47.Bölüm

137 23 25
                                    

"Ali'yle siz," dediğinde durakladı. Kahverengi gözlerinde huzursuz bir ifade vardı. "Ayrıldığınızı biliyorum. Ama Ali genel olarak hep peşindeydi. Bu duruma artık son vermek istiyorum." dedikten sonra gözlerimin içine baktı. Düşüncelerim ise allak bullaktı. Son vermekten kastı Ali'yi dövmek ya da tehdit etmek miydi? Peki ya Ali anonim miydi? Ömer'in anonim olma olasılığı hep daha yüksekti. Ali eğer anonimse her anlattığı şey bir yalandı o zaman. Kafayı yemek üzereydim.

"Nasıl yapacaksın bunu?" diye sorduğumda, yüzünde ufak bir tebessüm oluştu. O an yanağında küçük bir çukur oluştu. Bu görüntü çok hoşuma gitmişti. Eli aniden masanın üzerinde duran elimi tuttuğunda, kalbim dört nala doğru yola koyuldu.

"Elini tutacak birinin olduğunu göstermek istiyorum." dediğinde, sıcak parmakları soğuk parmaklarımı sıktı. "Hayatında artık biri olduğunu göstermek istiyorum." Parmakları elimin üstünü yavaşça okşadı. "Hak ettiğin değeri sana verebileceğimi," Elimi kendine doğru yaklaştırıp, havaya kaldırdı. "Sevilmenin seni nasıl bir çiçek bahçesine çevireceğini ona göstermek istiyorum." Küçük bir buseyi elimin üstüne kondurdu. Dudaklarının yumuşak baskısı karnımda karıncalanmaya, midemin kasılmasına neden oldu. Şaşkınlıktan küçük dilimi yutmuş gibi hissediyordum. Tanıdığımı sandığım Ömer kesinlikle böyle romantik, tatlı biri değildi. Oysa şimdi kalbimi adeta eritiyordu.

"Ben..." Ne söyleyeceğimi bilemiyordum. Sanki daha önce hayatıma hiç kimse girmemiş gibi hissediyordum. Dudaklarını tekrar elimin üstüne kondurdu. Ardından avucunun içinde elimi haps etti.

"Sana çok fena tutuldum." dediğinde, masaya aniden oturan üç kişiyle ikimizin de dikkati dağıldı. Şaşkınlıkla elimi kendime çektiğimde, Ömer'in de yüzünde ne olduğunu anlamayan bir ifade vardı. Masaya oturanlara sinirli bir bakış attığında, tanıdık yüzlerinde sırıtmalar görüyordum.

"Gençler," dedi Merve sırıtarak. "Demek artık sevgilisiniz." Önümde duran patatesleri yemeye başladı.

"Sizin adınıza sevindim. Love her zaman en sevdiğim şeydir. Her yerde love görmek istiyorum. Ama önce kendi hayatımda." dedi kızıl saçlarını savuşturarak konuşan Duru. Emir ise bir şey söylemeden elindeki tepsileri masaya bıraktı.

"Burada olmamız gerektiğini düşünüyorum." dedi kızlara ters bakış atarak. "Özel bir şeyleri..." 

"Hayır özel bir şey yok." dedim panikle. Bana inanmadıklarını belli edecek bakışlar attılar. Ömer ise bıyık altından gülerek beni izliyordu. "Sadece yemek yiyorduk." 

"El ele, göz göze..." dedi Merve imalı bir sesle. Boynuma kadar kızardığımı hissettim. Şu an yerin dibine girmek istiyordum. Ama duruşumu dikleştirdim ve yüzüme ciddi bir ifade yerleştirdim. 

"Aramızda bir şey yok." dedim ve masadan kalktım. Çantamı koluma aldığımda herkes bana şaşkın bakıyordu. Ömer de benimle beraber ayaklanmıştı.

"Tamam kızım sadece şaka yapıyorduk. Nereye gidiyorsun?" 

"Dam diye masaya oturduğunuz için kalkacağımı bilmemeniz normaldir. Sonra görüşürüz." 

"Görüşürüz..." 

Yürüyen merdivenlere doğru yürürken hemen yanımda yürüyen Ömer'in varlığı bütün vücuduma gerginlik veriyordu. Derin bir nefes aldım. 

"Öyle kalktığım için üzgünüm. Çok gerildim. Ben bu tarz densizliklerden  hoşlanmıyorum." 

"Anladım." 

Merdivenlerden aşağıya doğru indik ve çıkışa doğru yürümeye devam ettik. Yüzünde soru işaretleri olduğunu görebiliyordum ama bir şey sormuyordu. Konuşmuyordu. Sessizce yanımda yürüyordu. 

Otobüs durağına kadar sessiz bir şekilde yürümeye devam ettik. Bu sessizlik içten içe beni yiyip bitirirken neden konuşmadığını ya da beni konuşturmaya zorlamadığını anlayamıyordum. Otobüs geldiğinde cebinden akbilini ve airdropsunu çıkardı. Otobüse bindiğimizde, yan yana koltuklara oturduk. Kulaklığını kulağına taktığında, kalbimin kırıldığını hissettim. Benimle konuşmak yerine müzik dinleyecekti. Onu bilinçsiz bir şekilde kırmıştım ve şimdi benden uzak durarak sindirmeye çalışıyordu. Gözlerimi cama doğru çevirdim ve gözlerimin dolmaması için yumdum. Kulağımda hissettiğim hareketlilikle, gözlerimi araladım ve bir müzik melodisi yavaşça yükselmeye başladı. Gözlerimi Ömer'e çevirdiğimde, ona bakmamı bekliyordu. Gözlerimiz buluştuğunda, parmakları çenemi kavradı ve yavaşça okşadı. Müziğin sözleri kulağıma dolduğunda, gülümsedim. 

***

Ah o güzel gözlerin
Döndürüyor başımı
Lütfen seni izlerken
Hor gör bu telaşım


Tut elimden gidelim
Bu şehirde huzur yok
Sıcak şarap içelim
Ne de olsa vakit çok


Dayanamıyorum hayallerim çok ağır
Bana yardım et kime konuşsam sağır
Dayanamıyorum hayallerim çok ağır
Bana yardım et kime konuşsam sağır


Bana neler yazdırdın hiç farkında mısın?
Özelsin, benimsin bu da en büyük şansım
İnsanlar konuşuyor ama hiç duymuyorum
Aklım fikrim hep sende karşı koyamıyorum


Dayanamıyorum hayallerim çok ağır
Bana yardım et kime konuşsam sağır
Dayanamıyorum hayallerim çok ağır
Bana yardım et kime konuşsan sağır




KAKTÜS/ Texting | TamamlandıWhere stories live. Discover now