46.Bölüm

164 22 26
                                    


eda: yani siz şu an resmen flörtsünüz öyle mi 

eda: gerçekten her gün bir yaşıma daha giriyorum

eda: şu an kaynanasını evindeki eşyaları izinsiz karıştıran gelin gibi hissediyorumm

hicran: o nasıl tanım djdhhfjf

hicran: kendimi şey hissediyorum

hicran: kelebek gibi

hicran: kozamdan çıkardı gerçekten beni 

eda: evet evettt 

eda: gerçekten sana iyi geldi 

eda: aliden sonra ilk defa biriyle flört ediyosun

eda: hem de öyle sıradan biri de değil

eda: ÖMERLE 

hicran: şş tamam yeter gidiyorum ben şimdi 

hicran: beni bekliyor :DD

Yemek yemek için avmye geçtiğimizde, Eda'dan bana gelen yüzlerce mesaj sonrasında kendimi ona her şeyi açıklamak için tuvalete kaçarken bulmuştum. Çünkü birisi okulun dedikodu sayfasına bugün çekilen ikimizin yan yana bir fotoğrafını göndermişti. Fotoğraf otobüste çekilmişti. Ve o fotoğraf karesinde yalnızca biz yoktuk. Yüzünde acılı bir ifadeyle bizi izleyen Ali de vardı. Fotoğrafa açıklama olarak ise şunu yazmışlardı;

"şimdi herkes hak ettiğini yaşıyor." 

Ömer'in fotoğrafı görüp görmediğini bilmiyordum ama çok önemli de değildi. Şu an öylesine mutlu ve huzurluydum ki, üçüncü şahısların yorumlarıyla katiyen ilgilenmiyordum. Ömer'in yanına doğru yürümeye devam ettiğimde, yüzünde hafif bir tebessümle beni beklediğini gördüm. 

"Canını sıkmak istemem ama ikimize ait bir fotoğraf okulun sosyal  medya hesabına yüklenmiş durumda." dedi masaya oturduğumda, hamburgerimden bir ısırık alıp omuz silktim.

"Evet gördüm." demekle yetindim. O da hamburgerini yemeye başladı.

"Bu senin için problem olur mu?" diye sorduğunda, başımı hayır anlamında salladım.

"Hayır olmaz. Yalnız okulun hesabı az ekmeğimi yemedi. Baksana sürekli top 10da yer alıyorum."

"Bak bu konuda çok haklısın." dedi ve kısa bir kahkaha attı. Ona eşlik edip güldüm. Sessizce yemeğimizi yemeye devam ettik.

"Ömer ya, bir şey sormak istiyorum sana?" diye lafa girip, uzun zamandır aklımda olan soruyu sormak için sandalyede kıpırdandım, sırtımı dikleştirdim.

"Tabi." dedi ve yemeğine ara verip ciddiyetle bana dikti.

"Bir ara okulda kavgaya karışmıştın baya kalabalıktı hani, hatırlıyor musun?" diye sorduğumda, kaşlarını çattı. Başını salladı.

"Evet, neden?" diye sorduğunda bakışları ciddileşti.

"Kavganın nedeni neydi?" 

"Eski kız arkadaşım hakkında bir şeyler söylemişlerdi. Mesele bundan patlak vermişti." dediğinde, yüzünde kayıtsız bir ifade olmasına rağmen gözlerinde hala bu konuya öfkeli olduğunu görebiliyordum.

"Anladım." dedim sessizce. Daha farklı bir cevap bekliyordum duyduklarım ise resmen beni hayal kırıklığına uğratmıştı.

"İşin aslı," dediğinde durakladı. "Eski kız arkadaşımla ilgili bir gerçeği öğrendim o gün. Çok ahlaksız bir gerçeği. Para karşılığında sosyal medyada sanal seks yapıyormuş. Başta inanmadım. Söyleyen kişide yakın arkadaşlarımdan biriydi. Sesinden tanımış. Şüphelenmiş. O olduğunu anlayınca zaten kapatmış. Sonra bana anlattı tabi, inanamadım. Gözüm döndü saldırdım. Araya girenlere de saldırdım. Hatta Ali de vardı. Ayırmaya çalışıyordu başta. Sonra bırakıp gitti." dediğinde, şaşkınlıkla yüzüne baktım.

"Nasıl yani? Ali kavgaya mı karıştı?" dediğimde, aklıma kavgaya karışanlar listesinde asla yer almadığı, anonimi araştırırken asla karşıma çıkmadığı geldi.

"Evet, o gün karışmıştı."

"Anladım." dediğimde, kafamda milyonlarca düşünce vardı. 

Ali, anonim olabilir miydi? 

KAKTÜS/ Texting | TamamlandıWhere stories live. Discover now