18. Bölüm

2.7K 106 49
                                    

Ali'nin beklenti dolu yeşil gözlerine, elindeki pastaya, hemen çevremde merakla ne yapacağımı bekleyen insanlara baktım. Pastayı yavaşça üfledim. Alkış sesleri, kahkahalar havada uçuştu. Ali'nin yüzündeki gülümseme silindi. Çünkü ben mutlu değildim. Bu durumdan oldukça rahatsız olmuştum. Ali pastayı bir başkasına verdiğinde, kolumu tuttu. Sıcak elinin dokunuşu içimi titretti. Bu hissi özlemiştim. Yine de kendimi topladım ve elinden kurtulmak için omzumu silktim. Elini çekti. Yüzünde hayal kırıklığı vardı.

"Dışarıda bekliyorum seni." dedim ve arkamı dönerek bahçeden çıktım. Çkkarken Eda'ya ters bir bakış atmayı ihmal etmemiştim.

Ön bahçedeki çardağa geçip oturduğumda Ali, sigarasını yakarak bana doğru geliyordu. Sessizce yanıma oturdu.

"Sadece bir doğum gününü daha benle kutla istemiştim."

Ona baktım. Bana bakmıyordu. Kıvırcık kısa saçlarının arasınsan elini geçirdi. İç geçirerek bana döndü. Sakalsız yüzü hüzünle gölgelenmişti.

"Beni sevmiyor musun artık?"

Derin bir nefes aldım. Yalan söylemenin anlamı yoktu. Ona gerçekleri söyledim.

"Seviyorum. Tabi ki seviyorum. O kadar kolay değil her şeyi silip atmak ama bana yaptığını sineye çekemem Ali. Bana ihanet ettin. Aşkımıza, sevgimize, bize ihanet ettin. Ben bunu aşamam."

Başını önüne eğdi ve sigarasını uzun uzun içti. Ellerimi saçlarımın arasından geçirdim, sevdiğin birindem vazgeçmeye çalışmak ne kadar zordu.

"Peki," dedi sigarasını bitirdiğinde. İzmariti çardağın altına bastırarak söndürdü ama yere atmadı. Ali, izmaritini asla yere atmazdı. Evdeki çöpe atacaktı. "Hayatından çıkıyorum. Seni artık rahatsız etmeyeceğim. Özür dilerim her şey için."

"Kendine iyi bak, Ali. Güzel günlerimiz için ben sana teşekkür ederim." dedim ve çardaktan kalktım. Eli, bileğimi kavradı. Omzumun üstünden ona baktım. O da benim gibi kalkmıştı.

"Hicran?"

"Efendim Ali?"

"Son kez sarılabilir miyim sana?"

Kalbimin sıkıştığını, boğazıma bir filin oturduğunu hissettim. Cevap vermedim. Ona yaklaştım ve kollarımı karnının etrafına sardım. Kokusunu içime çektiğimde, elleri sımsıkı beni sarmıştı. Gözlerimden yaşlar akmaya, Ali kulağıma şarkı söylemeye başladı. Uzunca bir süre öyle kaldık. Kendimi geri çekebildiğimde Ali yüzümü avuçlarının arasına aldı ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

Karşınızda Aliiii

Ali aşırı minnoş değil mi ya?
Keşke aldatmasaymış diyor musunuz?

Ali aşırı minnoş değil mi ya? Keşke aldatmasaymış diyor musunuz?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
KAKTÜS/ Texting | TamamlandıWhere stories live. Discover now