi:

- Alo, Mina Hanım, buyurun.

- Başkanım, merhaba. Ece bu sabah geldi, biz de evden ayrılmak üzereydik. Okulunu başarıyla bitirdi ve üçü birlikte geri döndüler.

- Tamam Mina Hanım, yarım saate kadar evinize geliyorum uygunsanız.

- Elbette, ben de işten çıkmak üzereydim zaten. Sadık Bey de evde olur yarım saate kadar, buyurun gelin.

Yarım saat sonra Sadık Bey her zamanki gibi arabasıyla işten çıktıktan sonra Mina'yı almış ve eve gelmişlerdi. Mina, Korkut Bey'in biraz sonra geleceğini söyledi ve evdeki Ece ile birlikte pencereleri açıp havalandırdılar, salondaki koltuklarda bulunan yastıkları kabarttılar ve sehpanın üzerini sildiler. Mina hemen çayın suyunu koydu, tam bu sırada kapının zili çaldı. Ece koşarak gidip kapıyı açtığında Korkut Bey'i karşısında görünce sevinmeden edemedi.

- Başkanım, hoş geldiniz.

- Hoş bulduk Ece. Nasılsın, iyi misin?

- Teşekkür ederim Başkanım, sizler nasılsınız?

- Ben de teşekkür ederim. Mina aramıştı da, ayaküstü görüşmeyelim diye rahatsız ettim sizi.

- Rahatsızlık ne demek Başkanım? Memnun oluruz. Sadık öğretmenim salonda sizi bekliyor, Mina ablam da mutfakta çayları hazırlıyor, şimdi gelir. Siz salona geçin lütfen.

Korkut Bey yine her zaman olduğu gibi ayakkabılarını çıkartıp terlik almadan yerden birkaç santim yükselip süzülerek salona geçti. Ece, Korkut Bey'in bu kendine has yürüyüşünü bile özlemişti ve arkasından gülümseyerek baktı.

Korkut Bey salona geçtiğinde Sadık Bey ayağa kalktı, saygıyla eğilip elini sıktı ve "Hoş geldiniz Sayın Başkanım" diyerek gülümsedi. Korkut Bey de gülümseyerek ona karşılık verdi ve koltuğa oturduğu sırada Mina, mutfaktayken duyduğu seslerden dolayı Korkut Bey'in geldiğini anladığı için çayları tepsiye koyarak güler yüzüyle salona girdi. Çayları ikram ettikten sonra:

- Hoş geldiniz Sayın Başkanım, şeref verdiniz, dedi. Korkut Bey de çayına tek şeker atıp karıştırırken onu yanıtladı:

- Hoş bulduk Mina Hanım. Gençleri göremedim. Neredeler, okulda mı?

- Evet, öğleden sonra okula gideceklerini söylemişlerdi. Biraz sonra gelirler. Onları da göndermiştik Ece ile beraber. Sanırım bugün sınavları vardı. Üç ay boyunca iyi ders çalıştıklarını söylediler.

- Üç aydır sınava mı çalıştılar? Ne sınavıymış bu?

- Başkanım, Ece'yi yalnız göndermek istemeyince onlar da gitmek istediler. Ben de 'kitaplarınızı alın, orada çalışırsınız' diye ısrar ettim. İki valiz dolusu kitap götürdüler buradan. Üç ay deyince Periler ülkesi için üç ay yani.

Has llegado al final de las partes publicadas.

⏰ Última actualización: Nov 07, 2022 ⏰

¡Añade esta historia a tu biblioteca para recibir notificaciones sobre nuevas partes!

Mina Domun ZombileriDonde viven las historias. Descúbrelo ahora