36. Bölüm

1.9K 95 18
                                    

Ömer'le karşılaşmamak için okula neredeyse yarım saat öncesinden gelmiştim. Kaşarlı tostumu yavaşça çiğnerken, sınıfta ilk defa yalnız olmanın tadını çıkarıyordum. Telefonum hala gelmediği için Eda'ya haber verememiştim. Gerçi olanları anlatınca bana çok kızacağını ve drama kraliçesine bürüneceğini tahmin ettiğim için pek bir şey anlatasım da yoktu.

Bir yanım Ömer'e karşı bir şeyler hissediyordu. Bunun elbette farkındaydım. Ama mantığım bunun tam bir delilik olduğunu söylüyordu. Ali bana deliler gibi aşıktı sözde. Ama beni aldatmasına engel olmamıştı. Kalbimin paramparça olduğunu hissettim. Ali beni sadece aldatmamıştı, güven duygumu da söküp almıştı.

Derin bir nefes alıp, ayaklandım. Nefes alamıyordum sanki. Pencereye yaklaşıp, temiz havayı içime çektim. Gözlerim okulun arka bahçesine kaydı. Basketbol sahası tek bir kişi tarafından kullanılıyordu. Bu sabah erken çıkan tek ben değilmişim demek ki. Potayla arasında oldukça mesafe olmasına rağmen attığı her basketi tutturuyordu. Bu işte gerçekten çok iyiydi. Bir süre daha onu izlemeye devam ettiğimde, yanına bir kızın geldiğini gördüm. Basketi bir kenara bıraktı ve ayak üstü kızla muhabbet etmeye başladı. Aralarındaki hal hareketler arkadaş olduklarını düşündürdü. Biraz daha konuştuktan sonra beraber okul kantinine doğru ilerlediler. Bende yeniden sırama döndüm ve tostumu ağır ağır yemeye devam ettim.

Okuldan sonra Eda'nın yoğun ısrarlarına rağmen evi yerine doğrudan kendi evime geçtim. Eda'ya dün olanlarla ilgili tek kelime etmediğim için vicdanım sızlıyordu. Ama kalbim bunun doğru olduğunu bana fısıldıyordu. Okulda Ömer'i birkaç kez görmeme rağmen herhangi  bakış atmamaya ve diyalog kurmamaya özen göstermiştim. O da bunu anlıyormuş gibi ondan kaçmama izin vermişti. Ama içimdeki huzursuzluk bitmiyordu. Bir şeyler yanlış ilerliyordu ama ben bunun ne olduğunu bir türlü anlayamıyordum.

"Hicran," diye seslenen annemle düşüncelerime bir taş geldi ve hepsi tuzla buz oldu. Transtan çıkmışcasına gözlerimi kapıya çevirdim. Şaşkınlıkla anneme bakıyordum. Sanırım adımı ilk söyleyişi değildi. "Nereye daldın kızım? Seni çağırıyorum sabahtan beri." dedi odama girerek. Elinde telefonum vardı. "Baban akşam vermişti. Unuttum vermeyi." diyerek telefonu uzattı. "Yemek 1 saate hazır olur."

Annem odamdan çıktığında, telefonu hızla açtım. Uzun zamandır telefonsuz yaşıyormuşum gibi hissediyordum. Telefonu açar açmaz gelen bildirimlerden dolayı 10 dakika kadar sakinleşmesini bekledim. Sonra doğrudan İnstagram'a giriş yaptım. 10'a yakın mesaj vardı. Anonimin mesajlarını görünce gülümsedim.

okyanuslarınsefiri; tam yerinde gittin  he oyun iyice kızışmıştı

okyanuslarınsefiri; şarjın mı bitti nereye kayboldun

okyanuslarınsefiri; Tülay ne zaman döneceksinnn

okyanuslarınsefiri; ses ver sessss

okyanuslarınsefiri; seni deli gibi merak eden bu kulunu unutmaa

okyanuslarınsefiri; okulda görmezsem seni evine gelirim haberin olsun

okyanuslarınsefiri; resmen 2 gündür ortalıkta yoksun

okyanuslarınsefiri; ciddi merak ediyorum umarım iyisindir

okyanuslarınsefiri; geri dön Tülayyy

hicrnsolmz; döndümm heyyooo telefonum bozulmuştu fkjsjx

Eda'dan gelen mesajın bildirimiyle WhatsApp'a girdim.

Edoşş; sonunda telefonuna kavuşmuşsunn

Edoşş: bombelere gellll

Edoşş: ömer aldatılmış inanabiliypr musunnnn

Edoşş: ve baya deli aşıkmış

Edoşş: al bir ortak nokta daha

Edoşş: sizden müko bir çift olacak

Edoşş: sen sormadan söylimm Emirle flört ediyorum yaklaşık 3 saattir falan o söyledi fksjjf

Edoşş: kalbime giden yolun dedikodudan geçtiğini anlamış kkxjcj

Kafamda soru işaretleriyle mesajlarıma baktım. Aldatılan tek kişi ben değildim. Bir kişi daha vardı. Telefonum bozulmadan önce oyun oynadığım, kafasını dağıtmak için bana yazan, aynı okulda olduğum, tanık olduğum bir kavgaya karışan biri daha vardı.

Anonim?

KAKTÜS/ Texting | TamamlandıWhere stories live. Discover now