Hayat siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir derler, ajandamda sıradan bir takvim gününü planlarken bambaşka bir yol ayrımında olduğumun farkına varamamıştım.
Alıntı:
Üzerinden yatağa atıp içime girdi. "sen benimsin" deyip hızla içimde hareket ed...
Testleri alıp banyoya geçtim. Hepsini yan yana koydum. Geldiğinde 5 dakikalık süreyi tutmuş odada yürüyüp duruyordu.
Aynadan dağılan halimi düzelttim. Duşa girsem iyi olacaktı. Giyinme odasına gidip pijama takımı aldım. Aron hala yürüyordu.
"süre doldu" dediğinde ileride duran çubuklarla aramdaki mesafe kilometreler kadar gibiydi. Birkaç adım attım. O benden önce gitmişti. İkimizde önümüzdeki testlere baktık, sonra birbirimize döndük.
Dördü de çift çizgiydi.
Aron çığlık atarak beni kucakladı. Banyoda döndürüp duruyor sürekli bir şeyler söylüyordu.
Hamileyim. Yeniden. Celladımı sevdim, ondan olan bir çocuğa kıydım, şimdi yeniden anne olacaktım.
"ben hamileyim" dedim sesli şekilde. Gözyaşlarıyla bana baktığında onunla ilk defa tanışıyor gibiydik.
"seni seviyorum simge, çok çok çok. Bak gör her şey çok güzel olacak. Ben elimden geleni yapacağım. Onlara iyi baba olacağım. Söz veriyorum. Yarın o odayı yok edeceğiz. Artık ceza yok. Güven bana."
&
"böyle çıkamazsın" dediğinde doğum günüm için aldığım elbiseye baktım. Yemeğe gideceğimizi söylemişti o yüzden abartılı olmayan bir tercih yaptım.
Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
"ben beğendim" deyip çantamı aldım. 8. Hafta bitmişken onun kıskançlığı asla geçmemişti.
"göğsün ortada simge, çıkar"
"hayır çıkarmayacağım" dediğimde peşimden gelip sırtımı dolaplara yasladı.
"kocanın sözünü neden dinlemiyorsun" deyip bacağımın birini kaldırıp beline doladı. Elini kalçama çıkarıp sıktı.
"gidelim hadi, bugün benim doğum günüm bari bugün hayır deme"
Her şey çok güzel olacak demişti ama değişen pek bir şey yoktu. Dediği gibi aşağıdaki odayı boşalttırdı. O zamandan beri de kilitliydi. Cezaları kaldırmıştık ama şu kıskançlığının dozunu bir türlü ayarlayamıyordu.
Bebeği duyduğundan beri zaten hediyeler aldığı için artık maddi olarak bir şey istememiştim. Çocuk yuvalarına bağış yapılmak üzere bütün hediyeleri de toplamıştık.
Hayat aslında tek düze ilerliyordu. Bazı kırılma noktaları hariç monoton bir yaşamımız vardı. Benim kırılma noktalarımdan biri de onunla tanışmam olmuştu. Bir daha işler asla eskisi gibi olmadı.
Elini daha da yukarı çıkarıp külodumun üzerinden kadınlığımı avuçladı. Belim öne doğru gittiğinde sert karnına çarpmıştım.
"tamam gideceğimiz yeri ayarlayıp geliyorum" dedi. Bırakıp gittiğinde kaşlarımı çatmıştım. Emre nin mekanına gidecektik zaten ama neyi ayarlayacaktı haberim yoktu. Aşağı indiğimde telefonla konuşuyordu.
