5.bölüm

15.3K 388 51
                                    


Alarmın sesiyle uyandım. Kuzey evdeyse uyanmasın diye hemen kapattım. Dünkü kıyafetlerim üzerimdeydi. Duşa girip üzerimi giydim.

Dün Kuzeyin söyledikleri kafamda şimşekler çaktırıyordu. Konuşmak için hazır hissetmiyordum kendimi, hemen giyinme odasına geçip beyaz bol kumaş pantolon ve aynı renk blazer ceketimi giydim. Büstiyer giyip topuklularımı ayağıma geçirdim. Sessiz olmaya dikkat ederek evden çıktım.

Arabayı bir süre aradım, binanın arkasında park edilmişti. Kuzey bütün yol boyunca beni taşımıştı. Utandım bu durumdan. Bir daha o kadar sarhoş olmak istemiyordum.

Yoldan bir şeyler alıp ofise geçtim. Zekiye abla kapıdaydı.

"abla kahvaltı yapmadım aldıklarımı odaya servis yapar mısın diğerlerini de ofistekilere verirsin. Birde demli bir çay istiyorum" dedim.

Merve daha gelmemişti. Odaya girip çantamı masaya bıraktım. Koltuklara geçip gözlerimi kapattım. Kapı tıklatıldı, zekiye abla içeri girmişti. Çayımdan bir yudum, "teşekkür ederim abla" dedim.

Ne yapacaktım? Kuzeyin dün dedikleri neydi? Beni de kardeşi gibi görüyor sanıyordum peki ben onu abim gibi mi görüyordum. Kokusu geldi burnuma. İstemsizce güldüm. Bana neler oluyordu? Yıllarca koruduğum, kırk zincir vurduğum kalbim neden düzensiz atıyordu?

Kapı tıklatıldı, Merve diye düşünüp "gel canım" dedim.
O alaylı gülüşü duydum. Tüylerim diken diken olmuştu.
"canım mı? İşleri bu kadar hızlı ilerletmemize sevindim." dedi.

"Ne işin var burada, sen yaralı değil misin?" dedim.

"yaralıyım, ama seni özledim" dedi.

"Aron, ne diyorsun sen? Nasıl içeri girdin" dedim.

"ah simge, hala böyle sorular sorman seni yormuyor mu?" deyip böreğimden bir parça ağzına atmıştı. "kaynanam seviyormuş ha öyle diyorsunuz demi" dedi. Koltuğa oturdu.

"geçenki not neydi" dedim.

"o adamın senin evinde ne işi var, açıkça uyardım seni. Uzak dur dedim. Bak simge aynı evde kalıyorsun onunla, gece beraber eve dönüyorsunuz. Bu sana son uyarım, ben geniş bir adam değilim. Sevdiğim kadını başkasıyla görmek istemiyorum" dedi. Güldüm. Yüzü gerildi.

"sen kimsin de kuzeyle beni ayırıyorsun? Böyle bir şeyin imkanı yok. Yıllardır tanıyorum ben onu daha 2 günlük bir adam için kimseden uzak durmam ben. Çık şimdi bir daha da iş yerime gelmeni istemiyorum." dedim.

Koltuğun ucuna gelip bana yaklaştı
"bu sinirli hallerine bayılıyorum gittikçe seni daha çok arzuluyorum" dedi. Midem bulandı. Bunu oyun olarak görmesi, zorla hayatıma girmesi, suçsuz olduğum halde kendimi kötü hissediyordum.

"ben kuzeyi seviyorum" dedim pat diye.

"hayır" dedi. "hayır sevemezsin, ben seni seviyorken başkasını sevemezsin. Gerekirse aramızdaki engeli ortadan kaldırırım" dedi. Açıkça beni kuzeyle tehdit ediyordu. Yutkundum. Yapar mıydı?

"ne saçmalıyorsun sen, bu ne demek? Sende nasıl bir genişlik var? Başkasını seviyorum diyorum anlıyor musun beni? Yakında evleneceğiz biz. Evli bir kadını da istemezsin herhalde" dedim. Gitsin istiyordum. Hayatımdan defolup gitsin.

"seni araştırdım böyle bir şey yoktu, mesajlarınız hiç sevgili gibi değildi." dedi.

"dün konuştuk, evlenme teklifi etti bende kabul ettim" dedim. Yüzünde oluşan şok ifadesiyle yerinden kalkıp üzerime geldi. Ellerini koltuğun iki yanına koyup üzerime eğildi "ben olduğum sürece böyle bir şey İMKANSIZ"

TAKINTILI  +18(tamamlandı) Where stories live. Discover now