Ömer'le karşılaşmamak için okula neredeyse yarım saat öncesinden gelmiştim. Kaşarlı tostumu yavaşça çiğnerken, sınıfta ilk defa yalnız olmanın tadını çıkarıyordum. Telefonum hala gelmediği için Eda'ya haber verememiştim. Gerçi olanları anlatınca bana çok kızacağını ve drama kraliçesine bürüneceğini tahmin ettiğim için pek bir şey anlatasım da yoktu.
Bir yanım Ömer'e karşı bir şeyler hissediyordu. Bunun elbette farkındaydım. Ama mantığım bunun tam bir delilik olduğunu söylüyordu. Ali bana deliler gibi aşıktı sözde. Ama beni aldatmasına engel olmamıştı. Kalbimin paramparça olduğunu hissettim. Ali beni sadece aldatmamıştı, güven duygumu da söküp almıştı.
Derin bir nefes alıp, ayaklandım. Nefes alamıyordum sanki. Pencereye yaklaşıp, temiz havayı içime çektim. Gözlerim okulun arka bahçesine kaydı. Basketbol sahası tek bir kişi tarafından kullanılıyordu. Bu sabah erken çıkan tek ben değilmişim demek ki. Potayla arasında oldukça mesafe olmasına rağmen attığı her basketi tutturuyordu. Bu işte gerçekten çok iyiydi. Bir süre daha onu izlemeye devam ettiğimde, yanına bir kızın geldiğini gördüm. Basketi bir kenara bıraktı ve ayak üstü kızla muhabbet etmeye başladı. Aralarındaki hal hareketler arkadaş olduklarını düşündürdü. Biraz daha konuştuktan sonra beraber okul kantinine doğru ilerlediler. Bende yeniden sırama döndüm ve tostumu ağır ağır yemeye devam ettim.
Okuldan sonra Eda'nın yoğun ısrarlarına rağmen evi yerine doğrudan kendi evime geçtim. Eda'ya dün olanlarla ilgili tek kelime etmediğim için vicdanım sızlıyordu. Ama kalbim bunun doğru olduğunu bana fısıldıyordu. Okulda Ömer'i birkaç kez görmeme rağmen herhangi bakış atmamaya ve diyalog kurmamaya özen göstermiştim. O da bunu anlıyormuş gibi ondan kaçmama izin vermişti. Ama içimdeki huzursuzluk bitmiyordu. Bir şeyler yanlış ilerliyordu ama ben bunun ne olduğunu bir türlü anlayamıyordum.
"Hicran," diye seslenen annemle düşüncelerime bir taş geldi ve hepsi tuzla buz oldu. Transtan çıkmışcasına gözlerimi kapıya çevirdim. Şaşkınlıkla anneme bakıyordum. Sanırım adımı ilk söyleyişi değildi. "Nereye daldın kızım? Seni çağırıyorum sabahtan beri." dedi odama girerek. Elinde telefonum vardı. "Baban akşam vermişti. Unuttum vermeyi." diyerek telefonu uzattı. "Yemek 1 saate hazır olur."
Annem odamdan çıktığında, telefonu hızla açtım. Uzun zamandır telefonsuz yaşıyormuşum gibi hissediyordum. Telefonu açar açmaz gelen bildirimlerden dolayı 10 dakika kadar sakinleşmesini bekledim. Sonra doğrudan İnstagram'a giriş yaptım. 10'a yakın mesaj vardı. Anonimin mesajlarını görünce gülümsedim.
okyanuslarınsefiri; tam yerinde gittin he oyun iyice kızışmıştı
okyanuslarınsefiri; şarjın mı bitti nereye kayboldun
okyanuslarınsefiri; Tülay ne zaman döneceksinnn
okyanuslarınsefiri; ses ver sessss
okyanuslarınsefiri; seni deli gibi merak eden bu kulunu unutmaa
okyanuslarınsefiri; okulda görmezsem seni evine gelirim haberin olsun
okyanuslarınsefiri; resmen 2 gündür ortalıkta yoksun
okyanuslarınsefiri; ciddi merak ediyorum umarım iyisindir
okyanuslarınsefiri; geri dön Tülayyy
hicrnsolmz; döndümm heyyooo telefonum bozulmuştu fkjsjx
Eda'dan gelen mesajın bildirimiyle WhatsApp'a girdim.
Edoşş; sonunda telefonuna kavuşmuşsunn
Edoşş: bombelere gellll
Edoşş: ömer aldatılmış inanabiliypr musunnnn
Edoşş: ve baya deli aşıkmış
Edoşş: al bir ortak nokta daha
Edoşş: sizden müko bir çift olacak
Edoşş: sen sormadan söylimm Emirle flört ediyorum yaklaşık 3 saattir falan o söyledi fksjjf
Edoşş: kalbime giden yolun dedikodudan geçtiğini anlamış kkxjcj
Kafamda soru işaretleriyle mesajlarıma baktım. Aldatılan tek kişi ben değildim. Bir kişi daha vardı. Telefonum bozulmadan önce oyun oynadığım, kafasını dağıtmak için bana yazan, aynı okulda olduğum, tanık olduğum bir kavgaya karışan biri daha vardı.
Anonim?
YOU ARE READING
KAKTÜS/ Texting | Tamamlandı
Romanceokyanuslarınsefiri: sana bir hediyem var okyanuslarınsefiri: tıpkı sana benzeyen bir hediye okyanuslarınsefiri: ona iyi bak Sınıftan içeri girdiğimde gizemli hayranımdan gelen mesajlar bu şekildeydi. Arkadaşlarımın yanına yaklaştığımda sıramın üzeri...