Bolum 13: Cadilar Gunu Hazirliklari

32 13 21
                                    

     BÖLÜM 13: CADILAR GÜNÜ HAZIRLIKLARI

     Yemeğin arkasından çaylarını da içtikten sonra Mina, Seymen ve Efe'ye bir saate döneceklerini söyleyerek Sadık Bey ve Ece ile birlikte evden çıktılar. Yanlarına yine çarşaf, mandal ve maske almayı ihmal etmemişlerdi. Mezarlık kapısından eğilerek sessizce girip zombilerin olduğu yere doğru yürüdüler ve üçü de çarşafları üstlerine geçirip burunlarını mandalladılar, maskeleri taktılar. Mina, demir kapağı kaldırarak merdivenlerden aşağı inmeye başladı. Peşinden Ece ve Sadık Bey de indiler. Mina, yine aydınlatmak için cep telefonunun ışığını açtı ve seslendi:

     - Baba Zombi, neredesiniz? Misafiriniz var.

     Baba Zombi gelen sesle birlikte ağır ağır gelerek yaklaştı, Mina ve Ece'nin yanında başka birini daha fark edince Mina'nın daha önce söyledikleri aklına geldi.

     - Hoş geldin Mina, hoş geldin Bebe Zombi. Siz de hoş geldiniz yabancı beyefendi.

     Mina, Sadık Bey'i Baba Zombi ile tanıştırırken Sadık Bey alışkanlık gereği tokalaşmak için elini uzattı ama Mina onun elini tutarak bunu engelledi.

     - Hoş buldum Baba Zombi, Mina ve Ece hep sizden bahsederdi ama ben inanamazdım. Demek ki gerçekmiş.

     - Evet, gerçeğiz biz ama bizden korkmanıza gerek yok. Bizler hepimiz hortlak zombileriz sadece, insanlara hiçbir zararımız dokunmaz bizim. Buyrun gelmişken sizlere mekânı gezdireyim, diğer arkadaşları da tanıştırayım isterseniz.

     - Anlıyorum Baba Zombi, diyen Sadık Bey, Mina'dan onay ister gibi bakınca Mina da bakışlarıyla olur verdi ve Baba Zombi'yi takip etmeye başladılar. Baba Zombi genişçe bir koridordan geçerek büyükçe bir alana geldi. Burada diğer zombilerden bazılarıyla onları tanıştırdı. Daha geniş bir alana geldiler ve yerde oturmuş durumdaki Neandertal Zombi'yi gördüler. Neandertal Zombi, üç metreyi aşkın boyda idi ve oturduğu halde onlardan daha büyük görünüyordu. Diğer zombilerden farklı olarak anlama, düşünme ve konuşma yeteneği yoktu. Mina ve Sadık Bey buna önce şaşırdılar, yüz bin yaşından daha fazla olduğunu öğrendiklerinde ise neredeyse küçük dillerini yutacaklardı. Neandertal'lerin nesli on binlerce yıl önce tükenmişti. Bu onların dünyadaki son örneğiydi.

     Ece'nin çalışmaları burada yapılıyordu. Ece'yi gören Baykuş, Kuzgun, Yarasa ve Puma günlerdir burada kalıyorlar ve Ece yokken çalışmalara devam ediyorlardı. Onlar da hemen Ece'nin yanına gelerek kendi dillerince selam verdiler. Ece, Sadık Bey'le onları da tanıştırdı. Sadık Bey korkarak da olsa onları okşayıp dostluğunu belli etti. Puma da Sadık Bey'in yanına gelerek yere uzandı, Sadık Bey ve Mina onu da kedi gibi okşayıp sevdi. İçerisi oldukça havasız olduğundan Mina izin isteyerek artık gitmeleri gerektiğini söyleyip vedalaşarak ayrıldılar. Kapağı kaldırıp dışarı çıkınca burunlarındaki mandalları ve maskeleri çıkartıp temiz havayı derin derin içlerine çektiler ve yine üçü birlikte eve döndüler.

     Eve geldiklerinde Mina ve Ece banyoya girerek üstlerini değiştirip temiz giysiler giydiler ve diğerlerini çarşaflarla birlikte çamaşır makinasına attılar, ellerini ve yüzlerini iyice yıkadılar. Sadık Bey de lavaboda ellerini ve yüzünü güzelce yıkayarak rahat bir nefes aldı, salona geçerek koltuklarda oturan Seymen ve Efe'nin yanına geldi. İkisi de saygıyla ayağa kalkıp "Buyrun öğretmenim" diyerek yer gösterdiler. Mina, mutfakta kahveleri yapıp Ece'yle birlikte salona geldi ve Sadık Bey'in karşısına oturdu. Seymen ve Efe, ders çalışacaklarını söyleyerek izin isteyip odalarına çekildiler. Mina söze başladı ve Ece'nin sonraki adımları atmasını bekledi:

Mina Domun ZombileriWhere stories live. Discover now