29.bölüm

6K 186 22
                                    


Beyin kandırılırmış. İnsan sürekli mutluyum derse, mutlu gibi davranırsa beynimiz buna inanıp vücudumuza mutluluk salgılatırmış.

Ben de kendimi kandırmıştım işte. Önüme çıkan engellere rağmen mutlu olacağız, iyi olacağım, bana aşık dedim.

Merdivenin ilk basamağında durmuş sesleri ayırt etmeye çalışıyordum. Aslında kim olduğunu biliyordum ya da kimler.

"ne istiyorsun, simge evde, kafayı mı yedin sen"

"karın benim problemim değil, dediğin her şeyi yaptım. Onun ruhu duymaz nasıl ele geçirdiysen aylardır koynunda olan adamın yaptıklarını görmedi, beni mi görecek. Temizlik yapıyorum derim"

"sana bu konu hakkında konuşma dedim, yakında gideceksin buradan. Gözlerini oymamı istemiyorsan simge den de benden de uzak dur, paran hazır evi de aldım."

"bebek hediyesi olarak düşün Aron bey, sonuçta hapları değiştirmesek bunlar olmayacaktı. Sesleriniz evi inletiyor, sen çabalasan da karın senden bebek istemiyordu. Saatlerce sevişsen de olmayacaktı."

Nefesimi tuttum. Ne diyordu bu?

"seni gebertirim pis sürtük, eşyalarını toplayıp gidiyorsun buradan yoksa leşini temizleyecekler" sesler yükselmiş, birkaç vurma sesi gelmişti. Öksürükleri duyuyordum.

"nefesini keserim böyle o zaman benimle nasıl konuşacağını öğrenirsin. Ölene kadar ikimizin arasında kalacak bu. Simge hamile zaten bebek karnında, artık benden gidemez. İstediğim şeyler için neler yapabileceğimi gördün. Şimdi dediklerimi yap, Mithat seni götürecek "

" ta-tamam"dedi zorlukla. Geriye gidip karen in yanına koştum.

"canım hediyelerini açtın mı, gel odaya taşıyalım bunları" deyip oyuncağın birini aldım.

Yardımcı kız yukarı çıkarken üstü başı dağılmış, boynu kızarıktı. Gözleri dolu doluydu. Peşinden gelen Aron a bakıp kıza döndüm.

"ne oldu sana, iyi misin" dedim. Karenin elini de sıkı sıkı tutuyordum.

"içki şişelerini taşırken ayağım kaydı simge hanım, iyiyim. Seslere Aron bey geldi sağolsun."

"hastaneye götürelim hemen Aron, adamlardan birine seslen. Baksana belki bir şeyi vardır"

"iyiymiş sevgilim, bende sordum gerek yok dedi. Siz nereye gidiyorsunuz"

"peki, Karen le oyuncakları yukarı götürecektik. İş yerinden aradılar şimdi acil gitmem lazım, sen onunla ilgilenir misin bugün hep telefonla konuştun demi baba kız saatine ne dersiniz" deyip kareni öptüm.

"olur tabii Prensesimle vakit geçirelim, sen de geç kalma sevgilim. çok yoruldun zaten"

"tamam, işlerimi bitirip geleceğim." dedim. Yukarı çıkıp çantamı aldım. Çıkarken Aron seslenince panik yaptım. Anahtarlar elimden kaydı.

"simge iyi misin"

"e-evet bir anda seslenince boş bulundum. Bir şey mi söyleyecektin."yanıma gelip elimi tuttu.

"gece kazandığın ödül" deyip avcuma araba anahtarını bıraktı. Gülümseyip çıktım evden.

Arabaya geçip evden ayrıldım. İleride bir açıklıkta durdum. Cama gelen adama telefonla konuşuyor gibi yapıp gönderdim.

Yaşadığım şeyler film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Ertesi gün hapını bu kız getirmişti bana. Direkt açık uzatılınca sorgulamadan panikle içmiştim.
Aron bir anda alkol içmeyip bana da içirmemişti.
Onun bir çocuğu vardı, bulantılarımı, kusmalarımı anlayabilirdi.
Bebek konusunda bu kadar katıyken bir anda vazgeçmişti, bir daha konusunu açmamıştık.
İlaçlarım, acaba günlerdir kontrol hapı diye ne içiyordum?
Hastaneye gittiğim gün panikle peşimden gelişi
Kadını göndermek istediğim zaman savunması
Karen i kucağıma her almak istediğimde bana kızması
Çiftliğe zorla götürüşü

TAKINTILI  +18(tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin